Eski Denizli Evleri Bir Bir Yok Oluyor



Anıtlar Yüksek Kurulunun 1984 yılında yaptığı çalışma sonucunda Denizli’nin geçmişinden bugüne örnekler taşıyan 16 ahşap yapının koruma altına alınmasına karar verildi. Ancak, koruma altında olmasına karşın bakımsızlıktan harabeye dönen binalar, sokaklarda yaşayanlarla alkol ve uyuşturucu bağımlılarının barınağı haline dönüştü.

Denizli’de, koruma altına alınan 16 binadan 10’u yanarak ya da bakımsızlık nedeniyle yıkılarak yok oldu.

Yetkililer, 1993’te Denizli yerel mimarisinden örnekler taşıyan Abdüllüoğlu Evi, 2003’te 100 yıllık Tevfik Külahçıoğlu Evi, 2004’te 150 yıllık Kurşunluoğlu Konağı ve 80 yıllık Mehmet Kara Evi’nin çıkan yangınlarda yok olduğunu dile getirdiler.

Öte yandan, 1984’te tescillenen Rafet Tavaslıoğlu Evi, Günsoylar Evi, Bozdağ Evi, Lütfi Ege Evi, Fatma Doğan Evi ve Osman Sarıca Evi’nin de zaman içinde çeşitli nedenlerle yıkıldığı ifade edildi. Yetkililer, 2004’te çıkan bir yangında büyük hasar gören Külahçıoğlu Un Fabrikasının ise Denizli Belediyesinin sahiplenmesiyle restore ettirildiğini, daha önce Sanayi Müzesi olarak düzenlenmesi düşünülen yapının, konservatuvar olarak kullanılmasının gündemde olduğunu kaydettiler.

Denizli Müze Müdürü Hüseyin Baysal, tescili yapılan evlerin korunması ve restore edilerek kazanılıp yeniden kullanılır hale getirilmesi gerektiğini söyledi. Korumada belediyelere önemli görevler düştüğünü ifade eden Baysal, ”Sponsorluk Yasası, bu tür yerlerin restorasyonunda harcanan paraların vergiden düşülmesini sağlıyor. İş adamlarımız bu binaları restore ettirip, Denizli’nin geçmişiyle bugünü arasında bağ kurulmasını sağlayabilir” dedi.

Binaların yıkılma ve yakılma yoluyla yok edilmesinin tescil dışına çıkması anlamına gelmediğini belirten Baysal, temel özelliklerinden yola çıkılarak hazırlanacak projelerle bunların yeniden yapılmasının mümkün olduğunu kaydetti.