“Güneş Enerjisi Artık Romantik Bir Uğraş Değil”



GÜNDER Başkanı Dr. Kemal Gani Bayraktar, Enerji Verimliliği Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, yenilenebilir enerji kaynaklarının önemine dikkat çekti. Güneş enerjisi sektörünün geçmiş 20 yılla kıyaslandığında çok büyük bir gelişme gösterdiğini belirten Bayraktar, Türkiye’nin güneş enerjisinden sıcak su elde edilmesinde kurulu güç olarak dünyada dördüncü, Avrupa’da ise ikinci sırada bulunduğunu ve güneşten 11 bin megawat ısı enerjisinin üretilmekte olduğunu söyledi.

Sektördeki hem güneş kollektörü, hem de fotovoltaik modül üretici sayısının hızla arttığını belirten Bayraktar; Türkiye’de yıllık 1,6 milyon metrekareyi aşan güneş kolektörü üretimi ile 90’dan fazla üretici, 800’ü aşkın satıcı ve 3000’i aşan montajcı olduğunu, halihazırda üretim yapan 15 fovoltaik modül üreticisi ve yatırımları süren 10’a yakın tesis olduğunu belirtti. Bayraktar, güneş enerjisi sektörünün 850 MW’ı aşan fotovoltaik panel üretim gücüne sahip olduğunu, elektrik üretmek için ise 50 MWe kuruluma yeni ulaşılmakta olduğunu ifade etti.

“Her güneş ışığını ekonomiye kazandırmak, hepimizin sorumluluğudur”

Üretim kapasitesinde bu kadar ilerlemişken güneş enerjisinin yaygın kullanımında katedilecek daha çok mesafe olduğunu kaydeden Bayraktar, Türkiye’nin güneşlenme ve güneş enerjisi açısından çok zengin olmasına rağmen bu potansiyelin hala kullanılmadığını vurguladı. “Ülkemiz Avrupa’nın en az 3 misli güneş ışınımına ve yıllık 7,2 saat güneşlenme süresine sahipken, Almanya ve Avrupa'nın kuzey ülkelerinde güneş enerjisinin kurulu gücü Türkiye'den çok fazla” diyen Bayraktar, farkındalığın artması, bilinçlenme ile bu açığın önümüzdeki yıllarda hızla kapanacağını söyledi.

Dr.Dr. Kemal Gani BayraktarBayraktar “Önümüzdeki günlerde ülkemizin dört tarafında güneş enerjisinin çok daha yaygın kullanıldığını göreceğiz. Türkiye’de aynı zamanda teknoloji üreten, katma değer yaratan, bu katma değeri dünyaya pazarlayan güneş enerjisi sektörünün de daha fazla yatırım yapacağı ve bu alanda öncü olacağı bir dönem olacaktır. Hem istihdama hem de ihracat potansiyeli ile birlikte ülke ekonomisine katkısı da önemlidir. Türkiye’nin fosil kaynakları yok denecek kadar az. Bugün enerji ihtiyacının yüzde 95’i de fosil yakıtlardan karşılanmaktadır. Buna ulaşım sektörü de dahildir. Böyle olunca her güneş ışığını ülke ekonomisine kazandırmak, hepimizin sorumluluğudur. İthal fosil yakıtları ne kadar az tüketirsek, cari açığımız o oranında azalır, ekonomimiz de o ölçüde daha da iyileşir.” dedi.

Reklam Goruntulenme Bolumu


“Güneşten yararlanarak, enerjide dışa bağımlılığımızı azaltabiliriz”

Güneş enerjisinin çevresel, ekonomik ve jeopolitik açılardan çok etkin bir kaynak olduğunu belirten Bayraktar, hızlı büyüyen ekonomi olan Türkiye’nin enerji talebinin 2020 yılından önce ikiye katlanmasının beklendiğini söyledi. Türkiye’nin enerji ihtiyacının dışa bağımlı olduğunu ve güneş enerjisinin maliyet açısından rekabetçi seçenek olduğunu kaydeden Bayraktar, konuşmasını şöyle sürüdürdü:

“Türkiye, güvenli, temiz, uygun maliyetli ve düşük karbonlu enerji sistemine geçmesi için her şeye sahip. Güneş Türkiye’ye yeni fırsatları açabilir ve daha çok zenginleşmesini sağlayabilir. Türkiye, yeryüzünde küresel iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’nin tarım arazileri ve su kaynakları şimdiden baskı altında. Ayrıca ekonomik kalkınma, tarımsal üretim ve turizm alanlarında ülkeyi daha büyük riskler bekliyor. Alışagelmiş enerji kaynakları açısından fakir sayılabilecek bir ülkeyiz. Cari açığımızın en büyük kalemini de enerji ithalatı oluşturuyor. İşte bu nedenle güneş ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarımızı daha etkin kullanmamız daha da önem kazanıyor. Özellikle de güneş enerjisini daha fazla kullanarak yaratılacak katma değer ve artırılacak istihdam yanında enerji ithalatımızı ve dolayısıyla enerji bağımlılığımızı önemli ölçüde azaltabiliriz”.