Edirne'nin Uzunköprü ilçesine bağlı Kavacık Köyü sakinleri, köylerine yapılmak istenen Organize Sanayi Bölgesi’nin (OSB) iptali için her yolu deniyor. Dava açmaya hazırlanan köylüler dün bir araya geldi. Sözcü'den Seda Önceler'in haberine göre; toplantıya; CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, ziraat profesörü Oğuz Bilgin, avukat Bülent Kaçar ve projenin iptali için itiraz dilekçesi veren Mehmet Günay ve köylüler katıldı.
"Mezarlığı bile yıkacaklar"
Kavacık köyü sakinleri; “Mezarlığı bile yıkacaklar. Oralarda bizim atalarımız, dedelerimiz, şehitlerimiz yatıyor. Biz yaşanacak bir köy istiyoruz. Nefes alma alanımızın elimizden alınmamasını istiyoruz. OSB yapacak başka bir alan bulsunlar. Bu projenin iptal edilmesi için ne gerekiyorsa yapacağız” dediler.
Avukat Bülent Kaçar ise konunun hukuki boyutunu şöyle değerlendirdi: ”5403 sayılı Tarım Topraklarını Koruma Kanunu ve Toplulaştırma Reform Kanunu başta olmak üzere bu kanunsuzluk içeren proje hiçbir şekilde hayata geçirilemez. İşin özü bu iki kanundur. Daha yakın zamanda Saçlı Müsellim köyünde kurulmak istenen patlayıcı madde deposuyla ilgili Çevre Şehircilik Bakanlığı orda da plan değişikliği yaptı. Bunlar nedense sürekli çevreyi korumak için değil, sanayi tesisleri kurulsun diye plan değişikliği yapıyorlar. Edirne İdare Mahkemesi az önce söylediğim iki kanuna aykırılık sebebiyle bu plan değişikliğini reddetti. Biz itiraz dilekçemizi verdik şimdi sıra hukuk yoluna gitmekte. Yani dava açmakta.”
"Bizim arazimizle uğraşmasınlar"
CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu ise “Neden tarım toprağı varken bu araziyi gözlerine kestirdiler cevabı çok basit. Çünkü hazineye ait yani bedava. Normalde kamulaştırma yapmaları lazım ancak burayı kamulaştırma yapmaları mümkün değil. Çünkü burası tarım toprağı. Kamulaştırma yapılacak çok arazi var. Ben bir akademisyen ve siyasi kimliğimle bunun asla yapılmaması gerektiğini savunuyorum. Elbette sanayileşme olsun, sanayi bize büyümemiz için gerekli ama bu alanlara değil. Biz sanayiye değil yapılan yere karşıyız. Bizim arazilerimizle uğraşmasınlar. Biz kendimize yaşanacak bir arazi istiyoruz. 40 sene önce Süleyman Demirel, Çorlu’ya ruhsatı bile alınmamış bir araziye tekstil fabrikası kurdu. Bir tane ile başladılar sonra sayıları arttı. İnsanlar istemediğinde ‘Ne olacak biraz kokuyor, idare edin’ dediler. Kansere sebebiyet verdiler. Şimdi de aynısı olacak” diye konuştu.
"Üretim de yok olacak"
Ziraat profesörü Oğuz Bilgin ise “Bu alanlar yok olursa üretim de yok olur. Üretim yapabileceğimiz alanları arttırmamız gerekirken yok ediyoruz. Üretim yapamazsan başka yerlere bağımlı hale gelirsin. Burası hem nefes alma alanı hem de üretim alanı. Bu alanlara kesinlikle OSB yapılmamalı.” yorumunda bulundu.