Gökdelenler Metal Mezarlığına Dönüşüyor



İstanbul’un çehresi ekonomik gelişmelere ve inşaata dayalı büyüme modeline paralel olarak değişti. Ancak inşaata dayalı büyümenin sürdürülebilir olmadığı uzmanların uyarılarına rağmen yaşayarak öğrenildi. Elde kalansa Hollywood filmlerindeki Manhattan’a özenen ancak ülke gerçeğini kavramayan plansızlığın acı bir fotoğrafı oldu. Çarpık kentleşmenin yarattığı kaos kentin çeperlerine kadar yayılıyor, olur olmadık yerlerden fırlayan dev gökdelenler kentin ruhuna bıçak gibi saplanıyor.

Peki dışarıdan bakıldığında şaşalı görünen bu gökdelenlerin içinde neler oluyor? Birkaç yıl öncesine kadar binlerce dolar verilerek tutulan ofisler krizden nasıl etkilendi?

BirGün’den Ozan Gündoğdu’nun haberine göre; Gayirmenkul yatırım danışmanlık şirketi Propin’in  2019’un son çeyreğine ilişkin yayımladığı raporunda bu sorulara ilişkin veriler bulunuyor. Rapora göre A sınıfı Merkezi İş Alanı (MİA) statüsündeki ofislerin yüzde 31,6’sı boş. Gökdelenlerin yoğunlaştığı bazı ilçelerde bu oran çok daha yüksek. Örneğin boşluk oranının en yüksek olduğu Levent’te ofislerin yüzde 39,7’si boş. Bu oranın en düşük olduğu Etiler’de bile boşluk oranı yüzde 12. Başka bir ifadeyle en iyi ihtimalle ofis olarak organize edilen her 100 metrekarenin 12’si boşta bekliyor. Bu durum aynı zamanda son 10 yılın en yüksek boşluk oranlarını oluşturuyor.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Ancak bu boşluk oranları sadece ekonomik durgunluktan kaynaklanmıyor. Özellikle son 10 yılda inşaata dayalı hızlı büyümenin bir sonucu lüks gökdelenler birbiri ardına inşa edildi. Yine Propin’in raporuna göre 2008 yılında İstanbul’da 2 milyon 200 bin metrekare olan A sınıfı ofis stoku, 2019 yılına gelindiğinde yüzde 186 artışla 6 milyon 300 bin metrekareye yükseldi.

Kiralar 2008’in altında
Gerek ekonomik durgunluk, gerek inşaata dayalı büyümenin yarattığı özgün şartların sonunda, İstanbul’un çehresini değiştiren gökdelenler giderek metal mezarlığına dönüşüyor. Talep yetersizliği ve yükselen döviz kuru nedeniyle kiralar da giderek düşüyor. 2019’un sonunda ise son 10 yılın en düşük kira tutarları görüldü. 2010 yılının başında A sınıfı merkezi iş alanlarında metrekare başına düşen ortalama kira 26,2 dolarken, 2014 yılına kadar bu tutar istikrarlı biçimde yükselerek 32,9 dolara kadar yükseldi. Ancak bu tarihten itibaren ofis kiraları da giderek düşüyor. 2014’ün ardından geçen 5 yılın sonunda metrekare kirası 19,1 dolara kadar gerilemiş durumda. Bu haliyle 2019’daki ofis kiraları dolar cinsinden 2008’deki kiralardan yüzde 27 daha ucuz.

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.