Çevrecileri Ayağa Kaldıran Yasa Neler Getiriyor?



TBMM'ye iktidar partisi milletvekilleri tarafından 5 Ekim tarihinde sunulan “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, ilgili komisyonlardan hızla geçirilerek TBMM Genel Kurulu'nda Salı akşam Azerbaycan tezkeresinden sonra görüşülmeye başlandı.

Sözcü’den Yusuf Demir’in haberine göre; 19 Kasım Perşembe akşamına kadar 44 maddelik düzenlemenin 24 maddesi Genel Kurul'da kabul edildi. Teklif üzerindeki görüşmelere ara verildi. Kalan maddeler 24 Kasım'da gündeme gelecek.

Teklif toplumun geniş kesimlerinin sağlığını ve doğanın tahrip edilmesine neden olacak düzenlemeler getirdiği için büyük tepki görüyor.

İktidara yakın medyaya çok yansımasa da, Ekim ayından bu yana Kaz Dağları'ndan, Karadeniz yaylalarına, Muğla'dan Tunceli'ye kadar Anadolu'nun dört bir yanındaki vatandaşlar, çevre örgütleri, sendikalar ve odalar düzenlemeye karşı mücadele ediyor.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Teklifin, bütünüyle enerji ve maden şirketlerini koruyan, hatta onlarla birlikte hazırlanan, bunun yanında 43 milyon elektrik ve milyonlarca doğalgaz abonesi için hiçbir kolaylık getirmeyen, çevreye kalıcı olumsuz etkileri olacak bir düzenleme olduğu kaydediliyor.

Başta yöre halkları olmak üzere, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası, Maden Mühendisleri Odası, Makina Mühendisleri Odası gibi birçok sivil toplum örgütü haftalardır konuyu gündemde tutmaya çalışıyor.

Tümüyle enerji şirketleri lehine bir yasa
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası adına komisyon toplantılarına katılan Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Özdağ işte bu kadar geniş tepkiye neden olan düzenlemenin ana başlıklarını ve tespitlerini şöyle anlatıyor:

“Öncelikle şunu netleştirmek lazım. Bu torba yasa değil. Kamuoyu aynı teklif içinde farklı kanunları görünce hemen torba demeye alıştı. Öyle değil. İyi bakıldığında bu teklifin içindeki tüm düzenlemelerin hepsi enerji piyasasıyla ilgilidir.

Teklifin tek bir hedefi var: Şirketleri korumak, daha kârlı hale getirmek. İçinde 43 milyon elektrik abonesi, milyonlarca doğalgaz abonesi için tek bir kelime yok. Teklifin gerekçesinde düzenlemenin ‘özel sektör yatırımcılarının faaliyetlerini daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde gerçekleştirmesini temin etmek’ amacı ile yapıldığı açıkça belirtiliyor.

Denetimi ortadan kaldırıyor
Zira çabuklaştırma, basitleştirme gerekçesi ile denetim mekanizmalarını ortadan kaldıran, sermayeyi önceleyen kamulaştırma işlemlerinin hızlı ve denetimden uzak gerçekleştirilmesini sağlamak üzere düzenlemeler yapılmak isteniyor.

Bu düzenleme hazırlığı yapılırken şirketlerle toplantılar yapıldı ancak bu düzenlemeden mağdur olacak, vatandaşlarla, yerel halkla, ilgili çevre örgütleriyle, odalarla, görüşülmedi. Komisyona çevre örgütleri ve halk davet edilmedi.

Şirket devirlerinde KDV alacağından vazgeçildi
KDV Kanunu'na ek bir madde eklenerek, doğalgaz firmaları arasındaki şirket devirlerinin KDV'den muaf tutulması sağlandı. Kamunun vergi kaybı olacak, halka hiçbir katkısı yok, devlet neden KDV gelirinden vazgeçtiği yönündeki eleştiriler hiç duyulmadı. Bu madde yasalaştı.

Maden şirketlerinin ruhsat bedelini yatırmadığı takdirde iki katı ceza ödeyeceğini öngören madde, ‘iki katı’ ifadesi kaldırılarak ‘yasal faizi’ ile öder ifadesi getirildi. Devletin şirketlere yapacağı ödemelerde ise önceden aranan, ‘borcu yoktur’ belgesi artık aranmayacak. Yani devlet alacağını görmezden gelecek, ama şirketlere ödemeleri aksatmayacak. Bu madde de yasalaştı.

Madenlere ruhsatsız 12 ay izin
Şirketlerin, ruhsat süreleri dolsa bile 12 ay daha çalışabilmelerini öngören teklif yoğun tepki gördü. Kazdağları'ndaki Alamos firmasının durumu aynen böyleydi. Kıyamet koptu. Bu madde tepkiler üzerine geri çekildi. Sivil toplum adına önemli bir zafer oldu.

Türk ceza kanunu devreden çıkarıldı
Maden işletmelerinde ruhsat sınırının dışında mücavir alana taşıdığı takdirde TCK'ya göre işlem yapılırdı. Yeni değişiklikle TCK devreden çıkarıldı. ‘Mücavirdeki sahalara’ ibaresi ‘işletme izni alanı dışındaki mücavir sahalara 20 metreye kadar’ şeklinde değiştirildi. Bu 20 metre çok hassastır. Bu sınırlar ciddi hesaplamalarla, hassasiyetlerle hesaplanır.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Köylünün arazisine tesis kurma izni
Maden işletmelerinin ruhsat alanı dışında kırsal alanda, geçici tesis kurma izni verilmesi öngörüldü. ÇED almadan, kimseye hesap vermeden, köylünün arazisine girilebilecekti. Yine yöre halklarının, sivil toplum örgütlerinin, büyük baskılar altındaki mücadelesiyle bu madde geri çekildi. Maden ve enerji şirketlerine sınırsız imtiyaz ve denetimsizlik yolunu açacak altıcı madde geri çekildi.

Plastik atıklar yakılacak, zehirleneceğiz
Teklifteki en hayati maddelerden biri biokütle santralleriyle ilgili madde. Teklifle hurda araba lastikleri, plastik çöpler, belediye atıkları ‘yenilenebilir enerji’ kapsamında tutularak, teşvik verilmesine devam ediliyor. Adeta ödediğimiz vergilerle sağlımıza ve çevremize zararlı yakma tesisleri finanse ediliyor. Böylece biyokütle santrallerinin bu yasayla sayıları bir anda artacaktır. Başta plastik olmak üzere evsel atıklar, hurda araba lastikleri yakılarak çevreye yayılacak kimyasal ve zehirli gazlarla hava daha da kirletilecek. Diğer yandan bu yasayla geri dönüşüm zinciri kırılmış olacak. Hava kirliliğine bağlı ölümler artacak.

Köylünün arazisine el konulabilecek
En hassas düzenlemelerden biri de köylünün, çiftçinin arazileriyle ilgili… Taşınmaz temini işlemleri başlığı altındaki maddede yapılan düzenlemeyle şirketlerin taşınmaz temini talepleri sadece EPDK ve TEDAŞ'ın değerlendirmesiyle sonuçlandırılabilecek. Yani köylünün çiftçinin özel mülkü olan arazilere el konulması daha da kolaylaştırılmış olacak. Çabuklaştırma, basitleştirme gerekçesi ile kamu yararının tespitine dair denetim mekanizması ortadan kaldırılmış olacak. Kamu yararına hizmet etmeyen, sermayeyi önceleyen kamulaştırma işlemlerinin hızlı ve denetimden uzak gerçekleştirilmesi amaçlanan bu madde henüz görüşülmedi.”

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.