Son günlerde piyasada Turgay Ciner’e ait Park
Holding’in nükleer santral projesinden çekildiği veya çekilmek zorunda
bırakıldığına dair dedikodular dolaşıyor. Bunlar doğru mu? Ciner’in Park
Teknik şirketi nükleer ihaleye Gazprom’un yan kuruluşu
olan AtomstroyExport-Inter Rao’nun ortağı olarak girmişti.
İhale iptal edildi ama Ankara ve Moskova’da hükümetler teklifi geliştirmeye
devam etti ve iki gün önce sonuca bağladı. İmzalanan ancak içeriği açıklanmayan
anlaşma yakında Meclis’e sunulacak.
Endüstri kaynaklarından öğrendiğime göre, Ruslar ihale döneminde reddedilmiş
olan 20.79 sent/kilovat saatlik birim fiyatını 12.34 sent/kilovata indirdiler.
Mersin Akkuyu’da inşa edilecek santralların maliyeti 15 milyar doların altında
olacak. İş kotarıldıktan sonra özel sektörde hükümete yakın bazı şirketlerin
ağzı sulanmaya başladı. Park Holding’in işin dışına çıkarıldığı dedikodusunu
yayan bunlardır.
Başlangıçtaki yerinde
Gerçek şu ki Park Holding iki yıl önce ne kadar konsorsiyumun bir parçası idi
ise bugün de o kadar parçasıdır. Bu gibi büyük işlerde ortaklar arasında
exclusivity clause diye bir madde bulunur. Bu maddenin amacı iş süresince
ortakların başkalarıyla flört etmeleri ya da dere geçerken at değiştirmelerini
önlemektir. Park Holding’in Ruslarla sözleşmesinde böyle bir madde var mı
bilmiyorum ama olmazsa şaşarım. “Ciner başlangıçta nerede duruyorsa bugün de
orada duruyor” diye konuştu bu konuyu yakından izleyen bir kaynak. “Yeşil ışık
alırsa devam edecek. Almazsa devletin kestiği parmak acımaz diyecek. Her şey her
an olabilir.”
Yeşil ışık... Devletin kestiği parmak... Bunlar ekonomi literatürüne AKP ile
girmiş yeni konseptlerdir.
‘Yeter senin kazandığın’
Geldikleri anlam şu: Bir şirket her bakımdan ehil olabilir, ihaleyi kazanmış
da olabilir ama bu işi mukaveleye bağlaması için yeterli değildir. Hükümetin
“para kazandırmak” istediği şirketler var. “Bugüne kadar kazandığın yeter”
dediği şirketler var. Eğer şirket ikinci kategoride ise, çelebice, “Devletin
kestiği parmak acımaz” deyip yola devam etmek zorundadır. Anlaşmaya göre üç
santraldan birincisinin yedi yıl içinde elektrik üretmeye başlaması lazım. Ama
yedi yıl ne zaman başlayacak? İnşaatın başlaması için 40’tan fazla izin alınması
gerekir. Türkiye’de nükleer ilk defa deneniyor. Konu herkes için yeni ve
karmaşık. İleri ve deneyimli ülkelerde bile bir mayın tarlası olan izinler
konusu bizde Çanakkale gibi geçilmez olabilir.
Gidişatı izlemek, mahkemelerin sivil toplum kuruluşlarının nasıl bir tavır
alacağını görmek ilginç olacak. Hükümet Ciner’in parmağını kesecek mi kesmeyecek
mi onu görmek daha da ilginç olacak.