“Yaşanmışlıkları arşivleyen hafıza ne kadar somut olabilir?” sorusundan yola çıkan heykeltıraş Necmi Özgür, alüminyum ve ahşap yardımıyla bulduğu cevapları, “Somut Hafıza” başlığıyla bugünden itibaren Atatürk Kültür Merkezi Sanat Galerisi’nde sergiliyor.
İki yıllık bir emeğin sonucunda ortaya çıkan 30 heykelde, malzemeye yapılan “güzelleme” oluyor ilk dikkat çeken. Alüminyum, insanı zaman tünelinden alıp geleceğe götürürken; aniden karşılaşılan ahşap dünyaya bağlıyor, geçmişi hatırlatıyor. Böylelikle heykel, arkasına bakmadan uzaya giden bir “UFO” olmaktan çıkarak ipini geçmişin tuttuğu neşeli bir uçurtmaya dönüşüyor. Alüminyumun pratik, ama postmodern tavrını, ahşabın klasik ve geleneksel duruşuyla dengeleyen Necmi Özgür, bir obje yapmak üzere yola çıktığında onunla yetinmeyip objenin üzerine konacağı masayı da bir heykel olarak tasarlamaya başladığını söylüyor.
Objeyi “masa heykeli”nin içinde eriten, hatta buna dördüncü boyutu da katarak onu “karadeliğin eşiği”ne kadar getiren sanatçının alüminyum-ahşap yani modernle geleneksel arasındaki gelgitleri, bize nedense iki ayrı dünyayı; mesela Peyami Safa’nın Fatih ve Harbiye’sini çağrıştırdı. Fatih, Osmanlı örf ve âdetlerinin yaşandığı; Harbiye ise Batılı yaşamın sürdürüldüğü birer semt. Tezatlıklar içinde yaşayan ve Batı kültürüne hayran olan, ama sonunda yaptığı yanlışlardan doğrulara ulaşan Neriman’ın benzetmeleri ve babasının bu benzetmelere verdiği cevaplar da heykellerin formları olarak ulaşıyor bakan gözlere.
Malzemeye çok büyük saygısı olduğunu ifade eden sanatçı, “metafor” ve “patlama” kelimelerini kullanıyor formları anlatmak için. Kafasındaki biçime hangi malzemenin gideceğinden ziyade elindeki malzemeye en iyi hangi biçimin gideceğini düşünen Özgür, antik Yunan’ın kusursuzluğuna Ortadoğu’nun sabrını katık yapıyor. Boyutları daha da büyüttüğünde, salonların sabrının taşacağını bilse de, kâh tartışıp kavgaya tutuşan, kâh arkadaşça sohbete dalan malzemeyi serbest bırakmakta da kararlı sanatçı. Soyut ve somutun harmanlandığı, hafızanın şekillere dönüştüğü heykeller, 4 Ocak’a kadar ziyaretçilerini bekliyor. (0 212 251 56 00)