1994 yılında eko-etiket ile ilgili bütün ürün/hizmetleri geliştirmek, iyileştirmek ve tanıtmak amacıyla kurulmuş bir dernek olan Küresel Çevresel Etiketleme Ağı’nın (GEN) 2004 yılında hazırladığı ‘Eko-etiketlemeye Giriş’ adlı çalışma; eko-etiketleme işleminin genel amaçları, temel ilkeleri, paydaşları, gelişmesine katkıda bulunabilecek taraflar, eko-etiketlemenin adımları ve etiketlemenin başarısının ölçülmesine ilişkin bilgiler veriyor. Buna göre eko-etiketlemenin üç genel amacı; doğayı korumak, çevreci yenilikleri ve öncülüğü teşvik etmek ve tüketicinin çevre konusundaki bilincini artırmak olarak sıralanır. Çalışmada ayrıca, eko-etiketleme için on ilke belirlenmiştir. Bunlar genel olarak, gönüllü katılım, amaca uygunluk, bilimsellik ve şeffaflık ilkelerini sıralarken, eko etiketlemenin yerel yasal düzenlemelerin yanı sıra, ISO’nun konu ile ilgili belirlediği ilkelerle örtüşmesi gerektiğini belirtiyor.
Eko-etiketlemenin temel dört paydaşını; hükümet, programı yöneten bağımsız otoriteler, sanayi ve ticaret kuruluşları ile perakendeciler ve şirketler, tüketiciler olarak tanımlarken; eko-etiketleme programlarının gelişmesine katkıda bulunacak ve yaygınlaşmasını sağlayacak aktörler ise üniversite, medya ve uluslararası öteki ilgili kuruluşlar olarak sıralanıyor.
Yeni eko-etiketler oluşturulmasında da yol gösterici olmayı amaçlayan çalışmada, bu bağlamda üç adım belirleniyor. Bunlar; ürün kategorisinin seçilip tanımlanması; uygun ölçütlerin, standartların ve rehberlerin ortaya çıkarılması; sertifika ve lisans verme. Bunlara ek olarak eko-etiketlemede uygulama sürecinde başarının ölçülmesi, etiketlemenin özellikle çevresel amaçlarına ulaşıp ulaşmadığının belirlenmesi ve buna göre müdahaleler yapılması da büyük önem taşıyor.
Avrupa Eko-etiketi
Avrupa Eko-etiketi, artan sayıda ürün grubunu kapsıyor. Bu kapsamda, üretim yapılan ana konuların yanı sıra turistik konaklama hizmetleri de etiketlenmekte. Her bir ürün grubunu değerlendirmek için ortaya konan ölçütler, bir ürünün bütün yaşam döngüsüyle ilişkili çevresel nitelikleri üzerinde yapılan kapsamlı çalışmalarla tanımlanıyor. Bu etiketler, genelde 3 yıl boyunca geçerli.
Avrupa Eko-etiketi verilecek yeni ürün ya da ürün grupları için, öncelikle ölçütlerin belirlenmesi gerekiyor. Bu ölçüt belirleme süreci, 2-3 yıl arasında değişen bir sürede oluşturuluyor. Bu süreçte Avrupa Birliği Eko-etiketleme Kurulu (EUEB), doğrudan kendisinin önerdiği ya da Avrupa Komisyonu tarafından önerilen etiket verilecek yeni bir ürün grubuna karar veriyor (* ). AB Eko-etiketine sahip olabilmek için bir ürünün, bütün ölçütleri en iyi uygulama ve performansla karşılaması gerekli.
Avrupa Komisyonu’nun yeni ürün ya da servis kategorisini AB Eko-etiket Şeması’na dahil etmesi konusunda değerlendirmeye almasını isteyenler, web sayfasındaki kapsamlı formu, farklı başlıklar altındaki soruları yanıtlayarak başvurabilirler. Herhangi bir ürün için taşıdığı AB eko-etiketinin ne anlama geldiği web sayfasında ilgili yerde, o ürünün yer aldığı grup içindeki bilgilerden öğrenilebilir.
* Avrupa Komisyonu, bir birime yetki verir. Yetkili birim, konunun bütün paydaşlarını (endüstri, uzmanlar, NGOlar, kamu otoriteleri ve ilgili öteki taraflar) bir araya getirecek olan geçici bir çalışma grubu (AHWG) kurar. Fizibilite ve pazar çalışmaları, yaşam döngüsü değerlendirmeleri, çevresel çalışmalar ve geliştirme analizlerini içeren hazırlık çalışmaları yapılır. Avrupa Komisyonu tarafından yetkilendirilen AHWG, yılda 3 kez bir araya gelir ve hazırlık çalışmalarının sonuçları doğrultusunda taslak ölçütleri belirler. Taslak ölçütler, EUEB tarafından onaylanır; Avrupa Komisyonu içinde istişare edilir. Ulusal otoritelerden oluşan Düzenleyici Komite’ce oylanır (ya da onayı alınır). Adaptasyon sürecinin komisyon kararıyla tamamlanması süreci, pazardaki teknik gelişmeleri ve değişimleri dikkate alan düzenli bir değerlendirme olanağı da sunar.