En Hızlı Büyüme Yenilenebilir Enerjide!



Küresel enerji talebi geçtiğimiz yıl sadece yüzde 1 artarken, yenilenebilir enerji yüzde 12’lik artış ile tüm enerji kaynakları arasında en hızlı büyümeyi kaydetti.

BP Enerji İstatistikleri 2017 Raporu’na göre, küresel enerji piyasaları uzun dönemli değişikliklerden geçmeye devam ederken fiyatlardaki daha kısa vadeli zorluklara da uyum sağlıyor. Bu yıl 66’ıncı sayısı yayınlanan 2017 BP Enerji İstatistikleri Raporu’ndaki veriler, global enerji talebinde daha yavaş büyümeye geçiş ve talebin güçlü şekilde Asya’nın daha hızlı büyüyen gelişmekte olan ekonomilerine kayması dolayısıyla piyasalarda halen gerçekleşmekte olan uzun dönemli değişimleri açık şekilde ortaya koyuyor. Ayrıca, yenilenebilir enerjideki güçlü büyüme ve kömür kullanımındaki düşüşün devam etmesiyle daha düşük karbonlu yakıtlara doğru geçişin altını çiziyor.

Enerji talebi 2016’da sadece yüzde 1 büyüdü

Rapora göre, 2016 yılında, sadece yüzde 1 büyüme ile son on yıllık ortalamasının yarısına yakın bir hızla artan küresel enerji talebindeki zayıfl ama ardı ardına üçüncü yılını geride bıraktı. Bir kez daha, bu büyümenin neredeyse tamamı, hızlı büyüyen gelişmekte olan ekonomilerden gelirken tüm büyümenin yarısı Çin ve Hindistan’da gerçekleşti.

Fiyatlarda geçen yıl görülen düşüş, petrol talebini yüzde 1,6 artırırken, üretimdeki büyüme ise sadece yüzde 0,5 ile sınırlı kaldı. Sonuç olarak, petrol piyasası yıl ortasına doğru genel olarak yeniden dengeye otursa da, fiyatlar, oluşmuş olan yüksek stokların etkisiyle baskı altında kalmaya devam etti. Doğal gaz üretimi de düşük fiyatlardan olumsuz yönde etkilenerek sadece yüzde 0,3 arttı. ABD’nin gaz üretimi 2016’da azalarak, 2000’li yılların ortasında yaşanan kaya gazı devriminin ilerlemesinden bu yana ilk defa düşüş kaydetmiş oldu.

Kömür kullanımı yüzde 1.7 düşüş gösterdi

Yenilenebilir enerji, yüzde 12’lik artış ile bir kez daha tüm enerji kaynakları arasında en hızlı büyümeyi kaydetti. Her ne kadar halen toplam birincil (primer) enerjinin sadece yüzde 4’ünü sağlasa da, yenilenebilir enerjideki büyüme, 2016’daki enerji talebindeki toplam büyümenin neredeyse üçte birini temsil etti. Buna karşılık, en karbon yoğun fosil yakıt olan kömürün kullanımı da, ağırlıklı olarak hem ABD hem de Çin’deki talepte yaşanan azalma nedeniyle, ardı ardına ikinci yılında da keskin bir düşüş kaydederek yüzde 1,7 azaldı. Enerji talebindeki zayıf büyüme ile yakıt karışımındaki değişim sayesinde, 2016 yılı küresel karbon salınımı sadece yüzde 0,1 arttı ve böylece salınımların sabit kaldığı veya azaldığı ardı ardına üçüncü yıl oldu. Bu, 1981-83’ten bu yana, salınımlardaki büyümenin kaydettiği en düşük üç yıllık ortalama oldu.

Bu veriyi değerlendiren BP Grup CEO’su Bob Dudley, “Bu kırılma eğiliminin ne kadarının yapısal olduğu ve devam edeceğini halen net olarak göremiyoruz. Karbon salınımlarının azaltılmasına yönelik odağımızı ve çalışmalarımızı sürdürmemiz gerekiyor" dedi.