Düşük enerjili binalardan '+' enerjili binalara geçişte Almanya'dan örneklere yer verilen, binalarda enerji verimli iklimlendirme için beton ısısı kontrolünde teknik ve uygulama detaylarının ele alındığı, sürdürülebilir binalardan sürdürülebilir yerleşkelere bütünleşik tasarım ve enerji verimli yeşil binaların masaya yatırıldığı ClimaDesign Gelecek Odaklı Planlama ve İnşaat Konferansı'nda konuşan Prof. Dr. Zerrin Yılmaz enerji verimli yeşil binalar için bütünleşik tasarımın önemine vurgu yaparken, Dr. Duygu Erten ise artık bina ölçeğinden çıkarak yeşil yerleşimler üzerine yoğunlaşmak gerektiğine dikkat çekti.
Zerrin YılmazBütünleşik tasarım ve enerji verimli yeşil binalar
Konferanın sabah oturumunda 'bütünleşik tasarım ve enerji verimli yeşil binalar' odaklı bir sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Zerrin Yılmaz, zorlu bir süreç olarak tanımladığı doğru enerji modellemesi için bütüncül yaklaşımın öneminin altını çizdi. Binaların gerçek anlamda modellemesini yapabilecek çok az sayıda uzman olduğuna dikkat çeken Yılmaz, simulasyon araçlarının henüz yeterince yaygınlaşmadığını, doğru sonuca ulaşmak için doğru kararlar verilmesi gerektiğini söyledi. Bina dışındaki koşulların değişken, dinamik bir yapıya sahip olduğuna vurgu yapan Yılmaz, dolayısıyla binanın içinde de bu dinamik yapının göz önünde bulundurulmasının gerekliliğine işaret etti. Yılmaz, bina enerji modellemesinde enerji performansını doğrudan etkileyen yüzlerce parametre olduğunu, her parametrenin de kendi içinde farklı altbaşlıklarının bulunduğunu kaydederek; bu girdilerin hepsinin etkileşim içinde olduklarını, bu nedenle birlikte simule edilmelerinin bir zorunluluk olduğunu ifade etti. Yılmaz, ayrıca 'enerji verimli' olmanın kendi başına yeterli olmadığını, konfor şartlarının sağlanıp sağlanmadığının da öne çıkan bir sorun olarak kendini gösterdiğini sözlerine ekledi.
Hedeflenen sonuçlara ulaşamada, işvereni, tasarım ve danışma ekiplerini, ekonomistleri ve diğer paydaşları bir araya getiren bütünleşik bir tasarım pratiğinin öneminin altını çizen Yılmaz, aksi durumda zaman ve para kaybının kaçınılmaz olduğunu belirtti. Maliyetlerin artık projelerin en önemli girdilerinden biri haline geldiğine değinen Yılmaz, bu nedenle maliyet analizleri yapılmadan enerji iyileştirme önerilerinin yapılmaması gerektiğini söylerken, başarılı bir projenin gereklerini ise şöyle sıraladı: Doğru proje yönetimi ve bütünleşik tasarım, yapı fiziği sorunlarının tasarımla eş zamanlı olarak çözülmesi, enerji modellemesinin bir tasarım aracı olarak kullanılması.
Duygu ErtenSürdürülebilir binalardan sürdürülebilir yerleşkelere
BREEAM Yerleşmeler Değerlemecisi ve LEED Eğitimcisi Dr. Duygu Erten ise, iklim değişikliğinin sanılandan daha acil bir sorun olduğunu, artık bina ölçeğinden çıkarak yerleşimlerin konuşulmaya başlanması gerektiğini söyledi. Erten, bugün İstanbul'un ve benzer mega kentlerin öncelikli sorunlarının trafik ve yaşanabilir konutlar olduğunu kaydederek, artık yeşil yerleşmeleri, akıllı büyüme konusunu ve kentsel dönüşümü konuşmak zorunda olduğumuza dikkat çekti. Ancak bunun yeşil bina yapmak kadar kolay olmadığını belirten Erten, mevcut uygulamalara bakılırsa ulaştırma, inşaat kalitesi ve yeşil alanlar konusunda henüz olması gereken noktaya yakın bile olmadığımızı vurguladı. Konuşmasında, yeşil yerleşme sertifikasyon uygulamalarına da değinen Erten, Avrupa'da BREEAM Communities sertifikası olan dört yerleşim olduğunu anımsattı. Erten, Yeşil yerleşimler için malzeme üreticilerinden proje geliştiricilerine, tasarımcılardan sivil toplum kuruluşlarına, ilgili merkezi ve yerel yönetimlerden halka kadar geniş tabanlı bir uzlaşıya ihtiyaç olduğunu da sözlerine ekledi.