Elektrik için 2030'a kadar 250 - 310 Milyar Lira Kaynak Gerek



Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı için 2030 yılına kadar toplamda 250 ile 310 milyar lira arasında değişen bir kaynağa ihtiyaç olduğunu bildirdi. EPDK'nın 9'uncu kuruluş yıl dönümü dolayısıyla Enerji Uzmanları Derneği tarafından Hilton Ankara Otelinde düzenlenen ''Türkiye'de 2030 Yılına Doğru Enerji Politikaları ve Enerji Düzenlemelerinin Geleceği'' kongresinde konuşan Köktaş, enerji gibi dinamik bir konunun gelecek 20 yılını değerlendirmenin aslında hiç de kolay olmadığını söyledi.

1990'lı yılların başında bazı uluslararası kurumların ve uzman kişilerin 1990'lı yılların başında yaptıkları değerlendirmelerde, gelecek 20 yılda dünyada fosil yakıt rezervlerinde sona gelindiği ve taşıtların artık hidrojen enerjisi ile çalışacağının söylenildiğini hatırlatan Köktaş, aradan geçen 20 yılın sonunda bugün petrolün halen dünyanın en önemli enerji kaynağı olmaya devam ettiği ve yeni rezervlere ulaşıldığına tanık olunduğunu kaydetti.

EPDK olarak elektrikte 2030 yılı için farklı üretim kompozisyonlarını dikkate alan farklı senaryolar oluşturduklarını anlatan Hasan Köktaş, bu senaryolara göre elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı için ne kadar kurulu güce, yatırıma ve finansman ihtiyacına gereksinim olduğunu hesapladıklarını bildirdi. Köktaş, ''Buna göre 2030 yılına kadar toplamda 250 ile 310 milyar lira arasında değişen bir kaynağa ihtiyaç bulunduğunu tespit ettik. Bu rakam özelleştirme finansmanını da içeriyor'' dedi. Köktaş, petrol, doğalgaz ve LPG gibi diğer temel enerji kaynaklarını da dahil edildiğinde rakamın çok büyük olacağını da söyledi.
    
AB'nin yeni enerji stratejisi
    
AB'nin yeni enerji stratejisinin gelecek yılın Mart ayında AB Konseyi tarafından onaylanacağını ve yürürlükte olan Enerji Eylem Planı'nın yerini alacağını da belirten Hasan Köktaş, şöyle konuştu:

''Türkiye için bahsettiğim temel düzenleme anlayışı AB'nin yeni enerji stratejisi hedefinde şu şekilde ifade edilmiştir. Pazar entegrasyonu yoluyla rekabetçi fiyatlar, tedarikçiyi seçme hakkı ve arz güvenliği sağlanacaktır. Bu 3 unsur üzerine AB'nin enerji politikası oturacaktır. Bir diğer amaç enerji politikasının daha kullanıcı dostu hale getirilmesi olup tüketicinin korunması ve mevzuatın uygulanmasının düzenli olarak benchmark raporları ile izleneceği belirtilmektedir. AB'nin yeni stratejisinde ve uygulamasında ifade bulan temel yaklaşımlar EPDK'nın 9 yıllık faaliyetinde de baş unsurlardır.''



Adil rekabetçi piyasa ortamlarının oluşturulması için piyasa açıklığının artırılması gerektiğine işaret eden EPDK Başkanı, Türkiye'de bu konuda her geçen yıl daha büyük mesafe kat edildiğini söyledi. Köktaş, ''Öte yandan kurumumuzun 2015 yılına kadarki strateji planını oluşturmak üzere iç ve dış paydaşlarımızın katkıları ile çok kapsamlı bir çalışma yaparak nihai aşamaya getirmiş bulunuyoruz. Bu planı önümüzdeki günlerde Kurul olarak karara bağlayacağız. Bu plana etkin ve güvenilir bilgi üretip sunarak, öngörülebilir ve sürdürülebilir piyasaları oluşturmak hususunda büyük önem veriyoruz'' diye konuştu.
    
EPDK ile Rekabet Kurumunun çok uyumlu ve düzgün bir çalışma ortamı bulunduğunu da ifade eden Köktaş, liberalleşme, düzenleme ve özelleştirmelerden sonra piyasaların rekabetçi koşullarda çalıştığı dönemlerde düzenleme kurullarının fonksiyonlarının olabildiğince azalması, hatta kalkması gerektiğini sözlerine ekledi.
    
Rekabet Kurumu Başkanı Kaldırımcı
    
Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Nurettin Kaldırımcı da kongrede yaptığı konuşmada, enerjinin sadece enerji uzmanlarının meselesi olmadığını, enerji meselesinin her açıdan ele alınması için değişik kesimlerin de görüşünün alınması gerektiğini, bu tür konferansların da bu açıdan faydalı olduğunu söyledi. Rekabet Kurumunun da EPDK gibi genç bir kurum olduğunu anlatan Kaldırımcı, 1997 yılında faaliyete geçen Kurumun rekabetin sağlanması konusunda görevini en iyi şekilde yerine getirmek için çaba harcadığını kaydetti. Bütün sektörlerde rekabetçi ortamın sağlanması için sektörün ilgili kurum ve kuruluşlarıyla diyalog içinde olmaya gayret ettiklerini kaydeden Kaldırımcı, bu çerçevede EPDK'nın da önemli gördükleri üst kurullardan biri olduğunu ve çok yakın çalıştıklarını dile getirdi.

EPDK ile Rekabet Kurumunun hangi alanlarda ve hangi durumlarda hangi kurumun inisiyatif kullanacağı gibi bir sorunun bulunduğunu anlatan Nurettin Kaldırımcı, gerekli işbirliği ve koordinasyonun sağlanması durumunda bu tür sorunların ortadan kalkacağını söyledi. İki kurumun nasıl çalışacağı konusunda bir protokol metni hazırladıklarını ve bu metni EPDK'ya gönderdiklerini belirten Kaldırımcı, ''Biz onlardan cevap bekliyoruz. İnşallah kısa sürede bu protokol resmileşir'' dedi. Kaldırımcı, ''Eğer regülasyon kurumu yapılandırmaya dönük düzenlemeleri çok iyi yaparsa bizim işimiz kolaylaşır'' diye konuştu.