Gözlerini Türkiye'ye Çevirdiler!



Katar'ın 2022 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacağı açıklandığında uluslararası toplum şöyle bir elini çenesine götürdü. Bu kesim için Katar ve ülkenin başkenti Doha, çölün ortasında ekonomik açıdan geride kalmış ve ekonomisi patlayan Rio de Janerio ya da Şanghay gibi merkezlerle boy ölçüşemeyecek bir yerdi. Ancak Doha diğer metropollerle yarışabilecek hatta onları geride bırakabilecek bir şehir olduğunu kanıtladı.  Bugün Katar, dünyada kişi başına gelirin en yüksek olduğu ülke. Bu zenginliğinin temelinde, dünyanın üçüncü büyük doğalgaz yataklarına sahip olması ve ikinci büyük LNG ihracatçısı olması yatıyor. Üstelik Katar uyruklu halkın neredeyse onda biri milyoner. İşte bu zenginlik sayesinde Katar bugün küresel yatırım haritasının hemen yerinde göze çarpıyor...

Dünya Gazetesi'nin haberine göre, Katar Devleti'nin Ulusal Varlık Fonu Katar Yatırım Otoritesi (QIA), 115 milyar dolardan fazla bir aktif büyüklüğe sahip. Katar'ın tüm dünyadaki doğrudan yatırımlarının büyüklüğü ise 18.5 milyar dolar. Bu fonların göz diktiği pazarlar arasında Türkiye de var. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan geçtiğimiz günlerde Katarlı fonları Türkiye'ye yatırım yapmaya davet etti. Çağlayan Katarlıların Türkiye'de çeşitli fırsatları iyi değerlendirmeleri gerektiğini, gayrimenkul sektörü başta olmak üzere, teşvik kapsamına giren diğer alanlarda, otomotiv sektörü dahil olmak üzere, bir çok alanda önemli yatırımlar yapabileceklerini söyledi. Hemen ardından Katar'dan dev bir yatırım haberi geldi. Alternatifbank'ın çoğunluk hisselerinin Katarlı Commercial Bank of Qatar bankasına satıldığı duyuruldu. ABank'ın hisselerini satın almak için görüşmelere başlamasının ardından uzun yıllardır Türkiye'de temsilcilik ofisi olan Doha Bank da bankacılık sektörüne girmeye hazırlandığı öğrenildi. Bu arada, Katarlı Retaj Hotels İstanbul'da bir açılış yaptı. Katarlı Retaj Hotels Yönetim Kurulu Başkan Vekili Muhammed Bin Johar Al Muhammed, Türkiye'nin son dönemde kazandığı başarılar sayesinde uluslararası anlamda kendini kanıtladığını ve bundan dolayı Türkiye'ye yatırım yapma kararı aldıklarını söyledi.

Katar'ın gözdesi finans ve gayrimenkul

Son zamanlarda Türkiye'deki yatırımlarıyla gündemdeki Katar, dünyanın her yerinde önemli yatırımlara imza atan bir ülke. Hemen her yerdeki birçok sektöre yüklü yatırımlar yapıyor. Ülkenin yatırım serüvenine şöyle bir bakalım..

Katar, finansal ve siyasi etkinliğini artırmakta kararlı ve bu amaç için dünyanın dört bir yanına yatırım yapıyor. Sermayenin azaldığı ve ekonomilerin darboğaza girdiği bir dönemde Katar Kraliyet Ailesi, kasayı açtı ve gayrimenkulden futbol kulüplerine küresel bankalardan ünlü markalara kadar birçok alanda art arda satın almalar yapmaya başladı.

Katar'ı küresel haritadaki yerini almasını sağlayan El Cezire televizyonuyla Katar Kraliyet Ailesi bir medya imparatorluğunun tohumlarını attı. Emir Halife El-Sani'nin 140 milyon dolarlık bağışıyla kurulan şirketin sahibi artık, kanala 1 milyar dolar akıtan ve dünya genelinde 200 milyon izleyiciye ulaşmasını sağlayan Katar Medya Kurumu. El Cezire, geçtiğimiz aylarda Al Gore'un sahibi olduğu Current TV'yi satın aldı.

Katar, finans krizinde de gövde gösteri yaptı ve 2009'da İngiltere'de iflasın eşiğine gelen Barclays'ten hisse aldı. Fon ayrıca, İsviçreli finans kuruluşu Credit Suisse'in yüzde 6.17 hissesini ele geçirdi. Ayrıca fonun gayrimenkul kolu Qatari Diar, İsviçreli bankanın Londra'daki merkez binasını 517 milyon dolarlık bir anlaşmayla satın aldı. Fonun, perakende sektörüne de büyük bir ilgisi var. QIA'nın adına Katar Holding, İngiltere'nin meşhur perakende devi Harrods'ı 2.35 milyon sterline bünyesine kattı. Katar Başbakanı Hamad bin Casim bin Caber El-Sani'nin Harrods grubu için büyük planları olduğu ve bu markayla otel yatırımları yapmak istediği belirtiliyor. El-Sani'nin yönetiminde OIA, dünyanın birçok yerinde perakende satış gruplarına yatırım yaptı. Paris'te Champs Elysees'de büyük bir perakende kompleksini satın aldı. Diğer yandan fonun otelcilik kolu Katara Hospital, Fransa'da aralarında Concorde Lafayette ve Cannes'daki ünlü Hotel Martinez dahil olmak üzere dört oteli satın aldı. Bu anlaşmalar için Katar'ın 750 milyon doları gözden çıkardığı belirtiliyor. Katarlılar ayrıca, 1970'lerde Fransa Dışişleri Bakanlığı olarak kullanılan 200 odalık Peninsula Oteli'nin geliştirilmesi projesini üstlendi. Katara'nın Milano ve Zürih'de de otel yatırımları bulunuyor.

Bu arada son 10 yıl içinde Londra'da gayrimenkul sektörüne büyük miktarda Katar yatırımı aktı. Birkaç yıl içinde Katar'ın İngiltere'nin altyapı, gayrimenkul ve finans kuruluşlarına yaptığı yatırım 16 milyar dolara ulaştı. Başbakan Jaber El-Sani, kendisinin de 63 milyon dolarlık bir çatı katına sahip olduğu One Hyde Park residanslarının geliştirilmesini sağladı. En büyük yatırımlardan biri ise yakın bir zamanda gerçekleşti; Qatari Diar, İngiliz bir gayrimenkul şirketiyle birlikte Londra Olimpiyat Parkı'nı 800 milyon doların üzerinde bir rakama satın aldı.

Katar Yatırım Fonu, Avrupa'nın en yüksek binası Shard'ın geliştirilmesini de sağladı. Londra finans merkezi ve St. Paul Katedrali manzaralı Renzo-Piano tarzındaki 95 katlı cam binayı yüz milyonlarca dolara alan Katarlılar binayı, büyük bir rezidansa dönüştürdü. Katar'ın gayrimenkul kolu Shell'in Londra'daki merkez ofislerinin de sahibi ve petrol ile enerjide başka yatırımlara da imza attı. Qatari Diar, 2011'de Shell'den Shell Cantre'ı 466 milyon dolara satın aldı. 27 katlı kule haricindeki bölümde QIA, mağazalar, ofisler ve rezidanslar yapmayı planlıyor. QIA'nın ayrıca Shell'in yüz de 3 ila 5 hissesini satın aldığı biliniyor. Eğer hisselerin büyüklüğü yüzde 5 ise, bu Katar'ın Shell'in en büyük hissedarı yapar. Katar Fransız Total'den yüzde 3 hisse alırken, İtalyan Eni'den pay almak için de masaya oturdu.