Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları
(ERDEMİR) T.A.Ş Genel Müdürü Oğuz Özgen, Zonguldak'ın
Ereğli ilçesindeki Erdemir Bağlık Tesislerinde gazetecilere verdiği iftarın
ardından yaptığı açıklamada, dünya ve Türkiye ekonomisinin krizden çıktığını,
krizin kimi ülkeleri teğet geçtiğini kimilerini de ağır şekilde etkilediğini
söyledi. Türkiye'nin ve şirketlerinin 2008-2009 krizini başarıyla
atlattığını düşündüklerini anlatan Özgen, şöyle konuştu:
''Şu anda bölgemizdeki birinci sorunumuz
işsizlik. Çünkü, kriz sırasında yüzde 7'lerde olan işsizlik oranı yüzde 10'lara
çıkmış durumda. Bölgenin sanki tek istihdam kaynağı ERDEMİR gibi görünüyor. 6-7
bin kişinin istihdam edildiği tersaneler çok kan kaybettik Gerçekten bölge için
büyük kayıp oldu. Bana, arkadaşlarıma, sendikamıza çok sayıda iş müracaatları
oluyor. İşsizlik problemine çözüm olarak bazı yatırım projeleriyle istihdam
yaratmaya gayret ediyoruz. Yapacağımız yatırımlarla 1-2 yıllık geçici de olsa
personel istihdam etmeyi arzu ediyoruz. Bu da insanlara nefes aldırıyor. Biz
istihdam yaratmaya yeni tesis kurmaya gayret ederken tesislerimize ruhsat
alamıyoruz. Fabrika sahasının Gülüç Deresi mevkisinde yeni bir çelik servis
merkezi kuruyoruz ama inşaat ruhsatı alamıyorum. Belediyelerin görevi hizmettir,
çalışana, esnafa köstek olmak, eziyet etmek değildir. Belediyeden, tesis kurmak
için arsa tahsisi de istemiyorum. Bu tür güçlükler bizi yıldırıyor.''
Ruhsat alamazsam nasıl istihdam
yaratacağım?
Özgen, 250 milyon dolara
kok fabrikası yatırımı yapacaklarını belirterek, şunları kaydetti:
''Yüksek fırının bakımını yapacağız. Yeniden
oksijen fabrikası kuruyoruz. Yaklaşık 500 milyon dolarlık bir yatırım paketi
var. Çevreye yatırımlarımız mevcut. Bunlar sadece para olarak ölçülmemeli.
Yatırımlar, bizi yeniden modernize edecek unsurlardır. ERDEMİR Grubu olarak
dünyada 30. sırada, Avrupa'da 10, Avrupa Birliğinde ise 5. sıradayız. Yüksek
teknolojimiz, dünyada rekabet edebilecek bir kalitemiz var. Yeni tesisler
kuracağız. Müteahhit firmalar da buralardan iş alacaklar, yeni istihdam alanları
açılacak. Ancak içeride tesis mühürleniyor. Fabrikanın kapısını da mühürleyelim,
hep birlikte kurtulalım. Bu akıl tutulmasıdır, başka bir şey değildir. Ben tesis
kuracağım, belediye ruhsat vermeyeceksin. Bu durumda ben nasıl istihdam
yaratacağım?''
Belediye yetkilileriyle geçen
yıl bir araya geldikleri vurgulayan Özgen, şöyle devam etti:
''Şirketin kuruluşundan buyana ruhsat alınmamış ve kullanılan binalar var.
Bunların bu şekilde kullanılması vicdanımıza sığmıyor, hukuka uygun işlem yapmak
istiyoruz. Bu şekilde ruhsatsız da çalışmak istemiyoruz. Ben, 'ruhsatımı ver,
sana para vereyim' diyorum. 2010'da belediye ruhsat için 42, 2011'de 19 dosya
gönderdik. Seçimlere kadar da çalışmaları koordineli ve iyi bir iş birliği ile
devam etti. Bu sürede de binaların 13 adedine ruhsat, 6'sına da kullanım izni
aldık. Fakat seçimlerde ne olduysa akıl tutulması başladı, seçimden sonra da
mühürlemeler yaşandı. Seçimler halkın özgür iradesidir. Halk tercihini
kullanmıştır. Burada iyi niyet ile art niyet arasında ince bir çizgi var. Bunu
da insanların ayırt edebilmelerini arzu ediyorum.''
Özgen, belediyeye elektrik, hava gazı, çevre, temizlik ve eğlence vergisi
verdiklerine işaret ederek, ''Ruhsat cezaları için 3.8 milyon lira verdik.
Verelim, yeter ki ruhsatlarımız verilsin. Bunun dışında festivale yardım,
çeşitli sponsorlukları ayrı tutuyorum. Ereğli Belediyesine, halka hizmet olduğu
gerekçesiyle suyun metreküpünü 32 kuruştan veriyoruz. Yılda 5 milyon metreküp su
sağlıyoruz. Belediyenin ise 2011'in 7 ayında bana ödediği ve halka sattığı fiyat
farkından oluşan karı 4.7 milyon liradır. Bu bizim verdiğimiz hizmet değil de
nedir?'' diye konuştu. ERDEMİR'in çevreci, modern bir tesis olduğunu
belirten Özgen, ''Yeni doğan bebeğin bile endişesi olmasın, Her türlü yatırım
yapılıyor'' ifadesini kullandı.