Diyarbakır'da 150 Yıllık Kasr Zamana Yenik Düştü



DHA'nın haberine göre, bir dönemler medrese olarak da kullanılan Kasrın altında 12 oda, kiler, mutfak ve yukarıya çıkan bir merdiven koridoru bulunuyor. Çimento kullanılmadan, tamamıyla yumurta akı ile yapılan Kasr'ın, yıldız, hilal ve Osmanlı motifleri süslendiği görüldü. Yaklaşık 10 dönümlük arazi üzerinde kurulduğu tahmin edilen kasrın, haremlik ve selamlık olmak üzere 2 girişinin olduğu belirtilirken, Karacdağ bazalt taşı ve Mardin taşı olmak üzere 2 ayrı çeşit taştan yapılan Kasrın duvarlarının köylü gençler tarafından üzerine çeşitli yazılar yazılarak tahrip edildiği gözlendi.

Kasrın varislerinden biri olan ve aynı zamanda Güzelşeyh Köyü Muhtarı Kutbettin Altunakar, atalarından, büyüklerinden dinlediği kadarıyla Kasrın yaklaşık 150 yıl önce yapıldığını söyledi. Osmanlı döneminde yaşayan ataları Şey Mehmet Niyetullah tarafından Kasrın yapıldığını anlatan Muhtar Altunakar, "Bu tarihi Güzelşeyh Kasrı, Şeyh Mehmet Niyetullah tarafından yapılmıştır. Yaklaşık 10 dönümlük alanda kurulmuştur. Yapımı için 20 kilometre ötedeki Bağcık Köyü'nden çıkarılan Karacadağ Bazalt taşları, müritler tarafından buraya getirilmiş. O zaman tabiki araç omadığı için müritler, yan yana 20 kilometrelik insan zinciri oluşturarak, koca taşları elden ele taşıyarak buraya getirmişler. Ermeni bir taş ustası ve 20 işçisiyle birlikte burada kurulan atölyede taşlar numaralandırılmış, motif ve süslendirilerik kasır 7 sene süren çalışma ile tamamlanmış" dedi. Şeyh Mehmet Niyetullah'ın 1917 yılında vefat ettiğini anlatan Muhtar Altunakar, Şeyh Sait ayaklanması sırasında, şeyh ailesinin Balıkesir, Kütahya ve Bandırma'ya sürgüne gönderildiğini belirtirek, şöyle konuştu:

"Şeyh Sait olayları sırasında şeyh ailesinin sürgüne gönderilmesinden sonra balkan göçmeni 50 aile buraya getirilerek kasra yerleştirilmiş. Az ileride görülen Beşpınar Köyü inşaa edilene kadar balkan göçmenleri 1930 yılına kadar burada yaşamış. Şeyhlerden oluşan 15 aile sürgüde yaklaşık 7 yıl kalıyor. Bunlar döndüklerinde Kasrın bir bölümü tahrip olmuş. Daha sonra büyüyen aile fertleri her biri başka bölgelere göç ediyor. Varisleri çoğaldığı için de kimse tek başına herhangi onarım ve tadilat yapamıyor. Çınar Kaymakamlığı'na da başvuruda bulunduk. Varis çok olduğu için varislerin yarısından fazlasının imzası gerekiyor. Varislerin yarısından imza alınamadığı için kimse burada tamirat yapamıyor. Buranın onarılarak bölge ve ülke turizmine kazandırılmasını istiyoruz. Devlet büyüklerine çağrıda bulunuyoruz. Bu tarihi esere sahip çıkılmasını istiyoruz."

Tarihi Kasrın sit alanı ilan edilmesine rağmen Kasrın hemen bitişiğinde kanatlı hayvanlar için kümes yapıldığı gözlendi.