Çimentoda Satışlar Hızlandı

(KİT idi özelleştirildi, Fransızlar aldı onlardan İtalyanlar, onlardan da Ruslar aldı) Çimentoda satışlar hızlandı. Hem çimento satışları, hem fabrika satışları. Türkiye’de çimento sanayinde KİT’ler (Kamu İktisadi Teşekkülleri) hâkim durumda idi. Özelleştirme ile KİT ‘lere ait fabrikaların tamamı satıldı. Bu arada özel sektör fabrikalarında da çok sayıda alım satım görüldü. Şimdilerde klinker (çimentonun hammaddesini) ve çimento üreten 39 tesis, sadece çimento üreten 18 tesis var. 2008 yılında ülkedeki klinker üretim kapasitesinin 56 milyon ton olduğu,buna karşı iç ve dış talebi karşılamak için sadece 54 milyon ton çimento üretileceği, çimentonun 46 milyon tonunun içeride tüketileceği, 8 milyon tonunun ihraç edileceği tahmin ediliyor. (Bilgi için: 1 ton klinkerden katkısına göre 1.2 veya 1.5 ton katkılı çimento elde ediliyor.) Şimdilerde çimento sektöründe 6 yabancı sermayeli grup üretime katkıda bulunuyor. Yabancı sermayeli kuruluşlarının ve de yabancı sermayenin iştiraki bulunan çimento fabrikalarının toplam üretimin yarısını gerçekleştirdikleri belirtiliyor. İhracatta başarılıyız Türkiye’de kurulan ilk çimento fabrikası 1910 yılında kurulan Aslan Çimento fabrikasıdır. 2006 yılında Türkiye 7.2 milyon ton çimento ihracatı ile, ihracatta Avrupa birincisi, dünya 6’ncısı idi. 2007 yılında 8.2 milyon ton çimento ihraç edildi. Türkiye’den özellikle Rusya, Irak, Suriye, İspanya ve İtalya’ya çimento ihraç ediliyor. Şimdilerde Rusya çimentocular için en cazip pazar. Çünkü Rusya’da yoğun bir inşaat faaliyeti var. 2008 yılında Rusya’ya Türkiye’den 3 milyon ton çimento ihraç edilmesi bekleniyor. Türkiye’de klinker, çimento ve hazır beton üretiminde fazla kapasite var. Hem iç satışlarda hem ihracatta rekabet acımasız. Buna rağmen son yıllarda çok sayıda grup yeni çimento yatırımına soyunmuş durumda. Bu ön bilgileri vereyim ki, İtalyanların Türkiye’de sahip oldukları çimento fabrikalarını Ruslara neden sattıkları anlaşılabilsin. Ruslar da pazara girdi Özelleştirme ile KİT statüsündeki çimanto fabrikaları satışa çıkarıldığında, 1989 yılında sektöre giren ilk yabancı sermaye grubu Ciments Français oldu. Fransızlar “Afyon, Balıkesir, Ankara ve Pınarhisar” fabrikalarını işletirken, Ciments Français’yi İtalyan Italcementi grubu satın aldı. Derken geçen hafta İtalyanlar bu fabrikaları 600 milyon euro bedel karşılığı Rus Sibersky grubuna sattı. Italcementi’nin 4 çimento fabrikası yanında, Ambarlı’da bir limanı ve bir çimento öğütme tesisi ile 17 hazır beton tesisi vardı. Set Grubu adı altında toplanan bu tesislerin 2007 yılı cirosunun 460 milyon YTL olduğu, 2007 yılında 3.5 milyon ton çimeto, 3.3 milyon ton hazır beton satışı yaptığı bildiriliyor. Türk kamuoyunu ilgilendiren, bir zamanlar KİT statüsünde olan çimento tesislerinin önce Fransızların, sonra İtalyanların ve şimdi de Rusların olması.Yirmi yılda 4 sahip değiştirmesi. Bunu, küreselleşmenin ve yabancı sermaye yatırımlarının bir cilvesi olarak kabul edeceğiz. Fazla kapasite oluşuyor Dünyada ve Avrupa’da çimento pazarı büyük oyuncuların kontrolünde. Bu büyük oyuncular pazarda yer almak ve pazarı kontrol etmek için Türk pazarına hızlı bir giriş yaptı. Değişen küresel şartlar yanında, Türk pazarında oluşan fazla kapasite karşısında hevesleri kaçtı.Türk pazarında mutlaka var olma iddiaları zayıfladı. Yabancı sermaye çevreleri, İtalyan yabancı sermaye grubunun fon ihtiyacını karşılamak arayışında en kolay satılabilecek ve en yüksek fiyatla satılabilecek tesisler olduğu için Türkiye’deki fabrikaları satışa çıkardığını belirtiyorlar. Rus sermaye grubunun ise, özellikle Rusya’ya mal satmak arayışında bu tesisleri satın aldığı söyleniyor. Ambarlı’daki özel liman, Rusya’ya ihracat bakımından büyük imkân sağlıyor. Türk sermaye grupları da (özellikle Batıçim) bu satışla ilgilendi ama. En yüksel fiyatı Ruslar verdiğinden tesisleri Ruslar satın aldı. Çimento sektöründeki bu hızlı sahip değişimini , başka sektörlerde de göreceğiz. Çünkü küreselleşmede şimdilerde sermaye grupları üretimden değil, alım satımdan para kazanıyor. Bir tesis bir yabancı sermaye grubunun eline geçtiğinde, hâkim ortak devamlı değişebiliyor.