Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan işsizlik ve kuraklık
nedeniyle Diyarbakır, Mardin, Şanlıurfa, Siirt ve Batman’dan her yıl binlerce
kişi mevsimlik işçi olarak Marmara ve Karadeniz bölgelerine ekmek parası
kazanmaya gidiyor.
Çocuk, kadın, genç ve yaşlılar yanlarına aldıkları eşyalarıyla
Diyarbakır Tren Garı’ndan Türkiye’nin belirli bölgelerinde başta fındık toplamak
üzere mevsimlik işçi olarak çalışmak için yola çıkıyor. Mevsimlik işçilerin en
büyük sıkıntısı ise tren ücretlerinin zamlanması. Geçmişte kişi başı 10 TL olan
biletler şimdi 30 TL’ye yükseldi. Fındık toplamaya giden işçiler daha fazla para
kazanabilmek için, ailelerinden daha fazla kişiyi çalışmaya götürüyorlar.
Böylelikle 12 kişilik bir ailenin gidiş geliş ücreti 720 TL’yi bulurken, ayda
ise kişi başına 600 TL kazandıklarını, bunun 500 TL’sinin ise yiyecek içecek
masrafına gittiğini söyledi.
İşçilerden kimisi 6 ay boyunca para kazanabilmek için göçebe
hayatı yaşarken, büyük umutlarla giden bazı aileler ise iş bulamadan çaresizce
tekrar evlerine döndüklerini anlatıyor.
Garda önce hareketlilik, sonra
sessizlik
Diyarbakır Tren Garı’nda umut trenini bekleyen yüzlerce işçi,
tren düdüğünü duyunca büyük bir hareketlikle eşyalarını toplamaya başlıyor. İğne
atsan yere düşmeyecek bir kalabalığın bulunduğu Diyarbakır’ın tarihi tren
istasyonunda koşuşturma yaşanıyor.
Kurtalan Ekspresi’nin gelişiyle bir anda gar hareketleniyor.
Trenin durmasının ardından işçiler trene erken binebilmek için adeta
birbirleriyle yarışıyor. Yanlarında götürdükleri, un, tüp, şeker ve gıda
maddelerinin yanı sına yataklarını camlardan içeriye sokmaya çalışıyorlar.
Kimileri ise eşyalarının dışında çocuklarını da trenin camından içeriye atıyor.
Umuda yolculuk geride kalanların el sallamalarıyla cıvıl cıvıl olan garın
sessizliğe bürünmesi ile son buluyor. Eşlerini ve çocuklarını ekmek parası için
geride bırakanlar ise söyledikleri türküler ile umuda yolculuğun ne kadar zor
olduğunu gözler önüne seriyor.
Uzun ve zahmetli yolculuk Adapazarı, Sakarya, Yalova, Bursa,
İstanbul, Ankara, İzmir, Ordu ve Giresun gibi kentlerde son buluyor. Karadeniz
ve Marmara bölgelerinde 2 ay boyunca gece gündüz demeden tarlalarda çalışan
mevsimlik işçiler, günde 20- 22 TL arasında değişen yevmiye
alıyorlar.
Göçe 9 yaşında başladı, şimdi 3 çocuğu
var
Bölgede iş olmadığı için göç etmek zorunda kaldıklarını ifade
eden 3 çocuk babası Mehmet Kuzu, 18 yıldan bu yana fındık toplamaya gittiğini
söyledi. Kuzu şunları anlattı:
"9 yaşında babam ve annemle gitmeye başladığım Çukurova
yolculuğuna, 3 çocuk sahibi olmama rağmen gitmeye devam ediyorum. Seneye 3
çocuğumu da götüreceğim. Diyarbakır’ın bir sürü milletvekili var. Ancak onlar
sadece seçim zamanı geliyorlar. 14 kişi gidiyoruz, aylığımız 600 TL’yi buluyor.
Orada gıda ihtiyacımızı gidermek için burdan 500 TL masraf yaptık.
Harcadığımızla kazandığımız kafa kafaya geliyor. Çaremiz yok, mecburuz. Bunların
üstüne bir de tren bilet fiatları 30 TL’ye yükseldi. Tek umudumuz orda
tarlalarda iş bulup çalışmaktır. Eşim ve 3 çocuğumu burda bırakmak zorunda
kaldım, gelince onlara hediye almayı hayal ediyorum."
Adapazarı’na göç eden başka bir ailenin reisi Mehmet Al dra, 6
ay kalacağını ve şeker pancarı toplayacaklarını belirterek, "5 kişilik aile
bireyimizle gidiyoruz. Mağduruz, bir birikimimiz ve malımız yok. Tek varlığımız
ellerimizdir, onları kullanarak para kazanmaya çalışıyoruz"
dedi.