Çernobil’in Nükleer Küllerinden Güneş Enerjisi Doğuyor



Dünya Gazetesi'nden Didem Eryar Ünlü'nün haberine göre, Çernobil reaktör kazası, 20. yüzyılın en büyük nükleer kazası olarak tarihe geçti. Ukrayna'nın Kiev iline bağlı Çernobil kentindeki nükleer güç reaktörünün 4. ünitesinde 26 Nisan 1986 günü erken saatlerde meydana gelen nükleer kaza sonrasında atmosfere büyük miktarda radyasyon salındı. Patlama sırasında 50 kişi hayatını kaybetti.

Araştırmalarda ilk yıl doz açısından en fazla radyoaktiviteye maruz kalan Avrupa ülkesi Bulgaristan olarak belirlendi. En yüksek radyasyon dozlarına, sayıları bini bulan acil durum çalışanları ve Çernobil personeli maruz kaldı. Çalışanların bazıları için maruz kaldıkları dozlar öldürücü oldu. Kazadan sonraki ilk aylarda, radyoaktifiyodin düzeyi yüksek sütlerden içen çocuklar yüksek radyasyon dozları aldılar. 2002 yılına kadar bu grup içinde 4 binden fazla tiroid kanseri teşhis edildi.

Ukrayna’da 18 bin km2’lik tarım toprakları radyoaktif kirlenmeye maruz kaldı. Ülke ormanlarının yüzde 40’ı yani toplam 35 bin km2 kirlendi.

Greenpeace, kazadan tam 25 yıl sonra 2011’de Ukrayna'nın Rivneska Bölgesi'nde bir köyde süt örneklerinde yaptığı analizde, sütlerin yüzde 93'ünde uzun ömürlü izotop sezyum-137 olduğunu belirledi. Bu, Ukrayna'da çocuklar için kabul edilebilir radyasyon değerinin çok üstünde.

Pripyat ve komşu bölgelerdeki yerleşimin ise yüzlerce yıl boyunca güvenli olmayacağı söyleniyor. Bölgeye giriş çıkışlar hala polis kontrolünde yapılıyor.

Ve bugün iki Çinli şirket, Çernobil santralinin bulunduğu bölgenin güneyinde ki 2 bin 500 hektarlık alana 1 GW’lık dev bir güneş enerjisi çiftliği kurmayı planlıyor. Ukrayna kaynaklarından verilen bilgiye göre, Çinli şirketler önümüzdeki iki sene boyunca 1 milyar dolarlık yatırım yapmayı planlıyorlar.

Sosyal ve ekonomik fayda sağlayacak

Çin’in en büyük yenilenebilir enerji yatırımcılarından Golden Concord Holdings (GLC)’in yan kuruluşu solar panelleri sağlarken, güneş enerjisi çiftliğinin inşaatı ve yönetimi devlete ait olan China National Machinery Corporation (Sinomach) tarafından sağlanacak.

Climate News Network’e açıklamada bulunan Ukrayna Çevre ve Doğal Kaynaklar Bakanı Ostap Semerak, “Hem ucuz bir bölge, hem de sürekli olarak güneş alıyor. Dolayısıyla bu proje için son derece uygun” yorumunu yapıyor.

GLC yetkilisi Shu Hua ise, projenin sosyal ve ekonomik faydalarının çok fazla olduğunun altını çiziyor ve bir zamanlar büyük zarar gören bölgenin yeşil ve yenilenebilir enerji ile yeniden canlanacağını söylüyor.

Hiroşima ve Nagazaki atom bombalarından 200 kat daha etkiliydi

Çernobil nükleer santrali 1970 yılında açıldı. Kaza günü dört reaktör aktifti. İkisinin inşaası ise sürüyordu. 25 Nisan günü, dördüncü reaktör rutin bir bakıma girdi. Teknisyenler olası bir güç kesintisine karşı bir deney yapmaya karar verdiler. Deney için devre dışı bırakılmış güvenlik sisteminden ötürü reaktörde önlenemeyen çekirdek tepkimeleri gerçekleşti, ısı ve enerji bir anda yükselmeye başladı. Artan buhar basıncı, reaktörün tonlarca ağırlıktaki çatısını havaya uçurdu. Reaktördeki zirkonyum ve grafit, yüksek sıcaklıktaki buharla karışınca, hidrojenler yanmaya başladı ve tüm santral alevler içinde kaldı. Dördüncü reaktörün patlamasıyla ortaya çıkan radyasyon, Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarından tam 200 kat daha etkiliydi.

Nükleer felaket, Türkiye'nin de dahil olduğu yakın coğrafyayı son derece olumsuz etkiledi. Facia sonrası çok sayıda önlem alındı:

✓ Radyasyondan yoğun oranda etkilenen 30 kilometre çapındaki alan belirlenerek bu bölgelerden 135 bin insan uzaklaştırıldı ve yaşam alanları boşaltıldı. Reaktör binası 410 bin m3 çimento ve 7 bin ton çelik kullanılarak gömüldü.

✓ Besin maddeleri başka bölgelerden getirildi ve kontamine yiyeceklerin tüketimi yasaklandı. Çeşitli tanı merkezleri kuruldu.

✓ 5 milyon 300 bin insana, tiroid bezini iyot açısından doygunluğa ulaştırarak radyoaktif iyodun tiroid bezi tarafından alımını mümkün olduğunca engellemek için potasyum iyodür tabletleri dağıtıldı.