Tek bir panelden, evin ışığını, ısısını, güvenliğini kontrol edebileceğimiz; çalan müziği, televizyondaki programı değiştirebileceğimiz; her şeyin dijital olduğu akıllı evler, 10 yıllardır teknoloji dünyasının gündeminde ancak insanlığın erişimi dışındaydı.
1990'ların başından itibaren bilgisayarların yaygınlaşmasıyla, o zamana dek yalnızca bilimkurgu filmlerinden aşina olduğumuz akıllı ev kavramıyla uzaktan tanıştık. Uzaktan çünkü, akıllı bir eve sahip olmanın birinci şartı zengin olmaktı. 21'inci yüzyılın altıncı yılında ise kablosuz iletişim ağları, geniş bant internet bağlantısının sağladığı hız, ucuz ve güçlü bilgisayarlar sayesinde akıllı evler yalnızca zenginlerin yaşayabileceği bir hayal olmaktan çıkıyor.
Birkaç bin dolarlık bir maliyetle artık herkes evine biraz akıl kazandırabilir. Ancak genel eğilim, yeni inşa edilecek tüm yapıların akıllı olması. Güney Kore'nin başkenti Seul'de, sahip olduğu teknoloji sayesinde sakinlerine daha konforlu bir yaşam sağlayan 100 akıllı ev inşa edildi; 30 binininse inşasına yakın zamanda başlanması planlanıyor.
BBC'nin internet sitesinde Seul'de yapılan akıllı evlerin anlatıldığı haberden yola çıkarak, zeki bir evin nasıl olduğunu bir görelim.
Buzdolabınız elinizdeki malzemeye göre yemek tarifi verecek
Evin girişinde, duvarda yer alan kontrol panelinde dairenin haritası yer alıyor. Bu panel sayesinde odalardaki cihazlar açılıp kapatılabiliyor. Dairedeki elektrik kabloları veri transferi için de kullanılıyor.
Akıllı eve dahil edilecek her cihazın Home.Net isimli bir sisteme uyumlu olması gerekiyor. Sadece Güney Kore'ye özgü olan Home.Net bir işletim sistemi. Tüm akıllı evler bu tip bir işletim sistemine ihtiyaç duyar.
Komşuların birbirleriyle görüntülü bir şekilde haberleşebilmesini sağlayan kontrol paneli, dairenin elektrik tüketiminin kaydını da tutuyor, faturaları ödüyor.
Evdeki televizyonlar da sisteme bağlı. Çamaşır makinesinin görevinin bittiğini bildiren televizyondan, kapınızı çalan kişinin kim olduğunu da öğrenebilirsiniz.
Dairenizin dışındayken de sisteme uzaktan kumandayla erişebilirsiniz. Hava temizleme ünitesini çalıştırabilir, ısıyı ayarlayabilirsiniz. Kapınızı zorlayan biri varsa, akıllı eviniz size "Kurtar beni" alarmı verecektir.
Ses kontrollü bu sistem sayesinde, buzdolabı ile iletişim kurarak elinizdeki malzemelere uygun yemek tarifleri alabilecek, son kullanma tarihi gelen gıdaları öğreneceksiniz. Bu işlem, buzdolabının, gıda paketlerinin üzerindeki etiketleri, dolaptan her çıkarıldıklarında okuması sayesinde gerçekleşecek.
Kıyafetinizin uyumu kontrol altında!
Yatak odasına gelirsek; hava durumunu, günün programını, randevuları bildirebilen gardırop aynası sizi giydirecek de. Aynadan gelen öneriler sayesinde, giyim-kuşamda renk uyumsuzluğu gibi bir sorun kalmayacak. Bu arada dışarı çıktığınızda, ev kendini kapatacak...
Bir gün Güney Kore'deki evlerin tamamına akıl kazandırmayı hedefleyen projenin arkasında ülkenin teknoloji devi LG bulunuyor. LG, 2008 yılından itibaren her sene 30 bin akıllı ev yapımı için inşaat anlaşmaları yapıldığını duyurdu. Yani Güney Kore kısa bir süre öncesine kadar fütürist bir konsept olarak değerlendirilen akıllı ev kavramını gerçekten hayata geçiriyor.
Teknolojiye en çok yatırım yapan ülkelerin başında gelen Güney Kore'nin akıllı ev vizyonunda, kontrol panelinin yanı sıra insanların bileklerine saat gibi mini bilgisayarlar takması da yer alıyor. Bu bilgisayarlar sayesinde, kişi evine kolundan hükmedebilecek; ışıkları, kapıları açıp kapatabilecek; aile bireylerinin ev içinde nerede olduğunu görebilecek.
Unutkanlık ortadan kalkıyor
Dünyanın dört bir yanından uzmanların katılımıyla geçtiğimiz haziran ayında Belfast'ta düzenlenen "Akıllı Evler ve Ötesi" başlıklı konferansta da, hayat kalitesini yükseltmesi muhtemel teknolojik fırsatlar masaya yatırıldı. Konferansın yıldızlarından Massachussetts Teknoloji Enstitüsü'nden Stephen S. Intille, amaçlarını "insanlar yaşlandıkça onlara daha kaliteli bir yaşam sağlamak" diye açıkladı; bilgisayar uzmanı olmayı gerektirmeyen sistemler üzerinde çalıştıklarını söyledi.
Ulster Üniversitesi'nin düzenlediği konferansta incelenen teknolojilerden birçoğu, evde yaşlılık ve unutkanlıktan kaynaklanan sorunları ortadan kaldırmayı hedefliyor.