Gölbaşında Bulunan Yer altı Şehri Tehdit Altında



Ankara’nın Gölbaşı Dikilitaş Mahallesi’nde ortaya çıkan ve 1. derece sit alanı ilan edilen yer altı şehrinin sit alanı derecesi ve sınırlarının Resmi Gazete'de yayımlanan kararla “yapılacak temizlik ve kazı çalışmaları”sonrası yeniden değiştirilebileceği belirtiliyor. Mimarlar Odası, kararın tarihi alanın yıkıma uğratabileceğine dikkat çekti.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Gölbaşı Dikilitaş Mahallesi’nde ortaya çıkan yer altı şehrine ilişkin basın toplantısı düzenledi. Mimarlar Odası Konferans Salonunda gerçekleşen toplantıda TANAP doğalgaz boru hattı projesi kapsamında Gölbaşı Dikilitaş Mahallesi'nde yapılan çalışmalarda ortaya çıkan tarihi yer altı şehrine ilişkin 13 Aralık 2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kararın tarihi alanı yıkıma uğratabileceğine dikkat çekildi.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Candan, bölgede Anadolu Medeniyetler Müzesi ile birlikte geçekleşen incelemelerde 7. yüzyıldan kalma bir kiliseyle birlikte büyük bir yeraltı şehrinin tespitinin yapıldığını söyleyerek bölgenin 1. derece sit alanı olarak ilan edildiğini söyledi. Candan, bölgeye ilişkin 13 Aralık 2016’da Resmi Gazete’de yayımlanan “1. derece sit olarak tescil edilen bölge istenen temizlik ve kazı çalışmalarının tamamlanmasının ardından ortaya çıkacak veriler doğrultusunda sit sınırı ve derecesinin yeniden değerlendirebileceği”ne ilişkin kararın bu tarihi alanı tahrip edeceğine dikkat çekti. Bölgeye ilişkin kamuoyuna çok fazla bilgi verilmediğini belirten Candan, konunun üzerinin kapatılmak istenebileceğini söyledi. Gölbaşı'da ortaya çıkan bu alanın Ankara'nın kültürel, tarihsel ve turizm yoluyla ekonomik gelişimini etkileyecek bir alan olduğunu belirten Candan, Kültür Bakanlığı'nın alanı korumaya alması ve oradaki bulguları kamuoyuyla buluşturması gerektiğini söyledi.

'Nevşehir benzer bir uygulamayla yıkıma uğradı'

Nevşehir Kalesi için de benzer bir karar alındığını ancak 'temizlik ve kazı çalışması' adı altında bölgedeki tarihi dokunun ortadan kaldırıldığını belirten Candan, bölgenin eski ve temizlik ve kazı çalışması yapılması ardından yeni fotoğraflarını gösterdi. Benzer bir kararın şimdi de Gölbaşı’daki yer altı şehri için alındığını belirten Candan, “Gölbaşı'nın başına da bu gelebilir, Kültür Bakanlığı elindeki verileri açıklamalı, elindeki yer altı şehrinin jeoradar verilerini açıklamalı, bilmek bizim en doğal hakkımız, bilmediğimiz bir şeye sahip çıkamayız” dedi. Anadolu Medeniyetler Müzesi'nin yaptığı tüm çalışmalarda kültürün ortadan kaldırılmasına ilişkin tanıklıkların yaşandığını kaydeden Candan, Hacı Bayram Cami bölgesindeki Roma kalıntılarının tahribatını hatırlattı. Candan Bakanlığın bölge için bütçe ayırması ve yeniden canlandırması gerekirken temizlik adı altında kültürel soykırıma giriştiğini söyledi. Gölbaşı'nın sadece Mogan Gölü'nden ibaret olmadığını söyleyen Candan, “Su kıyılarında geçmiş dönemlerde yerleşim alanlarının kurulduğu yerler. Buralarda başka yerleşim alanları mevcut. Başka bir tarih yatıyor buralarda. Gölbaşı Belediyesi de bu sürece sahip çıkmalı” dedi.

'Önce yapılar değişti sonra işlevleri'

Basın toplantısında anayasa ve başkanlık sistemi tartışmalarına da değinen Candan, rejim değişikliği ile karşı karşıya olunduğunu ve değişikliğe önce yapılardan başlandığını söyledi. Candan sürecin TOKİ ile tek tip bir yaşamı dayatarak başladığını belirterek, “Daha sonra okulların dış cephelerinin değişti. 4'lü sistemle medrese tipi eğitimi dayattılar, Adliye binalarının dışını Osmanlı cephelerine dönüştü, sonra da yargı sistemini değiştirdiler, Hükümet Konakları da benzer bir şekilde payına düşeni aldı, il özel idareleri kaldırıldı, sistem farklılaştı, ideolojik olarak  yapılı dönüşümün en son halkası Kaçak Saray ile  ilan edilmemiş Cumhuriyet rejimine karşı çıkışın olduğunu birçok kez söyledik” dedi.