Toplu Konut İdaresi’nden Satılık Yeşil



Konutun son aylarda yeniden ilgi görmesi Başbakanlık’a bağlı Toplu Konut İdaresi’ni de (TOKİ) harekete geçirdi. İdare, pek çok yerde ihaleler açarak toplu konut projeleri başlattı. TOKİ bu çerçevede İstanbul Ataköy’de belediye imar planlarında ‘yeşil alan’ olarak görülen üç arsayı sattı. 35 yıllık parklar, arsa olarak değerlendirildi.

TOKİ, parklara apartman dikme yetkisini geçen yıl çıkan yasadan alıyor. Belediyeleri devre dışı bırakan yasa, TOKİ’ye yeşil alanları katletme yetkisi veriyor. Belediyelerin imar planlarını dikkate almayan TOKİ, kendi arsasında imar planı yapabiliyor. Böylece belediyelerin imar planlarıyla uyumsuz, alt yapı, ulaşım sorunları yaşayan yeni yerleşim alanları ortaya çıkıyor.

CHP itiraz etmişti
CHP’li Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, yasanın iptali için partisinin Anayasa Mahkemesi’ne başvurduğunu ancak kararın henüz çıkmadığnı söyledi. Başkan Erzen, “TOKİ bu yasaya göre, kendine ait araziyi kendisi imara açıyor. Belediyeler olarak biz bir şey yapamıyoruz” dedi. Belediyelerin TOKİ’ye karşı eli-kolu bağlı duruma getirildiğini savunan Erzen, şunları söyledi:“Ataköy’de satılan son üç arsa Emlak Bank zamanında ticaret ve konut alanı olarak ayrılmış. Yıllar sonra da Büyükşehir Belediyesi tarafından yeşil alan haline getirilmiş. TOKİ de buraları ‘yeşil alan’ olarak sattı. Ancak alan şahıs Büyükşehir Belediyesi’ne başvurarak yeni imar planı yapılmasını istemek zorunda. Büyükşehir de bize soracak. Ancak biz bu değişikliği kabul etmeyeceğiz. Buna rağmen kanuna göre bir yıl direnebiliyoruz. Sonra Büyükşehir bize sormadan o arsaları imara açabilir.”

Devlet eliyle dolandırıcılık
TOKİ, İstanbul’un bir başka modern toplu konut merkezi olan Ataşehir’de de 1990 yılında hazırlanan imar planını bir kenara koydu. Doğu Ataşehir’de imar planlarına göre 31 bin kişilik konut üretilmesi gerekiyordu. Ancak Toplu Konut’un bitmek bilmeyen projeleriyle, aynı bölgede 70 bin kişinin yaşamasına imkan verecek kadar çok sayıda bina yapıldı. Batı Ataşehir’de de yeni yerleşim yerlerinin hazırlığına başlandı.

Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, TOKİ’nin planlarının ranta dayalı olduğunu söyledi. Tekin, “Vatandaş daire alırken sağında solunda yeşil alan var diye aldı. 15 yıl sonra, ‘Bunları kaldırıyoruz’ derseniz devlet eliyle dolandırmış olursunuz. Bu modern dolandırıcılık olur” dedi. Gürsel Tekin, TOKİ’nin Ataşehir’deki uygulamalarının alt yapı sorununa yol açtığını ifade ederek şunları söyledi:“Bölgeyi katlettiler. TOKİ belediyeleri by-pass ediyor. Ranta dayalı satışlar yapılıyor. Belediyelerin bu gibi yerlere iskan ruhsatı vermemek gibi bir özgürlüğü de yok.”

Ruhsat vermeyin
Bahçeşehir Belediye Başkanı Kemal Aydın, belediye başkanlarının ‘yetkim yok’ diyemeyeceğini savundu. Aydın, “TOKİ plan tadilatına gittiği takdirde Danıştay’ın kararı gereği plan müellifinin onayını almak zorunda. Aksi takdirde plan iptal olur. TOKİ’nin imar planı yetkisi varsa, benim de ruhsat verme yetkim var. Ruhsatı vermem. ‘Belediyenin elinde yetki yok’ denilemez.”

Yargıya gidin
Mimarlar Odası Başkanı Oktay Ekinci, belediyelerin, kendilerini devre dışı bırakan yasaya karşı yapabileceklerini şöyle anlattı: “TOKİ’nin uygulamaları yargısal denetime tabidir. Bir belediye TOKİ’nin imar yetkilerinin o kentin genel imar çıkarlarına aykırı olduğunu tespit ederse, TOKİ’nin o imar planını iptal ettirmek için yargıya başvurma hakkı vardır.”

İmparatorluk yetkisi yolları bile sattırıyor
Mimarlar Odası Başkanı Oktay Ekinci, geçen yıl çıkarılan yasayla TOKİ’ye ‘imparatorluk yetkisi’ verildiğini savunuyor. TOKİ’nin bu yasaya dayanarak yeşil alanları hatta imar planında yol olarak görülen alanları bile sattığını ifade eden Ekinci, “Yeni yasa ile TOKİ’nin denetimi altındaki arazilerde ve toplu konut uygulaması yapılacak yerlerde imar planları yapma, yaptırma ve değiştirme yetkileri TOKİ’ye verildi. AB ülkelerinde böyle bir uygulama yok. Devlete ait konut yapan kuruluşun imar ayrıcalığı yok. Şehircilik açısından kabul etmek mümkün değil. Toplu konut alanları kentin bir parçasıdır. Kenti bütünü ile düşünmek ve planlamak gerekir” dedi.

Vatandaş isyan ediyor

Tahammülün ötesinde (Şengün Altıok - Ataşehir)
Konut alırken çevresiyle yaşam standardıyla çağdaş bir yaşam sözü verilmişti. Çocuklarımız okuluna yürüyerek gidecek, trafik, yaşamımızı olumsuz etkilemeyecek, yeşil alanında ve sosyal tesislerinde nefes alacağımız bir ortam önerilmişti. Ancak, bize vaat edilenlerin çok uzağında bir yer haline geldi. Burası bizim tahammül sınırlarımızın çok ötesinde ve şehir yaşamın çirkin görüntüleri ile doldu. Bu nedenle haklarımızın gasp edildiğini düşünüyoruz.

Huzur bırakmadılar (Alaattin Gürtürk - Ataköy)
Dairelerimizi satın alırken Emlak Bankası bu yerlerin yeşil alan olduğunu söylemişti. Şimdi ise burnumuzun dibine binalar yapacaklar. Ataköy’de huzur bırakmayacaklar. Burası da beton yığını olacaksa burada kalmanın bir anlamı yok. Herkes evini boşaltıp gitsin de Ataköy’ü rahat rahat aralarında paylaşsınlar.

Çocuklar oynuyordu (İnci Karahan - Ataköy)
Park alanlarını satıldığını öğrendiğimizde şoke olduk. Yıllardır komşularımızla kullandığımız çocuklarımızın oynadığı yerleri bir gecede haraç mezat satmışlar. Satarken bizlere bir kere bile sormadılar ya da bilgi vermediler. Bundan sonra protesto gösterisi yapacağız. Bu konu sadece bir bloğun değil tüm Ataköy’ün meselesidir.

Bir gecede sattılar(Gülderen Ataman - Ataköy)
40 yıllık parklarımızı bir gecede sattılar. Burada 40-50 yıllık çam ağaçları var. Onlara nasıl kıyacaklar. Yabancılar burnumuzun dibine bina yapacak Market mi olacak ne olacak belli değil. Şimdi sözde hukuka güveniyoruz. Çünkü artık hukuka da güvenimiz kalmadı. Hukuk güçlünün hukuku olmuş.

Ciğerlerimizi söküyorlar(Erdinç Gülen - Ataköy)
Bizi nefessiz bırakmaya çalışıyorlar. Evlerimizin ve bizim akciğerlerimizi söküyorlar. Ama bu ilk değil. 5’inci kısımda, 7-8’inci kısımda da yaptılar. Halk tepkisini gösterdi ama sonuç aynı oldu. Birilerine peşkeş çektiler. Yine kendi adamlarına rant sağladılar.