Orhan Gorbon, Gorbon ailesinin 3’üncü kuşak temsilcisi. 1958 yılında Prof. Bedii Gorbon tarafından kurulan ve 2000’li yıllara kadar parlak bir dönem geçiren Gorbon, 2001 krizi ve aile ilişkilerindeki anlaşmazlıklar nedeniyle iflas etmişti. Hürriyet Gazetesi'nden Elif Ergu'nun haberine göre, 16 yıldır faaliyet göstermeyen Gorbon, son bir yıldır ailenin 3’üncü kuşak temsilcisi Orhan Gorbon’un çabalarıyla yeniden canlanıyor. Son dönemde Londra ve Dubai başta olmak üzere dikkat çekici işler yapan Gorbon, bundan sonraki yolunu duvar-seramiklerine odaklanarak çizdi. Orhan Gorbon, markanın zor bir dönem geçirdiğini dile getirerek, şöyle konuştu: “1958 yılında dedem Prof. Bedii Gorbon tarafından kurulmuş. Sporcu bir kişiliğim var, yelken yapıyordum. Bir kaza geçirdim ve bir anda kendimi evin kanepesinde, aile evimizde televizyonun karşısında buldum. İşte o kanepede düşünürken aklıma düştü ve dostlara tanıştım. Eskisi gibi geniş bir yelpazede değil, çok kalıcı olan ve çok iyi yaptığımız duvar seramikleriyle işe başladım. Markanın gücüne inandım. Gorbon’un çok iyi bir ismi var. Logoyu herkes hatırlıyor. Çırağan’a gittiğinizde Gorbon’u görüyorsunuz, Karaköy’de görüyorsunuz, Gorbon vazolarını herkes saklıyor. Pendik’te üretim tesisi kurdum. Özellikle Orta Doğu ve İngiltere’de yeni açılan otel, lokanta, kongre merkezi, hava limanı, konser salonu gibi binaların duvarlarında Gorbon’un yer alması için çalışmaya başladım. Ve yavaş yavaş olmaya başladı.”
Young ile çalışıyor
Dünyanın en önde gelen tasarımcılarından Michael Young ile çalışmaya başladıklarını söyleyen Orhan Gorbon, “Etiler’deki Nusr-et ve Kebapçı, Karaköy Lokantası, Sheraton Çeşme ve Londra’daki Babaji Restoran, Yosma Londra, Duck and Rice, Dubai’deki Rüya Lokantası, Dubai Rixos Crystal Towers, Bağdat Parlamento Binası, Köşebaşı Doha ve daha bir çok mekanda duvar seramiği yaptık. Londra’da 2 otel projesi var. Dubai’de yeni işler var. Biz şimdi terzi işi yapıyoruz diyebilirim” dedi.