Genç Mühendis Adaylarının Gözü Yeni Adliye Sarayı'nda



ODTÜ, Atılım ve Gazi Üniversitesi'nden 90 inşaat mühendisi adayı, inşaat ve yapı mühendisliği açısından referans bir yapı olarak gösterilen İstanbul Adliye Sarayı'nı gezdi.

Toplam 330 bin metrekarelik kapalı alanıyla Avrupa’nın en büyük adliye sarayı olarak gösterilen, tamamlandığında 5 bin kişinin çalışacağı ve günlük ziyaretçi sayısının 70 bin kişiye ulaşacağı İstanbul Çağlayan’daki Adliye Sarayı’na yönelik üniversitelerden inşaat mühendisi adaylarının merak ve ilgisi artmaya başladı. Son olarak Ankara İnşaat Mühendisleri Odası’nın girişimiyle ODTÜ, Atılım ve Gazi Üniversiteleri’nden 90 kişilik öğrenci grubu hafta sonunda İstanbul’a gelerek Çağlayan Adliye Sarayı’nı ziyaret etti.

Varyap İnşaat tarafından yapımı sürdürülen İstanbul Adliye Sarayı’nın Proje Müdürü İnşaat Mühendisi Sevim Özyurt, bir saat boyunca genç inşaat mühendisi adaylarına proje hakkında bilgi verdi. Aynı zamanda öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Özyurt, sunumun ardından Adliye Sarayı’ndaki inşaat aşamaları hakkında üç saate yakın bir bilgilenme turu düzenledi. Özyurt, inşaat ve yapı mühendisliği açısından referans bir yapı olarak görülen projenin inşaat sürecinin genç mühendis adayları için çok önemli bir deneyim ve mesleki anı olarak değer taşıdığını söyledi.

‘İzdihamdan korkuyoruz’

Özyurt, inşaat mühendisliği fakültelerinden sürekli ziyaret talepleri geldiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Bir yanda projeyi aksatmadan sürdürürken, diğer yandan da genç mühendis adaylarıyla da projenin inşaat sürecini bir şekilde paylaşmak istiyoruz. Proje gelecek yıl bu yıl zamanlarda artık tümüyle bitmiş olacağı için, öğrenciler de inşaat süreçlerine tanık olmak için bir anlamda acele ediyorlar. Bu referans yapıya yönelik deneyimlerin genç mühendis adaylarının mesleki yaşamlarında bir damla bile olsa bırakacağı izlerin çok önemli olacağına inanıyoruz. O yüzden de bu ziyaretler bizim için bu yoğun inşaat sürecinde küçük kesintilere yol açsa da genç meslektaşlarımızın taleplerini karşılıksız bırakmaya da gönlümüz razı olmuyor. Bir yandan gelsinler görsünler istiyoruz, ama bir yandan da izdiham olacak ve işlerimiz aksayacak diye de çekiniyoruz.”

Adliye şantiyesinde sınav yapıyorlar

Özyurt, Avrupa’daki politeknik üniversitelerinden sürekli yeni talepler geldiğini, Yıldız Teknik Üniversitesi’nin ise bazı derslerini doğrudan şantiyede verdiğini, hatta bazı sınavların da burada yapıldığını belirterek, “Buradaki dersler bizlerin ve hocalarının da katılımıyla üç saate yakın sürüyor. Özellikle yüksek lisans aşamasına gelmiş olanlar artık mesleğe adım attıkları için bu büyük projeden çok önemli dersler çıkarıyorlar ve ciddi deneyimler elde ediyorlar. Bir anlamda onlara bir şantiye nasıl kurulur, nasıl yönetilir ve nasıl kapatılır konusunda sihirli bir anahtar vermiş oluyoruz. Varyap olarak bu işi de gönüllük temelinde bir sosyal sorumluluk ve mesleki heyecan içinde yerine getiriyoruz” diye konuştu.

‘Mühendisliğin sırları burada’

ODTÜ, Atılım ve Gazi Üniversiteleri’nden gelen kalabalık öğrenci grubunun sorularını da yanıtlayan Sevim Özyurt, şunları söyledi:

“Mevcut teknolojiler ve ileri mühendislik bilgileri sayesinde birçok yapım süreci eş zamanlı gerçekleşiyor. Bir yanda tuğla döşenirken, diğer yanda sıva yapılıyor. Bir başka bölümde asma duvarlar ve ara bölmeler yapılırken, diğer yanda beton dökülüyor. Eğer eskiden olduğu gibi her biri işi sırayla, kendi aşamaları içinde yapmaya kalksaydık bu bina 2.5 yılda değil ancak 10 yılda bitebilirdi. Günümüz mühendisliğinin ve teknolojinin sırrı da burada.”

Mühendislik sadece erkek mesleği değil

İnşaat mühendisliğinin genel olarak erkek mesleği olarak görüldüğüne de değinen Sevim Özyurt, şunları söyledi:

“Ben meslekte 30’uncu yılımı tamamlamak üzereyim. Bu projede 330 bin metrekarelik bir inşaatı yönetiyorum. Bir kadın inşaat mühendisi olarak yaklaşık 1 milyon metrekareye ulaşan bir deneyime sahip olduğum düşünüldüğünde, inşaat mühendisliği konusunda kız öğrenciler açısından bu durum iyi ve cesaretlendirici bir mesaj olmalı. Şantiyeye gelen öğrenciler içinde yer alan kız öğrencilerin de bu işte artık eşit şansa sahip olduğunu görüp, mesleki kariyerlerine daha umutla baktıklarına bizzat tanık oluyorum. Bu da benim için ayrı bir mutluluk. İnşaat mühendisliği bu teknoloji ortamında artık kadın erkek ayrımı yapmadan her iki cinse uygun bir iş olarak görülmeli.” (aa)