“Gördes Barajı, Tadilat Yapılırsa İzmir'i Rahatlatır”



Kuraklık ve yağış azlığı nedeniyle İzmir'de barajlar ve yer altı kaynakları kuruma noktasına geldi. Kentte içme suyu sağlayan 6 barajdan 3'ü tamamen kururken, şehrin içme suyu ihtiyacının büyük bölümünün karşılandığı Tahtalı Barajı'nda su oranı yüzde 2'ye düştü. Kentte içme suyu rezervinin yağışlı döneme kadar dikkatli kullanılması için 2 günde 1 uygulanan planlı ve dönüşümlü su kesintileri de barajlardaki düşüşe engel olmadı.

İzmir'in su açısından çok fakir olduğunu söyleyen Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, ağustostan beri uygulanan su kesintilerinin suyun bittiğinin göstergesi olduğunu ifade ederek "Ciddi bir kuraklık olacağı, su konusunda B ve C planlarının yapılması konusunda uyardık. Su geçtiğimiz yıl kesilmeye başlanmalıydı. Geçtiğimiz yıl bugünlerde kente günlük yaklaşık 700 bin metreküp su verilirken, yalnızca gece kesintisiyle 100 bin metreküp su tasarrufu sağlandı. Bugünlerde ortalama 630 bin metreküp su çekiliyor. Kuraklığı daha görmedik bile. Gerçek kuraklıkları bu kadar ucuz atlatamayabiliriz" ifadelerini kullandı.

Reklam Goruntulenme Bolumu

'Tahtalı Barajı’nda yüzde 1'i göreceğiz'
Tahtalı Barajı'nda su oranının yüzde 2'ye düştüğünü söyleyen Prof. Dr. Yaşar, "4-5 gün sonra yüzde 1'i göreceğiz. Tahtalı Barajı'nda tüm zamanların en düşük seviyesi olacak. Gördes ve Tahtalı Barajı'nda altta kalan suyu çekmek gibi yöntemler arıyorlar. Gerçek olan şu, İzmir hazırlıksız" dedi.

İzmir'de içme suyunun sağlandığı 6 barajdan 3'ünün kuruduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gördes, 400 milyon metreküplük bir baraj. Maalesef hatalı yapımdan dolayı Gördes'in yüzde 10'u yani 40 milyon metreküpü su tutabiliyor. Bunun bir an önce yapılması ve barajın su tutulması gerekiyor. Gördes, kapasitesi 300 milyon metreküp olan Tahtalı Barajı'ndan da büyük, barajın tadilatı yapılırsa İzmir'i uzun yıllar rahatlatır."

'Mevcut barajlar ihtiyacı karşılamıyor'
Jeoloji Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Koray Çetin Önalan da İzmir'in büyük metropol olduğunu, 3,5 milyon nüfusunun yaşadığını söyleyerek, küresel iklim değişikliği ile kuraklıkların tarımsal sulamayı ve içme suyu rezervini olumsuz etkilediğini belirtti. Önalan, "Bu sıkıntının geleceği çok uzun yıllar önceden bekleniyordu. Mevcut barajlar şu anda ihtiyacı karşılamıyor. Bundan dolayı takviyeyi yer altı sularından karşılamaya çalışıyoruz. Yer altı suları da tükenmeyecek kaynaklar değil. Yer altı suları stratejik kaynaklar, çok zorda kaldığımızda kullanmamız gerekiyor" dedi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

'Planlamaya hemen başlanırsa sonraki seneleri kurtarabiliriz'
Suyun bugüne kadar yönetilemediğini ifade eden Önalan, "Tarımda vahşi sulamadan vazgeçmek zorundayız. Kayıp kaçak oranlarını daha aza indirmeliyiz. Suyun tükenebilir bir doğal kaynak olduğunu yurttaşlarımızın bilmesi gerekiyor. Bu bir planlama işi, planlamaya hemen başlanırsa sonraki seneleri kurtarabiliriz. Elimizdeki yer altı ve yer üstü su varlıklarımızı net olarak ortaya koymamız, hangi kaynaktan nasıl yararlanacağımızı planlamamız gerekiyor. Bu planlamayı bugüne kadar yapamadık ama bundan sonra yapmak zorundayız. İZSU'nun ve kamu kurumlarının çaba göstermesi, yurttaşların da suyu dikkatli kullanması gerekiyor. Peyzajımızı su varlıklarına göre ayarlamak zorundayız. Suda geri dönüşümü konuşmak, sanayiden çıkan suları tekrar tarımda kullanmak için çareler düşünmek durumundayız. Deniz suyunun arıtılması pahalı bir yöntem ama alternatif olarak neler yapabileceğimizi konuşmalıyız" diye konuştu.

Önalan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yer altı suları sadece İzmir için değil, Türkiye ve dünya için stratejik kaynaklar. Aşırı miktarda yer altı suyu kullandığımız için akiferlerimiz tükenme noktasına geldi. Kuyu derinlikleri fazlalaştı. Yağan yağmur sularının yer altına inmesi 1 günlük bir şey değil uzun jeolojik süreçler, suyun hareketi çok yavaş. Yer altından çektiğimiz sular bugünün suları olmadığı için tükeniyor."