ÇEDBİK Diyalog Günleri fikri nasıl oluştu?
ÇEDBİK uzun yıllardır zirve düzenliyor fakat artık farklı bir proje ile organizasyon yapmayı hedefliyoruz. Daha önce düzenlenen zirveler çok güzel ve başarılıydı. O dönem buna ihtiyaç vardı. Ama bundan sonra bizim derneğimiz daha çok bilgi veren, bilgiyi yaymaya çalışan ve bu bilgilendirmeyle insanlara ulaşan bir kurum olacak. Yönetim kuruluyla birlikte böyle bir değişikliğe gitmeye karar verdik. Bundan sonra paydaşlarımıza daha sık aralıklarla ulaşmayı hedefliyoruz, onlarla daha fazla bilgi alışverişinde olacağız. Böylelikle son gelişmeleri de daha sıcağı sıcağına yakalamayı planlıyoruz. O yüzden spesifik ve konularla ilgili özel diyalog günleri yapmaya başlayacağız. Yine özel sektörü, kamuyu, akademisyenleri ve sivil toplum kuruluşlarını buluşturacağız. Belirlenen konuyla ilgili uzmanlar tarafından çalışmaların sunulduğu bilgilendirme günleri olacak.
ÇEDBİK, geçtiğimiz yıllar içinde çok ciddi ve büyük adımlar attı. Gerek yönetim kurulu üyelerimiz, gerek dernek üyelerimiz, gerekse de merkez kadrodaki arkadaşlarımızın özverili çalışmalarıyla büyük adımlar atıldı ve bu devam edecek.
Engin Işıltan
ÇEDBİK Diyalog Günleri’nin yılda kaç defa yapılması planlanıyor?
Bu konuyu eğitim komitemizle konuşacağız. Yılda minimum üç defa düzenlemeyi planlıyoruz. Bu panelleri aylık dönemlere bölmeyi planlıyoruz. Bu sene belki iki tane olur çünkü ÇEDBİK Kongre 2016’yı yaptık ama önümüzdeki yıllarda en az üç hatta belki daha fazla yapacağız. Buradaki amaç, bir derya olan yeşil bina konusundaki gelişmeleri daha yakından takip edip, gündemde olan konuları, dönemin gelişen çalışmalarına bağlı olarak doğru zamanda masaya yatırmak olacak. Yine sivil toplum kuruluşları, finans, özel sektör, kamu, akademi kısmıyla iligli çalışmalar yapılacak. Bu konularla özel olarak ilgilenen uzmanlar konuşma yapacak. Her toplantıda spesifik bir konu belirlenecek ve sunumdan çok diyalog şeklinde olması sağlanacak. İlkini Mayıs ya da Haziran gibi yapmayı planlıyoruz. İlk konuyu henüz belirlemedik. Yönetim kurulu ve organizasyon komitemizle birlikte karar vereceğiz.
ÇEDBİK Kongre 2016, bu sene 4-5 Şubat tarihlerinde düzenlendi. Kongreyle ilgili bir değerlendirme yapabilir misiniz?
4 senedir ÇEDBİK tarafından düzenlenen ve gelenekselleşen Yeşil Binalar Zirvesi’ni, bu defa “ÇEDBİK Kongre 2016” olarak gerçekleştirdik. Kongrenin ana teması "Dayanıklı Şehirler İçin Düşünsel Dönüşümler" ve "Binadan Yerleşkeye Bütünsel Tasarım için Diyalog" olarak belirlenmişti. Kongrede, yaklaşık 40 konuşmacı 7 farklı oturumda yeşil binaların her alanıyla ilgili konuştu.
Oturumlardan ilki sürdürülebilir belgelendirme idi. Burada Türkiye ve dünyada belgelendirme çalışmalarıyla ilgili bilgiler paylaşıldı, ÇEDBİK’in hangi noktada olduğu konuşuldu. Panelden çıkan sonuç özetle; belgelendirmenin önemi, ulusal belgelendirme sisteminde ÇEDBİK’in merkez temsil etmesi ve belgelendirme konusunun yaygınlaştırılmasının gerekliliği ortaya kondu.
İkinci oturum sürdürülebilir yerleşkeler konusundaydı. Burada yerleşkeler konusunda yapılan çalışmalar konuşuldu. Buradan çıkan sonuç şuydu; tek tek binaların yeşil bina olması önemli ama bunların koordineli bir şekilde yani bir mahalle, bir şehir bakış açısıyla yapılması esas hedef olmalı. Çünkü eğer yeşil bir dünya yapılacaksa hedefin bütünsel şekilde düşünülmesi gerekli.
Üçüncü konu sürdürülebilir malzemeydi. Yeşil malzemeler ve Türkiye’nin yeşil malzemeye bakış açısı konuşuldu. Yeşil malzeme kılavuzu ve yeşil malzeme listelerinin hazırlandığı ilan edildi. Bu kapsamda malzemelerin yaşam döngüsü analiz değerleri yayınlamış olacak. Bu çok önemli bir adım çünkü Türkiye’de böyle bir çalışma yok.
Dördüncü oturum sürdürülebilir finans konusundaydı. En çok ilgi çeken bölümlerden biri buydu. Eğer bir yeşil bina yapılacaksa ve projeler üretilecekse finansal olarak nasıl bir destek sağlanır ve dünyada bu çalışmaları nasıl yapılıyor gibi konular konuşuldu. Hatta IFC (IUluslararası Finans Kurumu) Türkiye’de yeşil mortgage çalışmalarının başladığını ve anlaştığı ilk bankanın Odeo Bank olduğunu açıkladı. Dört bankayla daha anlaşılacağı söylendi. Bu kapsamda yaklaşık 85 Euro düzeyinde bir rakamın Türkiye’nin kapısında olduğu bildirildi. Ayrıca yerli sertifikayı da yeşil mortgage dahilinde kabul edebileceklerini açıkladılar. Yani ÇEDBİK Konut Sertifkası’nı da kabul edecekler. Bu konuda anlaşma sağladık. Böylelikle sertifikamız IFC tarafından tanınmış hale gelecek.
Beşinci oturum konusu olan entegre tasarım da çok ilgi çekti. Yeşil bir binanın nasıl bir tasarıma sahip olması gerektiği konuşuldu. Her birimin bu çalışmanın içinde olması gerektiği ortaya kondu. Örnek projeler ele alındı. Kısaca entegre tasarımın içinde yatan gerçek niteliklerin konuşulduğu bir panel oldu. Çünkü bir bina ancak entegre düşünceyle yapılırsa gerçekten yeşil olabilir.
Altıncı toplantı ise sürdürülebilir verimlilik konusunda gerçekleştirildi. Yaptığımız işin sürdürülebilir hale getirilmesi çok önemli. Buradaki önemli noktalardan biri mevcut binaların yeşil binaya dönüştürülmesindeki verimlilikti. Çünkü her binayı yıkıp yeniden yapamazsınız. Bu nedenle mevcut binaları da bu işe katmamız gerek. Bu panelde ÇEDBİK olarak Dünya Yeşil Binalar Konseyi ile birlikte yürüttüğümüz Build Upon projesi kapsamındaki çalışmalar anlatıldı. Buna göre, verimliliğin aslında sadece yeni binalarda olmaması gerektiği, mevcut binalarda da bunun bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini ve buna yönelik olabilecek tüm engellerin kaldırılması konuşuldu.
Son panel sürdürülebilir bina yönetimi başlığı altında gerçekleştirildi. Bu çok önem verdiğimiz bir konu. Binayı yaratmak ve yapmak çok kolay, tasarımını yaparsın, yeşil malzemeyi kullanırsın ancak bundan sonra sürdürülebilir olması işin en önemli noktalarından biri. Eğer siz binayı yapar da işletim esnasında gerekli çalışmaları yapmazsanız yapılmazsa o bina yine yeşil bina olmaz yani enerji verimliliğini sağlayacak bütün çalışmaları yaparsınız ama gerekli yönetim sağlanmazsa bu bina ancak altı ay yeşil bina olur sonra doğayı kirletmeye başlar. Bütün binalar doğayı kirletir, doğaya zarar verir. Biz yeşil bina olarak doğaya en az zarar veren binayı yapmaya çalışıyoruz ve bunu belgelendiriyoruz ve bunu sürdürülebilir hale getirmeye çalışıyoruz.
Kongreye farklı kesimlerden çok fazla katılım sağlandı. Bunu neye bağlıyorsunuz?
Yeşil bina, çok fazla dalları olan bir konu ve dolayısıyla çok fazla paydaşımız var. Biz yeşil bina ile ilgili her konuyu masaya yatırmaya çalıştık. Akademisyen, mimar, mühendis, kamu, özel sektör dahil tüm paydaşlarımızı bir araya getirmeyi başardık. Geçtiğimiz toplantılar kadar yoğun bir ilgi yaşandı. Benim adıma en önemli gösterge şu oldu; normalde İstanbul’da böyle bir organizasyon yapıldığında genelde son günün son saatlerinde çok fazla kimse kalmaz. Hem yorgunluğun etkisi hem de İstanbul trafiğinin etkisi nedeniyle son oturumlarda katılımcı sayısı azalır. Fakat bizim kongremizin son günü Cuma olmasına rağmen son panelde yine epeyce büyük bir kitleye hitap etmeyi başardık.