İstanbul elli yıl öncesine göre çok farklı. Her yerin yol olduğu,
apartmanların olur olmadık yerlerde boy gösterdiği, gökdelenleri bol bir şehir
var karşımızda. Cinnet getiren, her gün trafikte çile çekilen kalabalık bir
kâbus bazısına göre. Peki, Yahya Kemal'lerin, Ahmet Haşim'lerin yaşadığı
İstanbul nerede? Bu sorunun cevabı "Yeşilçam filmlerinde." olabilir mi?
Yıl 1966, yer İstanbul; bildiğimiz İstanbul. Sultanîyegâh makamında bir şarkı
ile başlıyor film: 'Al sazını sen sevdiceğim şen hevesinle...' İstanbullu Haşmet
İbriktaroğlu konuşuyor Boğaziçi'ne bakarak: "Aah, güzel İstanbul! Nasıl da
bozulmamış o bin yıllık güzelliğin! Ey cânım Boğaziçi, bir zamanlar dedelerimiz
de hislenmiş güzelliğinin karşısında..." Sabah saatlerinde işleri diğer yakada
olanlar vapura biniyor Haşmet gibi. Arkada güzelim Boğaz manzarası. Saraylar,
camiler, köşkler, Boğaziçi'ne has bahçeler...
Bir İstanbul masalı
Zaman ilerledi ve İstanbul artık elli yıl öncesine göre çok farklı bir hale
büründü. Her yerin yol olduğu, apartmanların olur olmadık yerlerde boy
gösterdiği, gökdelenleri bol bir şehir var artık karşımızda. Cinnet geçiren, her
gün trafikte çile çekilen kalabalık bir kâbus bazısına göre. Peki, Yahya
Kemal'lerin, Ahmet Haşim'lerin yaşadığı İstanbul nerede?
Bir tek Yeşilçam filmlerinde kaldı şehrin o masum ve naif halleri. Hal böyle
olunca biz de filmlerdeki eski İstanbul sahnelerinin peşine düştük. Belki
böylece bir yarayı da deşmiş olduk. Konusunu ve kalitesini bir kenara koyarsak
birçok filmin fonunda İstanbul o kadar güzel işlenmiş, öyle güzel görüntülenmiş
ki!.. Bunlardan biri yukarıda bir sahnesini anlattığımız Ah Güzel İstanbul
filmi. Memduh Ün'ün yönetmenliğini yaptığı 1966 tarihli filmde Sadri Alışık,
Sultanahmet'te seyyar fotoğrafçılık yapan Haşmet İbriktaroğlu rolünde. Artist
olma hayalleriyle İstanbul'a gelen genç ve şaşkın Ayşe'ye âşık olan Haşmet'in
karşısında ise Ayla Algan var. Ve arkada Ayasofya, Sultanahmet, Sirkeci ve
uzaklardan Galata manzarası. Boğaz'da geçen vapur çekimlerinde ise Rumelihisarı
bugün olduğu gibi göz kamaştırıyor. Sultanahmet'te eski kışları görmek
isteyenlerin Ah Güzel İstanbul'un son kısmına bakması kâfi. Beyaz örtüsüyle bir
başka İstanbul masalını daha güzel kim anlatabilir ki?
Apartman düştü mahallemize
İstanbul'un eski hallerini kaydeden bir başka film ise yine Memduh Ün'ün 1961
tarihli Avare Mustafa'sı. İstanbul'da çekilmesine rağmen denizin çok fazla
görüntülenmediği bu filmde İstanbul'un kenar mahalleleri yer alıyor. Eski
İstanbul mahallelerinin yanında Mustafa ile zengin kız Hülya'nın düğünleri ise
Taksim Belediye Salonu'nda yapılıyor. Fatma Girik ve Ayhan Işık'ın rol aldığı,
film bir dönemin mahalle kültürünü göstermesi bakımından önemli sayılabilir.
Filmde tek tük araba geçen yollar ise şehrin artık görülemeyecek hallerinden.
Her filmde başka İstanbul
Hüzünlü bir aşk hikâyesinin anlatıldığı ve arkada İstanbul'un çok farklı
hallerini izleyiciye sunan Vesikalı Yarim de bu başlıkta es geçilmemesi gereken
filmlerden. İzzet Günay ve Türkan Şoray'ın rol aldığı filmde Halil,
Kocamustafapaşa'da yaşayan bostancıdır. Filmde şehrin eğlence hayatı her zaman
olduğu gibi Beyoğlu'dur ve Halil'in macerası Şen Saz Gazinosu'nda Sabiha ile
tanışması ile başlar. Filmin arka fonundaki İstanbul manzaraları Vesikalı
Yarim'i görülmeye değer yapıtlardan biri yapıyor.
Eğer Sirkeci ve Haliç'in 1959'daki halini görmek isterseniz Lütfi Akad'ın
Yalnızlar Rıhtımı'nı bir daha dikkatle izlemeniz gerekir. Çolpan İlhan ve Sadri
Alışık'ın rol aldığı filmde Sirkeci'nin ara sokakları ve parkeli yolları, Otel
Pozan Palas ve Lozan Palas gibi oteller dönemin İstanbul'undan günümüze bir
hatıra olarak kalmış. Haliç'in siyah beyaz hali de görülmeye değer.
Gurbet diyarı olunca şehir
İstanbul gurbet demektir biraz da. Yenilmesi gereken bir zorluktur insanların
gözünde. Bir dönem her gelenin ona şah olmak gibi bir ideali de vardır. Halit
Refiğ'in Kemal Tahir'in aynı adlı romanından 1964'te sinemaya uyarladığı Gurbet
Kuşları hem bu gerçeği hem de İstanbul'un farklı mekânlarını beyazperdeye en
başarılı şekilde yansıtan filmlerden. Cüneyt Arkın'ın ilk filmi olan Gurbet
Kuşları'nda Haydarpaşa Tren İstasyonu, Anadolu'dan göçün bir sembolü gibi yer
alır. Maraşlı aile Haydarpaşa'nın ardından vapurla karşıya geçer. Filmin farklı
yerlerinde kadraja giren Şehir Tiyatrosu Sahnesi, Taksim Meydanı, Haliç'in
farklı açıdan görüntüleri, henüz yol çalışması devam eden sahilyolu ve Cihangir
dikkatli izleyicilerin gözünden kaçmayacaktır. Refiğ, hikâyesini anlatırken
İstanbul'un güzelliklerini seyirciye aktarmadan geçememiş.
Değişmez iki İstanbullu: Tren ve deniz
1960'lı yılların filmlerine bakıldığında şehirde bir inşaat hali vardır.
İstanbul'un imar düzeni de fark ettirmeden filmlere girmiş. 1963 tarihli Metin
Erksan filmi Acı Hayat, bu filmlerden bir tanesi. Evlenmek için ev arayan iki
âşığın apartman ve gecekondu mahallelerini gezdiği sahne İstanbul'un dönüşümünün
başlangıcı gibi. Acı Hayat'ta Mehmet, Kasımpaşa'da bir tersane işçisidir. Doğal
olarak Haliç farklı şekillerde filme yansımış. Acı Hayat'ta bir başka
İstanbul'un bilindik mekânı ise Sirkeci İstasyonu ve tren yoludur. Gülhane Parkı
da filmde kullanılan diğer mekânlardan.
Şantiye imiş cânım İstanbul
İstanbul'da devam eden imar çalışmalarının gösterildiği bir film daha var
sinemamızda; Ertem Göreç'in Otobüs Yolcuları. 101 numaralı Yeşiltepe-Beyazıt
hattının şoförü Kemal'le üniversite öğrencisi genç kızın aşkının yaşandığı
filmde Galata Köprüsü, Beyazıt Meydanı ve iki âşığın bir araya geldiği Haliç
tebessüm eder izleyenlere. 1961 yılının filminde İstanbul Üniversitesi de ana
dekorlardan biri olarak yer alır. Otobüsün yolda ilerlediği sahnelerde Unkapanı
ve Su Kemeri dikkatli seyircilerin fark edeceği yerlerden. Göreç bu filmde hem
bir şehir panoramasını hem de yeni başlayan inşaat üçkağıtlarını gözler önüne
serer.
Eski İstanbul'u görebileceğiniz filmlerin hepsini bir haberle aktarmak çok da
mümkün değil. Erdoğan Tokatlı'nın Son Kuşlar'ında arabalı vapur sahnelerini de
aktarsak, Memduh Ün'ün Ayşecik filmindeki mahalle görüntülerini de söylesek
haberi bitiremeyiz. Artık İstanbul eski İstanbul değil. İmar çalışmaları, göçle
beraber artan yapılar şehri çok değiştirse de eski İstanbul bugün hâlâ
Yeşilçam'ın siyah beyaz filmlerinde bir şekilde karşımıza çıkıyor. Filmi
izlerken teknik detaylara, konuya ve kaliteye takılmadan arka planı görebilenler
için eski İstanbul'un türlü halleri tarihî bir vesika gibi hâlâ orada.
Eski İstanbul'un en iyi 10 hali
Mevzu hem Yeşilçam hem de İstanbul olunca Selim İleri'ye danışmadan
geçemedik. İstanbul'un eski hallerini görebileceğimiz en iyi on Türk filmini
sorduk İleri'ye; o da sağ olsun en iyi İstanbul sahnelerinin yer aldığı on
filmin listesini yaptı bizlere:
1- Atıf Yılmaz- Ah Güzel İstanbul 2- Memduh Ün- Avare Mustafa 3-
Halit Refiğ- Gurbet Kuşları 4- Lütfi Ö. Akad- Yalnızlar Rıhtımı 5- Metin
Erksan- Acı Hayat 6- Erdoğan Tokatlı- Son Kuşlar 7- Osman Seden- Namus
Uğruna 8- Ertem Göreç- Otobüs Yolcuları 9- Nevzat Pesen- İkimize Bir
Dünya 10- Memduh Ün- Ayşecik