Büyük bir kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya bulunan
Konya, İzmir, Bursa,
Trakya, Aydın, Manisa ve
Erzurum gibi bölgeleri susuz bırakmamak için yeraltındaki
kapalı akiferlere su pompalanacak. Bu arada akiferler; içlerinde suyun serbestçe
girebileceği veya hareket edebileceği boyutta ve miktarda birbiriyle bağlantılı,
boşluk içeren kayaçlardan oluşmuş kesimler olarak
biliniyor.
Dünyayı tehdit eden küresel ısınma Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nı da harekete geçirdi.
Bakanlık
Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü bünyesinde küresel
ısınmanın etkilerini bilimsel olarak inceleyecek bir çalışma grubu
oluşturdu.
Sosyolog, jeolog, biyolog, arkeolog, ziraat mühendisi,
psikolog, paleontolog ve jeofizik mühendislerinden oluşan çalışma grubu Devlet
Su İşleri (DSİ) ve üniversitelerle de işbirliği yaparak Türkiye'nin iklim
periyotlarını bilimsel olarak inceleyecek.
Çalışma grubu, iklim
değişiklikliğinin kalıcı olup olmadığını, eski yağışların tekrar gelip
gelmeyeceğini, Türkiye'nin küresel ısınmadan ne şekilde etkileneceğini
araştıracak, küresel ısınmanın yağış rejimine, sıcaklık artışına, çevreye, insan
psikolojisine, tarıma, hayvancılığa etkilerini ortaya
koyacak.
Ortaya konulan verilere göre doğayı ve canlıları koruma,
tehdit olan ya da olabilecek unsurları önlemleme amacıyla yerbilimleri ve
yerbilimleriile ilişkili diğer bilim dalları ile multidisipliner ve hatta çok
uluslu projeler ortaya konulacak, gerektiğinde yasal mevzuatta yapılması gereken
değişiklikler konusunda önerilerde bulunacak.
İlk iş
yeraltı akiferlerine su doldurulması
Küresel iklim
değişikliklerine bağlı olarak ortaya yağmurların azalmasının insan ve diğer
canlıların yaşamı için temel gereksinim olan su kaynaklarının, denizlerin,
akarsuların, meraların ve sulak alanların giderek yok olmasına yol açtığını
belirten MTA yetkilileri, Türkiye'de başta Konya olmak üzere İzmir, Bursa,
Erzurum ve Trakya'daki Ergene ovalarındaki yeraltı suları ile Küçük Menderes,
Büyük Menderes, Gediz nehirleri ve daha birçok akarsu, göl ve akiferin yok olma
tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğuna dikkat çekti.
Yaşamın
kaynağı olan suyun azalmasının tarımsal ve hayvansal üretimin yok olması ve
bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkması riskini beraberinde getireceğini belirten
yetkililer, önümüzdeki yıllarda yaşanacak olası kuraklığa karşı kuraklık riski
taşıyan bölgeler başta olmak üzereTürkiye genelinde yeraltı akiferlerinin su ile
besleneceğini bildirdi.