Faizlerdeki düşüş ve bankalar arasındaki rekabetle birlikte bu yılın ilk 7 ayında konut kredisi kullanımı yüzde 143 artı. Konut kredilerindeki son 1 ay içerisinde 1 milyar YTL'yi aşkın artışla birlikte konut kredisi stoku 6.9 milyar YTL'ye çıktı.
Böylece konut kredilerinin 36.2 milyar dolara ulaşan toplam tüketici kredileri içindeki payı da yüzde 20'ye ulaşmış oldu. Merkez Bankası'nın verilerine göre, toplam tüketici kredilerinde son bir ay içinde kaydedilen 1 milyar 619 milyon YTL'lik artışın 1 milyar 51 milyon YTL'si konut kredilerinden kaynaklandı.
'Hesabınızı iyi yapın'
Bankalar arasındaki rekabet, tüketicilere daha uzun vadeli ve düşük faizle kredi kullanma olanağı sağlıyor. Konut kredilerinde vadeler 25 yıla (300 ay) kadar uzarken, faiz oranları da aylık yüzde 1.20'ye kadar geriledi.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Tevfik Bilgin başta olmak üzere uzmanlar, konut kredisi kullanmak isteyen tüketicilere şu tavsiyelerde bulunuyorlar:
-Daha az faiz ödemek için konutun toplam bedelinin en az yarısını kendi kaynaklarınızdan ödemeye çalışın.
-Tüketiciler, bankaların kendilerine sundukları faizin aylık olduğunu dikkate alsınlar. Aylık yüzde 1. 35'lik faiz oranı, 12 ile çarpılarak yıllık yüzde 16.2 olarak hesaplanmamalı. Yıllık bileşik faizinin yüzde 17.5 olduğu unutulmamalı.
-Konut kredisi kullanmak isteyen tüketiciler, gelir durumlarını bir kez daha gözden geçirmeli. Hayat standardını düşürmeden ödeme yöntemleri araştırılmalı.
-Alınan kredinin geri ödemesinin ilk yıllarında görece 'ekonomik' görülmesine karşın, ilerleyen yıllarda reel faizin oldukça yüksek kalacağı unutulmamalı. Enflasyonda ve faizlerdeki düşüşle birlikte gündeme gelen ve toplumun özellikle orta gelirli kesiminin 'kira öder gibi ev sahibi' olmasını hedefleyen mortgage sistemi için geri sayım başladı. Bu yılın sonuna doğru konut alımında 'ipoteğe dayalı kredi' döneminin başlaması planlanıyor. Enflasyondaki düşüşle birlikte gündeme gelen sistemin, 25 yıla kadar uzayan bankaların uyguladıkları konut kredilerinin faiz oranlarının yüzde 1'in de altına ineceği tahmin ediliyor. Sistemin en önemli etkisinin inşaat sektörüne olması beklenirken; 1994'te 16 milyar dolardan 2004'te 4 milyar dolarlara gerileyen inşaat sektörünün mortgage sisteminin hayata geçmesiyle canlanacağı tahmin ediliyor. Sistemin en önemli yeniliklerinden biri ise ipoteğe dayalı kredinin bitmiş konutların finansmanında kullanılacak olması.
Sistem nasıl işleyecek?
-Tüketici ilk olarak ödeme gücüne uygun bir daire bulacak.
-Dairenin değerinin yüzde 25'lik kısmını peşin ödeyecek. Kalan tutar için ise mortgage kuruluşundan kredi talep edilecek.
-Konutun değeri belirlendikten sonra banka verdiği uzun vadeli kredi karşılığında konutu ipotek alacak.
-Satın alınan konut için Doğal Afet Sigortası yaptırılacak.
-Bankalar aldıkları ipoteği, İpotek Finans Kuruluşu'na (İFK) devredecek.
-Bunun için İFK kurulacak. İFK'nın yüzde 49'u devlet (kamu bankaları ve TOKİ), yüzde 51'i özel sektöre (yerli ve yabancı bankalar ya da özel finans kuruluşları) ait olacak.
-İFK, stokunda yeralan ipotekleri menkul kıymete dönüştürecek. Bu yolla yeni fon yaratarak
yeni kredilere kaynak sağlayacak.