Greenpeace Genel Direktörü Uygar Özesmi: Zeytin altından daha değerli

İnsanlığın şu anda doymak bilmeyen bir iştahla gezegenin bütün yaşam ünitelerine saldırdığını söyleyen  Greenpeace Genel Direktörü Uygar Özesmi, “Bizim temel sorumuz şu: Zeytin mi altın yoksa toprağın altındaki mi altın? Danıştay bu konudaki kararını vererek, Zeytindir altın diyor” dedi. Özesmi bu ülkenin en fakir insanlarının biraz zeytin, biraz ekmekle yaşamlarını sürdürdüklerine işaret ederek, zeytinin her zaman varoluşun ve yaşam mücadelesinin bir simgesi olduğunu vurguladı.

Kaz Dağları’nda yaşananların işin sadece bir parçasını oluşturduğuna değinen Özesmi, “Türkiye’de bütün doğal alanlar büyük bir iştahla yok ediliyor. Şu an yürürlükte olan Maden Yasası’nın Sultan Ahmet Camii’nin altında bile maden aranmasına olanak tanıyor. Maden Yasası’nın tamamen değiştirilmesi, yasanın bu ülkenin yaşam ünitelerini, kültürünü, doğasını, varlığı tehdit etmeyecek hale getirilmesi gerekiyor” diye konuştu.

"Kaz Dağları’nın asırlık ağaçlarının madenlere giden yollar adı altında yok ederken sadece doğaya karşı saygısızlık yapılmakla kalınmıyor, aynı zamanda dünyada varlığımız tehlike altına atılıyor, buna karşı durmak zorundayız. Bu konuda son olarak Danıştay’ın Balıkesir Havran altın madenine ilişkin verdiği kararı alkışlıyoruz, ancak hukukun karar vermesi yetmiyor, siyasi iradenin de bu kararları en iyi şekilde uygulaması gerekiyor. Bir an önce siyasi irade ham Kaz Dağları korumalı hem de kıyılılar, sulak alanlar olmak üzere tüm doğal alanları koruma altına almak zorunda".

Yerin altındakinin değil yerin üstündekinin önemli olduğuna dikkat çeken Özesmi, “Siyanürlü mü siyanürsüz mü tartışması olayı farklı bir yöne kaydırıyor. Burada bir gerçek var. Birinci gerçek burada yaşayan insanlar altın aranmasını ve işletilmesini istemiyor. İkinci gerçek ise insanlar sadece madeni istememekle kalmıyor, benim buradaki zeytinim toprağın altındaki altından daha değerlidir diyor” diye konuştu.

Kaz Dağlarının tamamı külçe altın olsa, buradaki doğal varlığın değeri ile altın karşı karşıya getirilemeyeceğini söyleyen Özesmi, “Burada geçim kaynağı olarak zeytincilik son derece önemli. Gerçek son derece açık, burada kendi çıkarları için altın kazmak isteyen ve bu arada Kaz Dağları2nı kazıp yok edecek bir girişim var. Bunun karşısında ise karnını doyurmaya çalışan, her yıl oradan aşını sağlayan zeytin çiftçisi ve doğaya gönül veren insanlar var. Bu iki taraf karşı karşıya geldiğinde kazan zeytin çiftçisi ve doğa gönülleri olacaktır” dedi.