Dünya Mimarlık Günü Saraçoğlu’nda Karanfillerle Karşılandı



Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Başkent Dayanışması Bileşenleri, CHP Milletvekilleri Dünya Mimarlık Günü’nü yıkım tehdidi altındaki Ankara’nın incisi Saraçoğlu Mahallesi’nde karanfillerle karşıladı.

Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı Saraçoğlu Mahallesi’nde basın açıklamasına izin verilmedi.

Eyleme Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen, Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ali Atakan ile Muteber Osmanpaşaoğlu, CHP Milletvekilleri Gamze Taşcıer ve Ali Haydar Hakverdi, CHP Ankara İl Başkan Vekili Rabia Karakaya, Ankara İl Örgütü, Başkent Dayanışması Bileşenleri  ve vatandaşlar katıldı.

 “Saraçoğlu biz buradayız, işte geldik yanındayız”  diyen vatandaşlar alkışlarla Saraçoğlu’nda yapılan gizli kapaklı restorasyonu protesto etti.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Saraçoğlu kütüphaneye ve Saraçoğlu yapılarına polis ablukası altında karanfiller fırlatıldı. Öte yandan  ağaçlara kırmızı karanfiller bağlayarak, Saraçoğlu’nun, ağaçlarının önemini ve değerini ortaya koydular.

Saraçoğlu’nda yapılan karanfilli protestonun ardından, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde basın açıklaması yapıldı.

Saraçoğlu Mahallesi’ndeki tüm uygulamalar kamuya açıklanmalı, inşaatlar durdurulmalı

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Dünya Mimarlık Günü’nde, Cumhuriyet’in incisi Saraçoğlu Mahallesi’ne sahip çıkıyoruz.  5 Ekim Dünya Mimarlık Günü’nde, Alman mimar Paul Bonatz tarafından tasarlanan, ortak kültür varlığımız olan Saraçoğlu Mahallesindeki tüm uygulamalar kamuya açıklanmalı, inşaatlar durdurulmalı ve ortak akılla Cumhuriyetin incisi Saraçoğlu Mahallesi hak ettiği değeri bulmalıdır.” dedi.

Candan, şunları kaydetti: “Her yıl Ekim ayının ilk Pazartesi gününden itibaren başlayan ve çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Mimarlık Günü’nün 2020 yılı teması UIA tarafından ‘Daha İyi Bir Kentsel Geleceğe doğru…’ olarak belirlendi.  Kentsel tasarım ve mimari, daha iyi bir yaşam kalitesinin anahtarıdır sözleriyle, küresel salgının, krizlerin tüm dünyada, eşitsizlikleri, yoksulluğu gözler önüne çarpıcı bir şekilde serdiği günlerde, halk sağlığı temelli bir kentleşme ve mimarlık politikasının kaçınılmaz olduğu aşikardır. Bugün pandemi koşullarında tüm dünyanın sorunu nefes almak iken kentleri, yaşam alanlarımızı nefessiz bırakan, nefes koridorlarını yok eden, canlıların yaşam alanlarını dağıtan, azgın kentleşme ve kar hırsı ile insanlığı ve dünyayı bir yok oluşa sürüklemenin ana nedeni olan kapitalizmin yok edilmesi tüm insanlığın sağlığı için artık elzemdir. Doğayı tahrip etmeyi bırakmak ve doğayla birlikte yaşamayı öğrenmek hepimizin zorunluluğudur. Bugün kentler Pandemi sürecinde bulaş zincirlerinin en büyük halkası haline gelmiştir. Yok edilen kamusal alanlar, parklar ve yeşil alanların betonlaşması, kapitalizmin mabetleri alışveriş merkezleri, nehirleri kelepçeleyen HES’ler, vadilerde yükselen, rezidanslar, plazalar, şehrin sağlığını tehdit eden şehir hastaneleri, rant odaklı mekan üretimi, penceresi açılmayan, doğal aydınlatmadan doğal havalandırmadan yoksun mekanlar, kamucu kent politikasından uzaklaşan rant odaklı kentsel ve mekansal düzenlemeler, bugün hastalığın bulaş zincirleridir. Bulaş zincirlerini kırmak, canlıların eşit adil, bir dünyada yaşaması için yaşam çevreleri oluşturmak mimarlar olarak topluma, insanlığa ve dünyaya karşı sorumluluğumuzdur.”

Candan, sözlerine şöyle devam etti: “Bu kapsamda, pandemik, ekonomik ve idari bir kriz kıskacında karşıladığımız dünya mimarlık gününde nefes almanın öneminin bir kez daha can alıcı olduğu gerçeğiyle, Başkentten beliren ve tüm ülkeyi belirleyen kentsel ve mekânsal politikaları masaya yatırmak ve daha iyi bir geleceği tasarlamak için mimarlık ve kentsel tasarım anahtarlarını paylaşmak hedefiyle Başkentte yürütülen etkinlikler ‘nefes, mekan, yaşam’ temasıyla gerçekleştireceğiz.  Saraçoğlu Mahallesi dünya mimarlık gününde, dokusuyla, ağaçlarıyla, binalarıyla, cumhuriyetin yarattığı toplu konuta bakışıyla, komşuluk ilişkileriyle, yönetenle yönetilenin kent merkezinde karşılaştığı demokrasi kültürüyle,  Pandemi günlerinde bize çok önemli bir mesaj veriyor. Bugün halk sağlığı temelli bir kentsel ve mekansal geleceğin kaynağının Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki mekan üretimi ve kentsel tarım sürecinde olduğunun izlerini bize sunuyor. Nefes Mekan Yaşam temasının en gerçek hikayesi Saraçoğlu Mahallesinde yazıldı. Bugün devam eden hukuksal süreçlere rağmen, mahallenin özgün dokusunun bozulacağı bir projelendirme süreci kamuoyuna bilgi bile vermeden devam etmekte. Altına otopark yapılması ve yeni yapılaşma öngörüsünün olduğu Koruma Amaçlı imar planı iptal edilmiştir. Saraçoğlu Mahallesindeki Namık Kemal Ortaokulu taşınmaktadır. Mahkeme kararlarını dikkate almayan yeni Koruma Amaçlı İmar Planı ve Koruma Kurulu kararlarına yönelik hukuki süreçler devam etmekte iken, telafisi mümkün olmayan hukuksuz bir sürecin başlatılmasının Saraçoğlu Mahallesine, temsil ettiği değerlere ve ruhuna zarar verecektir.”

Candan’ın konuşmasının ardından, toplantıda katılımcılar da söz aldı. CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, “Mimarlar Odası Ankara Şubesi Ankara’nın çok önemli bir değerini koruyor onları takdir ediyoruz. Bu haklı mücadelenizde yanınızda olmaya devam edeceğiz. Burası şehrin can damarı nefes aldığı yer. Biz nefes almak için, pandemiyle uğraşırken, bunlar aynı zamanda kentin nefes damarlarını kesmeye çalışıyorlar. Yaşam mı para mı ? Yaşam mı rant mı AK Parti iktidarının tercihi her zaman ranttan yana olmuştur. Velilerimiz haklı olarak isyan ediyor. Ama Ak parti iktidarı döneminde evlatlarınızın nasıl bir eğitim aldığının hiçbir önemi yoktur. Onlar için asıl olan paradır. Elbetteki haklı olan biziz ve biz kazanacağız. Her zaman omuz başında olacağız.” şeklinde konuştu.

Reklam Goruntulenme Bolumu

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer ise, “Dünya Mimarlık Günü’nü mimarinin öne çıkacağı günlerde kutlarız. Gelişmiş ülkelere baktığınız zaman modern şehirlerin hepsinin tarihi ve mimari kültürlerine sahip çıktığını görürüz.  Bu o kentin ruhuna sahip çıkmaktır. Biz Ak Parti iktidarı döneminde bir kentin ruhunun ve kültürünün nasıl yok edildiğini her geçen gün üzülerek gözlemliyoruz. Ankara yoktan var edilmiş bir şehir iken hepimizin hatırası olan Saraçoğlu’nun rantçı çetelere peşkeş çekilmesi, sadece bir rant değil, Cumhuriyetle hesaplaşmak istiyorlar. Hem tarihimize hem de Cumhuriyetimize sahip çıkacağız. Mücadele eden Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne teşekkür ediyoruz. Bu kente sahip çıkıyoruz.” dedi.

Saraçoğlu Mahallesi Yaşatma Derneği Başkanı Gül Merttürk de konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Saraçoğlu Türkiye’nin bir değeri. 2013 yılından bu yana kadar korunmaktaydı. 2013 yılında bu yana Saraçoğlu özelinde bir hukuksuzlukla mücadele ediyoruz. Aklımızla dalga geçer gibi bu sefer de halka açacağız diyorlar. Orada oturanlar halk değil miydi? Halktan kastınız kimdir. Burası zaten halkın malıydı, herkesin nefes aldığı resim çektirdiği bir yerdi Saraçoğlu Mahallesi. Ağaçlar, hayvanlar yok muydu? Ağaçlar bakımsızlıktan dolayı kuruyor. Biz Saraçoğlu için mücadele edeceğiz. Saraçoğlu Türkiye Cumhuriyet’inin bir değeri olmakla doğal ve kültürel bir alandır.”