Çeşme'nin Gündemi Yüklü

Turizmi 12 aya çıkarmaya ve çeşitlendirmeye çalışan Çeşme’nin önümüzdeki günlerde en önemli gündem maddesini, Avrupa'ya hitap edecek termal tedavi ve kür merkezi kurulma çalışmaları oluşturacak.

Kıyı Yasası'ndaki değişiklik bir süredir Ege’nin de gündeminde. Öyle ya, birçok turistik merkez ve tatil beldesi, bu konunun direkt olarak içinde. Tartışmalar sürüyor. Özellikle mimar odaları, “doğal zenginliğin bu düzenleme ile bozulacağı” görüşünde. Tepkiler yoğun.

Özeti şu: “Kıyılara yönelik tüm hukuksal ve kamusal haklar tehlikeye giriyor. Zenginlikler korunmayacak, tahrip edilecek. Belki de elde bir şey kalmayacak. Kanunsuz ve plansız yapılaşma artacak. Üstelik parayı bastıran istediğini yapabilecek. İmar rantı hırsı artacak ve kıyılarımız elden gidecek.”

Kıyı dolguları.. Denetimsizlik.. Denize oteller.. Yasal baskı ile arazilere el konulması... Birçok eleştiri.

Bu gelişmelere karşın taslağı savunanlar; “Türkiye gelişmek zorunda. Turizm çeşitleniyor. Bu çeşitlenmeye ayak uydurmak zorundayız. Eskimiş yönetmeliklerle yeni düzene ayak uydurmak mümkün değil. Yapılanlar bütün dünyanın daha çok turist, daha çok yatırım çekmek için denediği şeyler” türü değerlendirmeler yapıyor. Anlaşılan bu tartışma bir süre daha devam edecek.

Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, bugünlerde İzmir’de olacak. Kapsamlı bir programla. Çeşme’ye de gidecek. Bir süreden beri sadece “İzmirlinin yazlık mekânı” olma çizgisinin dışına taşma arayışındaki Çeşme’ye.

Yeni açılımlar gerçekleştiren Çeşme’ye. Turizmi 12 aya çıkarmaya ve çeşitlendirmeye çalışan Çeşme’ye.

Arazi tahsisi bekleniyor
Çeşme gündemi ise “termal turizm.” 6 ay önce termal turizm için Çeşmeli ve İzmirli işadamları bir araya geldi. Bir şirket oluşturuldu. Bu şirkete uygun arazi verilirse Avrupa’ya hitap edecek bir termal tedavi ve kür merkezi oluşturulacak.

Sadece tedavi amaçlı mı? Sosyal ve kültürel yapıyı da geliştirecek bir proje. Yani Çeşme’yi “hedeflendiği gibi” 12 ay yaşanılır kılacak. Bakan Koç, bu konuda hazırlık içinde. Beklenti, bu konuda adım atılması. Yasal eksikliklerin tamamlanması. Arazi tahsisinin yapılması. O ziyarette turizm de ciddi şekilde tartışılacak. Olumsuz gelişmeler.. Yapılacaklar.. Kuş gribi, karikatür, Doğu’daki olayların yansıması.. Arka arkaya iptaller.. Tehlike çanları.. Ve elbette bolca “kıyı yasa taslağı.”

Son günlerin gündem maddesi, onun da eğrileri-doğruları bir kez daha tartışılacak. Ve Bakan Koç, Ankara’da gördüklerini, dinlediklerini anlatacak. Görüş açıklayacak. Bu temasların sektöre açılım sağlayacağı kesin. İşte tüm bu gelişmelerin ortasında akla bildik Kızılderili atasözü geliyor:

“Bu dünya, atalarımızdan kalan miras değil, çocuklarımıza bırakacağımız emanettir.”