Çeşme'nin Suyu Golfe Yeter mi?

Turizmin çeşitlenmesi adına yapılan girişimler arasında yer alan golf alanlarının yaygınlaştırılması düşüncesi, tartışmaları da beraberinde getiriyor. Özellikle temiz su ihtiyacının yoğun olduğu bölgelerde konuşlandırılması düşünülen golf sahaları, şimdiden endişe yaratıyor.

Lokomotif görev
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çeşme'de 10 bin hektar alanı "Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgeleri" kapsamında "turizm yatırım bölgesi" ilan etti. Bu geniş alana turizm tesisleri yapılması öngörülüyor. Bu tesislere turist çekmede "lokomotif" görevini golf sahalarının yapması düşünülüyor. Önümüzdeki dört yıl içinde Türkiye genelinde planlanan 100 golf alanından önemli bir bölümünün Çeşme-Alaçatı bölgesine yapılması tasarlanıyor.

Golf alanı düzenlemeleri, beraberinde ağaç kesimini de getirmesiyle dünyanın pek çok yöresinde tartışma konusu. Bunun yanında bir başka özelliği var ki, Çeşme bölgesinde yeni bir tartışma odağı yaratacak gibi görünüyor. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) raporlarına göre bir golf alanı için hektar başına yılda 10 ile 15 bin metreküp arasında su gerekiyor. 100 hektarlık golf alanının yılda tüketeceği su miktarının 1 milyon metreküpü aşacağı kaydediliyor. Bunun da 12 bin nüfuslu bir yerleşimin yıllık su tüketimine dek düştüğü vurgulanıyor.

Çimlerin yeşil tutulması için harcanan büyük miktardaki su, Çeşme-Alaçatı bölgesi için hayati önemde. Çünkü bölgede yaşayanların içtiği su, Türkiye'nin en pahalıları arasında. Ege Bölgesi'nin yıllık kullanılabilir su miktarı istatistikleri ülke geneliyle paralellik taşıyor. Buna göre Ege Bölgesi'nde suyun yüzde 70'i tarımsal sulama amaçlı, yüzde 10'u içme-kullanma suyu ve yüzde 20'si de sanayi sektöründe tüketiliyor. Kişi başına düşen temiz su oranı bin 500 metreküp. Yapılan açıklamalar ve verilen örnekler, plansız biçimde golf alanlarında ısrar eden kesimlere uyarı niteliğinde. ABD'de kişi başına düşen su miktarının yılda 16 bin metreküp olmasına karşın, burada golf sahalarının tartışılmaya başlandığına dikkat çekilerek, su sıkıntısı çeken ve suyu pahalıya kullanan bölgelerde golf yatırımı konusunda dikkatli olunması öneriliyor.

Çevreciler tedirgin...
Söz konusu bölgede yer alan Alaçatı'nın, temiz su ihtiyacı için Dünya Bankası'ndan aldığı kredi nedeniyle yaşadığı sorunu anımsatan çevreciler, temiz su kaynaklarının golf sahalarına yönlendirilecek olmasına karşı çıkıyor. Alaçatı'nın şu an herhangi bir temiz su sorunu olmadığı belirtilirken, yapımı planlanan golf sahalarını tamamlanmasıyla yeniden su sıkıntısı yaşanmasından endişe ediliyor. Ayrıca bir golf sahasının yıllık kimyasal gübre ve ilaç kullanımının eşdeğer ölçüdeki bir tarım alanının altı katı kadar olduğuna dikkat çekiliyor. Söz konusu kimyasal maddelerin süreç içinde yer altı su kaynaklarına sızmasının ve çevredeki yüzey su havzalarının kirlenmesine neden olmasının kaçınılmaz olacağı kaydediliyor.

Bölgedeki golf projesinin bir ayağı da Port-Alaçatı. Kıyı kenar çizgisine aykırı konuşlandırıldığı iddiasıyla yargıya taşınan proje, yat turizminin yanı sıra golf turizminin de önemli kilometre taşlarından. Projenin yargı aşamasında olduğuna dikkat çeken çevreler, süreci tamamlanıncaya kadar projenin askıya alınmasını gerektiğini, aksi durumda geri dönüşü olmayacak zararların oluşacağını kaydediyor.