"Doğalgaz İşine de Girmek İstiyoruz"

Petrol Ofisi'nin yüzde 34'ünü 1 milyar 54 milyon dolara satın alarak akaryakıt pazarına giren Avusturyalı OMV Gas, Botaş'ın kontrat devri ile de yakından ilgileniyor.

Avusturyalı OMV'nin yöneticisi Auli, "Türkiye gaz sevkıyatında önemli bir merkez." dedi.
"Şu an bunun üzerinde düşünüyoruz." diyen şirketin icra kurulu direktörü Werner Auli, piyasanın liberalleşmesini takiben böyle bir yatırım için hazırlıklara girdiklerini belirtti. Auli, stratejik ortaklık, satın alma yahut bizzat girme gibi seçeneklerin değerlendirileceğini belirterek, şu aşamada yöntem konusunda net bir karar vermediklerini söyledi.

Türkiye'deki doğalgaz pazarının çok cazip olduğunu belirten Auli, "Türkiye dünyanın en büyük doğalgaz temin edici ülkeleri ile doğrudan sınırlara sahip olmasının yanında doğalgazın kullanımı açısından da oldukça önemli bir pazar teşkil ediyor. Bir diğer ifadeyle doğalgazın dünyaya dağıtılmasında güvenli bir merkez görevini görürken, kendi ihtiyaçlarını karşılama yolunda da güvence sağlamış oluyor." dedi. Auli Türkiye'nin doğalgazın dağıtım ve kalite özellikleri itibariyle Avusturya'ya nazaran çok daha iyi bir görüntü sergilediğini belirtiyor. Zaman'a dünya doğalgaz piyasası hakkında değerlendirmede bulunan Avusturyalı şirketin üst yöneticisi, Türkiye, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan tarafından yürütülen doğalgaz boru hattı projesi Nabucco'nun stratejik önemine de temas etti. Bu sayede Avrupa için ihtiyacın karşılanmasında önemli bir koridor oluşturulduğuna dikkat çeken Auli, proje ile Avrupa'nın doğalgaz ihtiyacının yüzde 3'ünü sağlayacak bir alternatif oluşturulduğunu kaydetti. Bu arada forumdaki konuşmasında, Avrupa'nın enerji risklerine dair Türkiye'nin konumuna ilişkin bilgi veren International Crissis Group (Uluslararası Kriz Grubu) Başkanı Gareth Evans, "Gerçeği görmeliyiz, Türkiye'nin, AB üyesi olma hevesinin karşılanmasında, enerji koridoru fikrine yapışmaktansa jeopolitik konumunu öne çıkarması daha önemli." tespitinde bulundu. Türkiye'ye gelen petrolün, Avrupa'nın ihtiyaçlarının sadece yüzde 20'sini karşıladığını belirten Evans, buradan geçen petrolün dünya ihtiyacının ise yüzde 4'ünü karşıladığını, bunun da küçük bir rakam olduğunu söyledi. Türkiye bağlantısı ile Avrupa'ya giden gazın ihtiyaçları giderme konusunda yüzde 2,5 oranında katkı yaptığını dile getiren Evans, "Bu önemli; ama her şeyi durduracak kadar da değil. Türkiye'nin devreden çıkması Avrupa için yıkıcı olmaz. Üstelik bu tedariğin önemli kısmı Rusya ve İran'dan sağlanıyor. Bu da Avrupa'yı rahat uyutmuyor." yorumunda bulundu. İran İslam Cumhuriyeti Dış Ekonomik İşler Bakan Yardımcısı Ali Reza Attar da sahip oldukları doğalgaza hem Doğu hem Batı'dan talep olduğunu belirterek, "Türkiye ile geleneksel tarihî ilişkilerimiz var. Dolayısıyla Türkiye talep ederse, ki altyapısı mevcuttur, gazımızı veririz." açıklamasında bulundu.

'Rekor ceza, planları değiştirecek'

Petrol Ofisi (PO) Genel Müdürü Jan Nahum, Enerji Üst Kurulu'nun akaryakıt şirketlerine kestiği cezaların sektörün mali yapısını zayıflatacağını söyledi. CNBC-e'nin sorularını cevaplayan Nahum, "Bu ceza çok ciddi boyutta. Zayıflık birtakım yatırımları geciktirebilir. Birtakım birleşmelere sebebiyet verebilir. Bazı şirketlerde, devam edip etmeme konusunda bir karar noktası oluşturabilir. Bir sektörden bu boyutta kaynak çekildiği zaman sektörün etkilenmemesi imkansız." dedi. Üst Kurul'un 28 dağıtım şirketine kestiği 1,67 milyar yeni liralık cezanın 600 milyon yeni liralık kısmı PO ile yan şirketi ERK Petrol'e ait. Yargı sürecinin devam ettiğini kaydeden Nahum, cezaların idari belgelenmeyle ilgili olduğunu, kaçakçılıkla bağlantısı bulunmadığını ifade etti. Danıştay'ın 13. Dairesi, şirketlerin cezanın yürütmesini durdurma isteğinin küçük bir bölümü için olumlu karar vermişti. PO'nun genel müdürü, cezalarla ilgili taksitlendirme talebinde bulunduklarını, cezanın şirketin programlanmış yatırımlarını etkilemeyeceğini kaydetti.