Konut Kredisinde Kefil Yerine Hayat Sigortası Şartı

Konut kredisi piyasasında bazı bankalar kefil bile istemiyor, ama 25-30 yıla varan vadeler nedeniyle hayat sigortasını şart koşuyor. Mortgage ile yasal bir zorunluluk haline gelecek uygulamadan umutlu olan sigortacılar, işsizlik ve hastalık gibi riskleri de yeni dönemde poliçelerine dahil etmeye hazırlanıyor.

Türkiye'de bazı bankalar konut kredisinde kefil bile istemezken, 25-30 yıla uzayan vadelerin artırdığı riskler nedeniyle, müşterilerin ev sigortasının yanında hayat sigortası da yaptırmasını şart koşuyor. Gelecek yıldan itibaren yürürlüğe girecek İpoteğe Dayalı Gayrimenkul Finansman Sistemi Yasası (Mortgage Yasası) ile de hayat sigortası, kredi alacaklar için yasal bir zorunluluk haline getirilecek. Düzenleme, Türkiye'de hayat sigortacılığı alanının gelişmesinin yanında kredi müşterisinin herhangi bir biçimde vefatı halinde alacaklı banka ve varisler açısından ortaya çıkabilecek sorunları çözmeyi hedefliyor. Mortgage'dan umutlu olan sigortacılar, işsizlik ve hastalık gibi riskleri de hayat sigortası poliçelerine dahil etmeye hazırlanıyor. Bu gerçekleştiği takdirde sigortalının işsiz kalması ya da uzun süren hastalıktan dolayı kredi borcunu ödeyememesi durumunda da sigorta şirketleri devreye girecek.

Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Okan Utkueri, uygulamanın sigortacılığa bu yılki katkısı hakkında somut bir rakam veremediklerini ama konutla bağlantılı olarak gelecek yıllarda bu branşın en fazla gelişen sigorta türü olacağını söyledi. Utkueri, mortgage ile birlikte yeni hayat sigortası poliçe türlerinin gündeme geleceğini belirtirken, Axa Oyak Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Olgun Küntay bu tip poliçelerin bir kaza ya da hastalık neticesinde çalışma gücünü kaybetme riskini de içerebileceklerini söyledi.

Öte yandan, bankaların mortgage yasasını beklemeden hayata geçirdikleri hayat sigortası uygulaması, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'a ters düşüyor. Tüketicinin Korunması Kanunu, bir malın satışı sırasında bir başka malın satışının zorunlu olamayacağını hükme bağlıyor. Ancak bankacılar sigorta zorunluluğunun, gelecekte sosyal bir yara oluşmasını önlemeye yönelik olduğunu savunuyor.

Türk Ekonomi Bankası Bireysel Krediler Tahsis Yöneticisi Oğuz Kayışdiken, "Tüketici hayat sigortasına ilave bir maliyetmiş gibi bakmamalı. Çünkü sigorta olmadığı zaman, tüketicinin ölümü halinde mirasçıların kredi borcunu kapatması, kapatamazlarsa da evin satılması gerekecek. Ama o ev, belki de mirasçıların ikamet ettiği tek evi olacak. Sigorta da onları evsiz kalmaktan ve borç ödemekten kurtaracak" dedi.

Şekerbank Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Cem Ertem de, düzenlemenin her iki tarafı da korumaya yönelik olduğunu belirterek, "Konut kredilerinde vadeler çok uzadı, o vade döneminde tüketici hayatını kaybederse, borcun varislere intikal etmeden sigorta şirketi tarafından karşılanması sağlanıyor. Banka açısından da süreç uzamadan borcun tasfiyesine imkan tanınıyor. Tahsilatın uzaması engellenmiş oluyor" diye konuştu.

Sigortacıların mortgage umudu
Hayat sigortası, sigortalının vefat etmesi halinde ailesine, sürekli sakatlık durumunda ise kendisine yaşam güvencesi sağlayan bir sigorta türü. Genellikle aile gelirini de sağlayan bu kişinin ölümü veya sakatlığı durumunda sigorta şirketi, kredi kuruluşuna kalan borcu kapatıyor ve poliçeden geriye tazminat kalırsa onu da varisçilere ödüyor. Bankalar, konut kredisi müşterilerinde hayat sigortası poliçe miktarını kredi miktarı ile vadesini de kredinin vadesi ile aynı düzeyde tutuyor.

Türkiye’de 2004 yılında 6.6 milyar YTL olan sigorta prim üretiminden "Hayat" branşına sadece 1.2 milyar YTL düştü. Hayat sigortalarının milli gelire oranı ise binde 3 düzeyinde. Bu oran gelişmiş ülkelerde yüzde 10’lara çıkıyor. 2004 yılı sonunda, hayat sigortalarındaki prim üretimi bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 30 oranında arttı. Bu konuda sektörün elinde kesin bilgiler olmamasına rağmen, yapılan tahminler kredi kaynaklı hayat sigortalarının toplam prim üretimi içindeki payının yüzde 1.2-1.4 arasında değiştiği yönünde. Bu tabloya rağmen şirketler konut kredisindeki bu uygulama nedeniyle yakın gelecekten umutlu. Olgun Küntay son iki yılın, hayat sigortacılığı için yeni iş yaratma ve kârlılık açısından kayda değer katkıların sağlandığı bir dönem olduğunu belirterek, "Bu süreç Mortgage ile devam edecek" dedi.

Kredi hayat sigortaları çerçevesinde bu yıl yaratılan prim hacminin 150 milyon YTL mertebesine yaklaşmış olduğu tahmininde bulunan Küntay, "Bu gerçekten etkileyici bir büyüklük. Hayat sigortası şirketlerinin 2005 kâr rasyolarını gördüğümüzde ilgili herkesin etkileneceğini düşünüyorum" dedi.

Önceden poliçesi olan ibare koyduracak
Tüketicinin daha önce yaptırdığı bir hayat sigortası poliçesi ve miktarı kredi miktarını karşılamaya yetiyorsa, o zaman yeni bir poliçe yapılmasına gerek bulunmuyor. Bu durumda poliçeye sigorta şirketi tarafından bankanın da o poliçede muhatap olduğunu belirten hukuki bir ibarenin (daini mürtein şerhi) eklenmesi yeterli görülüyor. Ancak mevcut poliçenin miktarı kredi miktarını tam karşılamıyorsa, o zaman banka aradaki fark kadar yeni bir poliçe talep edebiliyor. Tüketici dilediği sigorta şirketini seçebilir. Ama genelde bankalar müşterilerini kendilerine bağlı sigorta şirketlerine yönlendiriyor. Müşteriler de işlemlerin aynı noktadan tamamlanması için genelde bankanın yönlendirdiği şirketleri tercih ediyor. Okan Utkueri, bu konuda herhangi bir zorlama olmadığını belirtiyor. Utkueri, intihara bağlı ölümlerin ise sigorta poliçelerinin istisna şartları arasında bulunduğunu, yani intihar ve intihar girişimi sonucu gerçekleşen ölümlerde sigorta şirketinin tazminat ödemediğini ifade ediyor.

Olgun Küntay ise genel şartları uyarınca, aksine bir sözleşme olmadıkça intiharların ancak sigortanın 3. yılı dolduktan sonra teminat dahilinde değerlendirildiğini söyledi. Diğer hayat sigortası işlemlerinde sigorta talep eden kişilerden oldukça geniş kapsamlı sağlık tetkikleri istenirken, kredi hayat sigortalarında sektörün bu kuralları çok daha yumuşatarak uyguladığına da dikkat çeken Küntay, bu durumun bazı suistimallere yol açma ihtimaline dikkat çekti.

www.yapi.com.tr: Haberin tamamını okumak için lütfen kaynağa tıklayınız.