Defineciler 500 Yıllık Camide Kazılmadık Yer Bırakmadı



Kanuni Sultan Süleyman'ın Kürkçübaşısı Ahmet Şemsettin tarafından 1511 yılında yaptırılan Kürkçübaşı Ahmet Şemsettin Cami, yapıldığı tarihten 2016'ya kadar ibadethane olarak hizmet verdi. 2016 yılında Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü tarafından başlatılan restorasyon çalışmaları kapsamında yalnızca caminin duvarlarında güçlendirme yapılabildi. Daha sonra müteahhit firma ile yaşanan anlaşmazlık sonucunda çalışmaların yarıda kaldığı, vakıflar ile söz konusu firmanın mahkemelik olması üzerine de restorasyon sürecinin uzadığı iddia edildi. Yaklaşık 3 yıldır tek bir çivi bile çakılmayan caminin korunması için yetkililer etrafını demir bariyerlerle çevirdi. Demir bariyerlerin kapısındaki kilidi kıran kağıt toplayıcıları buraya asma kilit takarak 5 asırlık cami avlusunu adeta bir depo gibi kullanmaya başladı.

"Gündüz kağıt toplayıcılar işgal ediyor, gece de tinerciler kullanıyor"
Tarihi caminin başına gelenler bunlarla da sınırlı kalmadı. Özellikle sayıları son yıllarda giderek artan defineciler, cami avlusunda kazılmadık yer bırakmadı. Adeta köstebek yuvasını andıran kazılar en çok cami arkasında bulunan kabristan ile avluda bulunan 4 sütunun dibinde yoğunlaştı. Semt sakinleri, "Gündüz kağıtçılar işgal ediyor, gece de tinerciler kullanıyor. Ara sıra polis çağırıyoruz onlar geliyor müdahale ediyor. Biz bu durumdan rahatsızız" dedi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

"Hem kabirlerin hem de caminin aşırı bir şekilde talan edildiğini görüyoruz"
DHA'da yer alan habere göre restorasyonun yarıda kalması ile ilgili daha önce Fatih Belediye Meclisi'ne soru önergesi veren önceki dönem Fatih Belediyesi CHP Meclis Üyesi Soner Özimer, şunları söyledi:

"Çok yakından takip ettiğim bir olay. 2016 yılında restorasyona başlanan bir cami burası. Üzüntü verici bir yanı restorasyon yarım bırakılıyor ve büyük ihtimalle restorasyonu üstlenen müteahhit orayı terk ediyor. Ama 2016'dan sonra yaklaşık 3 senedir atıl bir vaziyette. Daha önceden demir perdeler de yoktu, öncesinde daha kötüydü. Orada adeta tarihi eserlerin talan edildiği bir yer olarak gözüküyor. Bildiğimiz kadarıyla çok önemli bir yer. 1511 yılında yapılan bir cami, çok önem verilmesi gereken bir yer. Hem oradaki kabirlerin hem de caminin aşırı bir şekilde talan edildiğini görüyoruz. Üzüntü veren yanı yeni camiler yapılarak övünülürken bu ecdat yadigarı caminin atıl bir şekilde durması. Tamamen sahip çıkılması gereken bir yer ama verdiğimiz önergelerle yaptığımız çalışmalarla sonuç alamıyoruz. Oradan yaşayanları çok huzursuz eden bir yanı var. Umarım hem vakıflar hem de belediye bir an önce sahip çıkar. Ayrıca burada yapılan tahribatın da düzeltilmesi gerektiğini umuyoruz."