Gezi Parkı için Ayağa!



Yerine Topçu Kışlası yapılması planlanan Gezi Parkı’nın korunması için bu cumartesi ‘ayaklanma’ var. Herkesi parka sahip çıkmaya çağıran Gezi Parkı Koruma ve Güzelleştirme Derneği’nin organizasyonu kapsamında öğlen 12’den gece 12’ye kadar konserler, performanslar ve etkinlikler düzenlenecek.

Nejat Yavaşoğulları, müzisyen: Türkiye ’nin kalbinin attığı yer burası, hepimizin anılarında yer etmiş bir yer. Taksim’deki insanların birkaç basamak merdiven çıkarak kendilerini yeşil bir sükûnet ortamında bulabildikleri, şehrin gürültüsünden kaçıp nefes alabildikleri bir yer. İstanbullular, Türkiyeliler, hatta Dünyalılar olarak bu projeye karşı çıkıyoruz: Taksim Meydanı’nın, onu kullanan insanlardan alınıp ticari amaç güden yapılara terk edilmesini istemiyoruz. 13 Nisan’da burada bu konuya dikkat çekmek için kendi çabamızla büyük bir konser düzenlemeyi düşünüyoruz. Herkesi o gün buraya bekliyoruz, ayağa kalkalım diyoruz!

Levent Üzümcü, oyuncu: 13 Nisan’da Taksim Gezi Parkı ’nda olacağız. Şehrin tam göbeğinde bulunan ve çok önemli bir park orası. En temel eksiğimiz var orada: Yeşil. Daha az beton, daha fazla yeşil alan isterim Gezi Parkı’nda. Ağaçların betonlarla çevrilmesini değil, etrafının açılmasını, tamamen yeşillendirilmesini isterim. Siz de ayağa kalkıp bir şeyler yapın, iki adım yol yürüyün, gelin Taksim’e.

Pelin Batu, oyuncu: İkinci filmimi Gezi Parkı’nda çekmiştim. Benim için çok önemli bir sahneydi; filmdeki annem ve ben yıllarca kopmuştuk ve Gezi Parkı’nda yürüyorduk ağaçların arasında. Hâlâ düşünürüm: Anne–kız sahnesi Gezi Parkı’nda olmasa başka bir yerde olamazdı. Gezi Parkı’nı yok etmek isteyenler bu tezi sunuyor, Gezi Parkı kullanılmıyor diye. Oysa orada öngörülen şey yine beton, karmaşa, alışveriş... Temennim orasının gece-gündüz kullanılabilecek, insanların yürüyüşe çıkabilecekleri, çocuklarını götürebileceği, seksek oynayabilecekleri bir yere dönüşmesi.

Lale Mansur, oyuncu: 13 yaşından beri kullandığım, ha bire geçip gittiğim bir yer Gezi Parkı. İstanbul’un her yeri beton oldu, iki kuş, üç ağaç kalmadı. Hiç değilse burayı bırakın, hatıralarıyla kalsın. Bir nebze nefes alabileceğimiz bir yer kalsın, çok mu?

‘Otoriter bir yaklaşım!’

Ömer Madra, Açık Radyo: Adı çocukluğumda ‘Taksim Bahçesi’ydi, daha park kavramına aşina değildik. Heykeller vardı, pars, leopar gibi hayvanlar... Çocukken insana çok daha büyük görünüyordu, belki de daha büyüktü, sonra parsellenip götürüldü. Böylesine radikal değişiklikler getiren projeler için orada oturanlara ve oturmasalar bile vatandaşlara herhangi bir şey sorma zahmetinde bulunmuş olmamaları çok büyük problem yaratıyor. Bunun demokrasi süreciyle ilgisi olmayan, tepeden inmeci bir anlayışla yapıldığını düşünüyorum. Katılımcı demokrasinin a harfine aykırı. 13 Nisan’da ayağa kalkıyoruz.

Gündüz Sahnesi (12.00 - 18.00)

ENTEGRE Performans Grubu

KOMİK GÜNLER Müzik Topluluğu

SAMBİSTANBUL Perküsyon Grubu

AHMET BEY Müzik grubu

KABİLE Juggling Topluluğu

SAHNE HAL Tiyatrosu

ÇIPLAK AYAKLAR Kumpanyası

CANDAN BAŞ Dans Sanatçısı ÇETE Tiyatro Performans

İLKER KILIÇER Pandomim Sanatçısı

Akşam Sahnesi (18.00 - 24.00)

SATTAS REGGAE BAND - 18.00

KOLEKTİF İSTANBUL - 18.35

TAHRİBAD-I İSYAN - 19.10

BULUTSUZLUK ÖZLEMİ - 19.45

YASEMİN MORİ - 20.20

LUXUS - 20.55 KORHAN FUTACI - 21.30

YAŞAR KURT - 22.05

BÜYÜK EV ABLUKADA - 22.40

YOLDA - 23.15