Elektrik Saatlik Okunacak, Yükünü Tüketici Çekecek
Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) Başkanı Önder Karaduman, 1 Ekim’de
uygulamaya başlanacak yeni düzenlemeler konusunda uyarıda bulunurken, "Saatlik
okuma için henüz erken, pek çok aksaklıklar var. Ancak ne Enerji Bakanı, ne de
EPDK Başkanı’na derdimizi anlatamadık" dedi. Karaduman, eksik başlayan bir
uygulamanın faturasının sonuçta tüketiciye çıkacağını vurguladı.
Revize Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği (DUY) 1 Ekim’de
uygulamaya geçiyor. Eski sistemdeki günlük satışın yerini saatlik okumaya
bırakacağı bu yeni sistemi destekleyen, elektrik üreticileri bugünlerde 'Acele
etmeyelim' uyarısı yapıyor. Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD) Başkanı Önder
Karaduman, aksaklıklar giderilmeden yeni sisteme geçilmesinin faturasını eninde
sonunda yine tüketicinin ödeyeceğini belirtirken, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanı Taner Yıldız ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan
Köktaş’a bunları anlatamamaktan yakındı.
Aslında destekliyoruz
Avrupa’ya uyum sürecinde destekledikleri bu uygulamayı şimde neden
geciktirmek istediklerini "1 Temmuz’dan bu yana sanal uygulama yapıyoruz ve bu
testler sırasında ciddi sorunlar yaşandı" diye açıklayan Karaduman, şunları
söyledi: "Aslında biz bu sistemi, destekledik ve destekliyoruz. Bugün artık
Avrupa’da uygulanan bir sistem ve biz de bu sisteme geçelim diye bastırdık. 1
Temmuz’dan itibaren de sanal uygulama başladı. TEİAŞ’ın (Türkiye Elektrik İletim
A.Ş.) hazırladığı, test amaçlı olarak kullanıcılara açılan Piyasa Yönetim
Sistemi’ni uyguladık. Ancak kullanıcıların sistemde kayıtlı bilgilerinde ve
sistemdeki uygulamalarda, sistemin sağlıklı işleyişini engelleyecek ciddi
sorunlar yaşandığı görüldü. Yaşanan eksikliklerin tamamlanabilmesi için gerekli
zamanın verilmesini ve sağlıklı çalışabilecek bir sistemin alt yapısı hazır hale
getirilinceye kadar fiili uygulamanın ertelenmesini talep ediyoruz."
EPDK dikkate almıyor
Aynı şekilde TEDAŞ ve diğer dağıtım şirketlerinin de konuya ilişkin erteleme
taleplerini EPDK’ya ilettiklerini de belirten Karaduman, sözlerine şöyle devam
etti: "Ancak EPDK ne yazık ki bunları dikkate almıyor, yapılan yazılı
müacatlarımız görmezden gelinerek 1 Ekim’de fiili uygulamaya geçilmesinde ısrar
ediliyor. Üstelik ne Sayın Bakan’a, ne de Kurul Başkanı’na derdimizi
anlatamıyoruz. Erken devreye alınması halinde sistem sağlıksız bir başlgıç
yapacak. Şu anda uzlaştırma hesaplamalarına ait veri akışları yetersiz. Dağıtım
şirketlerinin profil uygulamaları EPDK tarafından onaylanmadı. Sanal uygulama
yazılımında (DGPYS) eksiklikler var. Piyasa katılımcıları için veri raporlaması
yok. Yıllık tüketimi 800 MWh ve üzeri olan tüketicilerin sayaçları, dağıtım
şirketleri tarafından henüz saatlik bazda okunamıyor. Piyasa Katılım Anlaşması,
tüm piyasa katılımcıları tarafından imzalanmadı. Çok sorun var. EPDK ertelemenin
sorumlusu olmamak adına işlemeyecek bir sistemi yürürlüğe koymakta sakınca
görmüyor. Bu durumda, saatlik uzlaştırma başladıktan sonra yaşanacak sorunlardan
ve bu sorunların yaratacağı kaostan kimin sorumlu olacak?"
Gerekçesi olmayan zamlar gelecek
Ekimde uygulamaya geçilmesiyle, dağıtım şirketlerinin saatlik bazda talep
tahmini yapamaması dengesizliklerini arttıracağını söyleyen Önder Karaduman,
‘bütün bunların tüketiciye bir yansıması olup olmayacağı’na ilişkin sorumuza şu
yanıtı verdi: "Yanlış bir başlangıç yapılması halinde, dönüp dolaşıp fatura yine
tüketiciye çıkacak. Bu yeni uygulama da yeni zararlara yol açacak, TEDAŞ’ın
zararı bunun faturası tüketiciye fatura edilecek. Yani olan yine tüketiciye
olacak."
Yeni uygulamalara ilişkin endişelerini dile getirirken, Enerji ve Tabii
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK)
Başkanı Hasan Köktaş’la iletişim kuramamaktan yakınan Önder Karaduman, bu
konudaki sitemlerini şöyle iletti: "Sayın Bakan’ı arıyoruz yurtdışında, Sayın
Başkan’ı arıyoruz toplantıda. Biz derdimizi kime anlatacağız? EPDK sıkıntı ve
önerilerimizi dikkat almıyor. Çünkü EPDK haftanın her günü kurul toplantısı
yapıyor. Virgül değişiklikleri bile kurulun onayına sunulduğu için, kurul
üyeleri başını dosyalardan kaldıramıyor. EPDK’nın 2’ye bölüneceği söyleniyordu
ama 2’ye değil 12’ye bölseler, bu memur zihniyetiyle bir iş çıkmaz. Burası bir
özerk kuruluş, devlet dairesi değil, bazı işleri ilgili dairelere delege
etseler, sivil toplum örgütlerini dinleseler sistem çok daha iyi yürüyecek. Yeni
uygulama o kadar önemli ki, endişelerimizi hem Sayın Bakan’a, hem Başkan’a
anlatmak istiyoruz ama olmuyor. Biz de 10 kadar sivil toplum kuruluşu
Başbakan’dan randevu istemeye karar verdik."