Dev Spor Etkinlikleri Ev Sahibine 'Paha Biçilmez Avantaj' Sağlıyor
Deloitte'un hazırladığı rapora göre, günümüzde olimpiyatlar ya da
dünya kupası gibi dev spor etkinlikleri ev sahibi ülkelere ''paha biçilemez
avantajlar'' sağlıyor.
Deloitte,
olimpik oyunlar, paralimpik oyunlar, FIFA dünya kupası gibi önemli spor ve
eğlence etkinliklerinin ev sahibi ülkenin küresel saygınlığına, ekonomik,
politik ve sosyal gelişimine nasıl katkı sağlayabileceğini incelediği
''Kalıcı bir miras: Önemli spor etkinliklerine ev sahibi ülkeler ve
ekonomilerinde nasıl olumlu bir değişim sağlayabilir?'' adlı bir rapor
yayınladı.
Raporda, Türkiye'de
gerçekleştirilecek 2010 dünya basketbol şampiyonası finalleri, 2011 dünya
üniversiteler arası kış oyunları gibi organizasyonları da içine alan
etkinliklerin aynı zamanda ev sahibi ülkelerde sosyal değişimi hızlandıran
önemli bir katalizör olarak gösterildiğinin altı çizildi.
Gelişen teknolojinin, dünya toplumları
arasındaki bağları ve bağlılık oranını güçlendirdiği vurgulanan raporda, 1980'li
yılların sonuna kadar olimpiyatların düzenlendikleri şehirlere büyük mali yük
getirmesi eleştirilirken, günümüzde olimpiyatlar ya da dünya kupası gibi dev
spor etkinliklerinin ev sahibi ülkelere sunduğu avantajlara paha biçilemediği,
bu tür önemli etkinliklerin uzun vadeli ve ekonomik gelişmeye katkı sağlama
potansiyeli oluşturduğuna dikkat çekildi.
Önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapma fırsatını yakalamanın bir ülkeye
normal şartlarda ''bitmek bilmeyen bürokrasi içinde sıkışıp kalacağı çok sayıda
sorunun'' üzerine hızlı ve kararlı bir şekilde gitme olanağı sağladığı ifade
edilen raporda, bu tür etkinliklerin insanların desteklediği ortak bir odak
noktası yarattığı, bu sayede tamamlanması onlarca yıl sürecek altyapı geliştirme
çalışmaları ile diğer büyük ölçekli projelerin daha hızlı bir şekilde
tamamlanabildiği, etkinliğin bir dünya vitrini oluşturduğu için de yapılan
çalışmaların daha özenli bir şekilde gerçekleştirildiği belirtildi.
Raporda, önemli bir etkinliğe ev sahipliği
yapmanın kamu sektörü, özel sektör ve toplum arasında işbirliğini teşvik ettiği
vurgulanırken, siyasi partiler ile farklı düzeylerdeki ulusal ve yerel idari
birimler arasındaki işbirliğinin arttığı, engellerin aşılmasının sağlandığı,
böylece hükümetlerin verimliliğinin arttığı, çevresel sürdürülebilirlik,
çeşitlilik ve toplumun sürece dahil edilmesi gibi yeni fikirler ve davranışlar
için örnek oluşturduğu kaydedildi.
Etkinlikleri
avantaja dönüştürmek için iyi bir planlama ve süreç yönetiminin gerektiğine
işaret edilen raporda, tüm avantajların etkinliğin her aşamasında, aday olma
süreci öncesinden etkinlik sonrası mirasa kadar, ev sahibi ülkenin etkili bir
şekilde plan yapabilmesine ve süreci yönetebilmesine bağlı olduğunun altı
çizildi.
Bu tür etkinliklerin ev sahibi ülkeye
tüm dünyada tanınma, ekonomik, politik ve sosyal gelişim olanakları sağlayan
kalıcı bir miras bırakma potansiyeline sahip bulunduğu, ancak etkinliklerin
gerektiği şekilde gerçekleştirilememesi durumunda geride sadece terk edilmiş
stadyumlar, kaçırılan gelişim fırsatları ve kaybedilen yatırımlardan oluşan
hayal kırıklığı kalması ihtimalinin de bulunduğuna dikkat çekildi.
Önemli bir spor etkinliğine aday olma sürecinde
ya da böyle bir etkinliğe ev sahipliği yaparken, sürece devletin dahil olması ve
destek vermesinin büyük önem taşıdığının vurgulandığı raporda, devlete özellikle
5 alanda rol düştüğü, bunların finansal garantörlük, güvenlik, paydaş desteği,
altyapı yatırımlarının finansmanı, destek ve karşılama hizmetleri olduğu
belirtildi. (AA)