Deyrülzaferan Manastırı 4 Bin Yıldır Kutsal Mekân



Mardin’de bulunan Deyrülzaferan Manastırı’nın geçmişinin 4 bin yıl öncesine uzandığı ortaya çıkarıldı. Tapınaklardan alınan kemik, taş ve toprak parçalarını kullanarak laboratuvar ortamında yapılan analizlerde, tapınağının geçmişinin 3 bin 830 yıl öncesine uzandığı ortaya çıktı. Yeni  tarihlendirme bilgisi, bilim dünyasında yeni heyecanlar yaratırken, araştırma  sonuçları uluslararası literatürdeki yerini aldı.

AÜ Mühendislik Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Niyazi Meriç’in verdiği bilgiye göre çalışma için ‘Lüminesans tarihlendirme yöntemi’ kullanıldı.  Lüminesans Araştırma Laboratuvarları’ndaki çalışmalara Denizli ve Pamukkale’deki fay hatlarının yaşı hesaplanarak başlanmıştı.

Daha sonra Türk Tarih Kurumu’nun talebi üzerine Mardin’in Nusaybin ilçesine bağlı Kuru köyündeki ‘Ermeni toplu mezarları olduğu’ iddia edilen mezar örnekleri incelendi. Bu mezarların M.Ö 257-597  yıllarına ait aile mezarları olduğu anlaşıldı.

Aynı yöntemle son olarak Mardin yakınlarındaki Deyrülzaferan Manastırı’nın altında bulunan Hurrilerden kalma güneş tapınağının temelinden alınan kemik ve toprak numuneleri analiz edildi. AÜ Mühendislik Fakültesi Fizik Mühendisliği bölümündeki laboratuvarda yapılan çalışma sonucu bölgede ilk temelin günümüzden itibaren 3 bin 830 yıl önce atıldığı tespit edildi.

Yazılı kaynaklara göre Deyrülzaferan Manastırı'nın, 1293-1932 yılları arasında Süryani Kadim Patrikliği’nin merkezi olduğu kabul edilmişti. Manastır M.S. 5’inci yüzyıldan bu yana Süryani manastırı olarak kullanılıyordu. Manastırın temelinden alınan toprak numunesi ise buradaki yapılaşmanın geçmişinin 3 bin 830 yıl öncesine uzandığı anlaşıldı. Manastır Mardin-Nusaybin yolu üzerinde, Dara antik yerleşim merkezinin çok yakınında bulunuyor.

İki yapı daha...

Araştırmacılar büyük kesme taşlardan oluşan ve halk arasında ‘Zindan’ olarak adlandırılan yaşı bilinmeyen yapıyı da incelemeye aldı. Bu yapının da inşa tarihinin M.S. 448 olduğu belirlendi. Nusaybin ilçesinin sınırında yer alan Mor Yakup Kilisesi’nin de M.S. 7. yüzyılda inşa edildiği veya tadilat gördüğü sonucuna varıldı.

Dr. Mehmet Koşal, tarihlendirme çalışmasını doktora tezi olarak yayımladı. Koşal, tezinde bölgedeki toplu mezarlardan toplanan kemiklerle taş, toprak, çanak ve çömlek parçalarını OSL yöntemiyle analiz ettiklerini anlattı.

Türkiye’nin daha önce bilimsel tarihlendirme çalışmaları konusunda yurtdışına bağımlı olduğunu hatırlatan Dr. Mehmet Koşal, “Çalışmamızın geldiği nokta, Türkiye’nin de bilim yarışından dünya ile yarışacak noktaya geldiğini ortaya koydu. Araştırma sonuçları uluslararası dergilerde yayımlandı. Ve ulaştığımız sonuçlar uluslararası literatüre de girdi” diye konuştu.