Eski İhtişamına Kavuşturulacak



Denizli'nin Çardak ilçesinde Anadolu Selçuklular dönemine ait 787 yıllık Çardak Han, başlatılan restorasyon çalışmalarıyla turizme kazandırılacak.

Denizli-Afyonkarahisar karayolu üzerindeki Saray Mahallesi'nde bulunan ve Anadolu Selçuklular döneminde Esedüddin Ayaz tarafından 1230 yılında yaptırılan Çardak Han, Vakıflar Genel Müdürlüğünce başlatılan restarosyan çalışmalarıyla yeniden ayağa kaldırılacak.

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Beyazıt, yaptığı açıklamada, "Han Abad", "Hanbat" şeklinde isimlendirilen Çardak Han'ın Anadolu Selçukluların Denizli'de bilinen ilk valisi olan Honaz Vilayeti sahibi Esedüddin Ayaz tarafından yaptırıldığını belirtti.

"800 yıllık ilk tapu belgesi"

Çardak Han'ın, Denizli'yi doğuda Anadolu Selçuklu başkenti Konya'ya, batıda İzmir'e bağlayan İpek yolunun bir kolu üzerinde yer aldığını ifade eden Beyazıt, şunları söyledi:

"Kendisinden 55 kilometre mesafede Denizli yakınlarındaki Ak Han'dan önceki menzil noktası olan Çardak Han, Denizli bölgesinde tarihi bilinen ve günümüze ulaşabilmiş en eski Türk İslam yapısıdır. Başka bir deyişle Denizli'nin Türk-İslam dönemine şahitlik eden, köklerimizin salındığını gösteren, yaklaşık 800 yıllık ilk tapu belgesidir. Kervansaray mimarisiyle olduğu kadar, kitabesinin her iki yanındaki aslan heykelleri, boğa başı, çifte balık ve insan başı rölyefleri ile görülmesi gereken tarihi yapılar arasındadır. Anadolu Selçuklu kervansarayları içerisinde, avlu ve ahır-barınak kısımlarından oluşan han grubuna girmektedir. Anadolu Selçuklularının ticarete verdikleri önemi gösteren han, kervanlara ev sahipliği yapmış, Ege Bölgesi'ndeki türünün en büyük yapısıdır. Osmanlı döneminde han ve derbent olarak görevini sürdüren bina, etrafındaki halkın da kervansarayın işletilmesine yardımcı olmaları karşılığında vergiden muaf olmalarını sağlamış ve bugünkü Çardak ilçesinin temellerinin atılmasında önemli bir rol oynamıştır. Çardak Han'ın, restorasyonu yapılarak kültürel olarak hizmete sunulacak olması sevindirici bir gelişmedir."

"Anadolu Selçuklularının Batı Anadolu'daki ilk izi"

Çardak Belediye Başkanı Mahmut Öztürk de Anadolu Selçukluların Batı Anadolu'daki ilk izi olan ve Batı Anadolu'nun tapusu niteliğindeki kervansarayın günümüze kadar yaşatıldığını ancak geçen yüzyıllar içerisinde hasar gördüğünü belirtti.

Harabe halindeki kervansarayın Kurtuluş Savaşı sırasında zahire ambarı olarak kullanıldığını, göreve geldiği günden bu yana buranın restorasyonu için girişimlerde bulunduklarını anlatan Öztürk, şunları kaydetti:

"Kervansarayda yöremizdeki kültürel ve tarihi mirasların bir sonraki kuşaklara aktarılması için çalışmalar yapılabileceği, belediyemizce kiralanabileceğini söyleyince talebimiz karşılık buldu. Eylül ayı ortasından itibaren restorasyon çalışmaları başladı ve tüm hızıyla devam ediyor. Yaklaşık 2 yıl sürecek restorasyondan sonra kervansarayımız o ihtişamına, muhteşem görüntüsüne tekrar kavuşacak ve turizme kazandırılmış olacak. Biz bundan ecdadımızın bıraktığı bu mirasa sahip çıkma adına çok mutluyuz."

Çardak Han

Anadolu Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubad döneminde Esedüddin Ayaz tarafından 1230 yılında yaptırılan kervansaray, Çardak ilçesinde, karayolundan yaklaşık 500 metre içeride yer alıyor. Kitabesinde "ribat olarak Alaeddin Keykubad döneminde Başkumandan Ayaz tarafından hicri 627 yılı Ramazanında yapıldığı" yazılan kervansaray, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı inşa edilmiş, altı bölümlü, beş sahından oluşuyor.

Dikdörtgen kapalı mekanı ve kare avlusu ile Selçuklu sultan hanlarının bir örneği olan kervansaray, 22,50x27,00 metre boyutlarındaki beş nefli kapalı kısım, dört sıra kesme taş payeye oturan sivri tonozlarla örtülü ve orta nef diğerlerinden daha geniş ve tonozu da daha yüksek durumda bulunuyor. Orta nefin paye başlıklarının ilkinde bir boğa başı, üçüncüsünde karşılıklı sıçramış iki balık ve dördüncüsünde de bir insan başı kabartması dikkati çekiyor.

İki yanında yuvarlak kuleleri bulunan taçkapı nişi kesme taşlardan örülmüş, giriş kemeri üzerine yerleştirilen yedi satırlı kitabenin yanlarında iki Selçuklu aslan heykeli bulunuyor. Taçkapının dikdörtgen çerçevesini, geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmiş bordür ile onu kuşatan silme oluşturuyor.