İstanbul'un en uzun akarsularından biri olan ancak yaydığı kötü
koku nedeniyle Kadıköylüyü isyan ettiren Kurbağalıdere'nin temizlenmesi için
yapılan çalışmaların yetersiz kalması üzerine çevresindeki esnafın sıkıntılarını
dinleyen Taraf, derenin bitişiğindeki Fenerbahçe Kulübü taraftar derneklerinin
yöneticileriyle görüştü. Taşıdığı evsel ve endüstriyel atıklarla denizin
kirlenmesine neden olan derenin kokusunu yıllardan beri çektiklerini söyleyen
dernek yetkilileri, zaman zaman derede meydana gelen taşmalar nedeniyle de zor
anlar yaşadıklarını, geçen yılki taşmada ise derneklerini su bastığını ifade
etti. Derenin bir an önce temizlenmesi gerektiğini vurgulayan uzmanlarsa derenin
çöplük gibi kullanıldığı savundu.
"Lodos esince koku daha da artıyor"
Fenerbahçe Stadı'nın altındaki Birleşik Fenerliler Derneği
görevlilerinden Turan Gürek, geçen yıllarda taşan dere nedeniyle stadın ve
derneklerinin pis su içinde kaldığını belirtti. Özellikle lodos zamanı derenin
pis kokular yaydığını söyleyerek "Uzun zamandır burada temizlik yapılıyor. Fakat
hiç sonuç alınamadı, koku hâlâ var" dedi. Kurbağalıdere'nin denize döküldüğü
yerde bulunan Fenerbahçe Gönüllüler Derneği yetkililerinden Ramis Koç, derenin
önceleri daha kötü bir durumda olduğu belirterek, kendi yürüttükleri çabalarla
biraz da olsa temizlik girişimlerine başlandığını söyledi. Son yıllarda
temizleme işlemlerinin yapıldığını vurgulayan Koç, "Temizlenmesine rağmen koku
ve pislik halen var" dedi. Dereden gelen evsel ve endüstriyel atıklar, Marmara
Denizi'ndeki birçok canlının yok olmasına neden oluyor. Kirlilik problemlerinin
kaynağının altyapının yetersiz olmasına bağlayan uzmanlar, kanalizasyon toplama
şebekesi ile arıtma tesislerinin bulunması ve işletme maliyeti nedeniyle
kullanıma kapatılan arıtma tesislerinin çalıştırılmasını öneriyor. Çevre
Mühendisleri Odası'ndan Mühendis Emine Girgin, deredeki kirliliğin önlenmesi
için atık suların kanalizasyon sistemine bağlanması gerektiğini vurguluyor.
Kurbağalıdere'nin Ümraniye'den uzanan bir dere olduğunu ve oradan itibaren atık
suların dereye karıştığını anımsatan Girgin, "Bu sorunu belediyenin çözmesi
gerek. Dere boyunca atık noktalarının girişini tespit edip bunun engellenmesi
gerekiyor. Ümraniye taraflarında kaçak yapılaşma da var. Bu nedenle insanlar
atıklarını dereye veriyor. Altyapı yetersizliğinden de kaynaklanıyor. Bu
yapılmadığı sürece çalışmalar yetersiz kalacaktır" dedi.
"İnsanlar duyarsız"
Kızıltoprak Doğayı Çevreyi Turizmi Koruma ve Kalkındırma Derneği
Başkanı Doç. Dr. Barbaros Gönençgil de derneklerinin daha önce dereyle ilgili
bir girişim başlattığını söyleyerek yine de yeterli çalışmaların yapılmadığını
belirtti. Dereyle ilgili çalışmaların yetersizliğine dikkat çeken Gönençgil,
"Derenin şu anki durumu pek iç açıcı değil. Parça boyutundaki kirlilikleri yani
pet şişe gibi atıklar derenin adeta bir çöplük gibi kullanıldığını gösteriyor.
Bu da orada yaşayan insanlarla ilgili problem. Bu konuda çalışmalar yapılmıştı
ama maalesef duyarlılık istenilen düzeyde değil" diyor.