Geberit'in desteğiyle EKODesign 2015 konuşmacıları arasında yer alan Hasløv & Kjærsgaard Architects and Planners ortağı, Danirmarkalı mimar Benny Bøttiger, "Kıyı Bölgesinde Doğa ile Tasarlamak" başlıklı sunumunda, kıyı şeridinde ülkesel ölçekte gerçekleştirdikleri tasarım ve planlama çalışmalarını aktardı.
Bøttiger ve ekibi, kent-kıyı arasında geçiş alanı oluşturan, nitelikli ve kullanışlı kamusal alanlar yaratırken, iklim değişikliğinin neden olduğu deniz seviyesi yükselmesini ve günümüz gerçeklerini de dikkate alan bir tasarım yaklaşımı benimsemişler.
Danimarka'nın 7.300 km'lik sahil şeridi, dalgalara ve rüzgara açık dinamik bir alan. Bunun yaklaşık %80'i yasalarla korunan, yapılaşmanın olmadığı kıyı bölgesinden oluşuyor. Sahilin gelecekte de aynı şekilde kalmasını isteyen hükümetin beklentileri doğrultusunda yürütülen çalışmalarda Bellevue, Amager ve Koge Bugt plaj parkları, Kuzey sahil şeridi, Esbjerg ve Lemwig limanları gibi farklı işlevlere sahip alanlar, doğa korunarak günümüz ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenmiş.
Kopenhag kent merkezine yakın Amager'de eski sanayi bölgesi dönüştürülerek 2 km'lik yeni bir sahil şeridi yaratılmış. Çok sayıda rekreasyonel aktiviteye yer verilen Amager plaj parkı, "doğa ile tasarım"nın güzel bir örneği. Şiddetli dalgaların etkisinden korunan sahilde doğa plajı ve kentsel plaj olmak üzere iki farklı alan yaratılmış. Kırk yıllık geçmişe sahip Koge Bugt plaj parkında yapılan proje, kentliler ile diyalog halinde geliştirilmiş. 1930'larda açılan yarışma sonucunda ünlü mimar Arne Jacobsen tarafından tasarlanan Bellevue plajı da yine sahil düzenleme projelerinin başka bir ayağını oluşturuyor.
Benny Bøttiger, Kuzey sahil şeridinin geleceğine ilişkin verdiği bilgilerde, fırtına ve erozyon gibi doğal afetlerin etkisini önleyecek ve bölgenin doğal yapısını devam ettirecek bir politika izlediklerini belirtti.Bøttiger sunumunda, su taşkınlarına karşı sahil şeridine yerleştirilen duvar benzeri önleyici elemanların nasıl yaratıcı kent mobilyalara dönüştürüldüğünü de gösterdi.