Güzel Sözlere Kanmayın, Ev Alırken Firmayı ve İnşaat Kalitesini Araştırın



Fi Yapı tavuklu, balıklı reklamlarıyla sempati toplarken, Ağaoğlu bizzat Ali Ağaoğlu ile iletişimini güçlendirdi. Tamam, bundan da ötesi olmaz derken Necati Şaşmaz namı diğer Polat Alemdar önce bir meraklandırıcı reklamla çıktı ekrana. Ardından da reklamvereninin Ukra İnşaat olduğunu öğrendiğimiz büyük bir kampanyayla son projeleri Ukra City'nin lansmanını yaptı. Medyada, Polat Alemdar karakterini canlandıran Necati Şaşmaz ile ilgili pek çok yorum yazıldıysa da mesele tamamıyla bir inşaat firmasının pazarlama projesiydi. İş reklam kampanyasıyla bitmedi elbette. Basın ilanları ile devam eden süreç daha önce açıkhava mecrası olarak hiç kullanılmayan duvarlarda devasa ve de çarpıcı Necati Şaşmaz görselleriyle yer almaya başladı.

Ayrıca firma doğru sponsorluklarla da iletişimini güçlendirdi. Hiçbir inşaat firmasının öngörmediği gündüz kuşağında yer alan Müge Anlı'nın 'reality programına' sponsor oldu. Diğer yandan ülkemizde bir fenomen olarak kabul edilen Kurtlar Vadisi Pusu'da da ana sponsor olarak gördük şirketi. Ahmet Hakan Coşkun'un CNN'deki 'Tarafsız Bölge' programının da sponsoruydular artık. Bütün bu ataklarla Ukra İnşaat bilinirliğini hızla artırdı.

Polat Alemdar değil, Necati Şaşmaz

Kurtlar Vadisi dizisinin aktörü Necati Şaşmaz başarılı oyunu sayesinde Polat Alemdar olarak izleyenlerinin hayranlığını hak ediyorken, kendisini herhangi bir markanın reklam yüzü olarak bugüne değin pek görmemiştik. Ancak Ukra İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Atila Yavuz yıllar önce Şaşmaz'ın Siemens için bir kampanya yaptığını, ürün hızlıca tükenince de kampanyanın durdurulduğunu söylüyor. Yani Necati Şaşmaz'ın yüzü diğer pek çok dizi oyuncusu gibi çok sayıda marka ile aynı anda eşleşmemiş, eskimemişti.

Çok geçmedi ilginç bir yerde ilginç bir sponsorlukla daha karşımıza çıktı inşaat firması. Ünlü yönetmen Yavuz Turgul'un Av Mevsimi filminin ana sponsoru olmuşlardı. Filmde Şener Şen, yıllar sonra bir filmde hem de Cem Yılmaz ile birlikte oynuyordu. Tabii medya bu ikiliye müthiş ilgi gösterdi. Necati Şaşmaz, Av Mevsimi, çarpıcı açıkhava uygulamaları ve cesur sponsorluk çıkışlarıyla herkesin dikkatini çekerken, ben daha düne kadar pek kimsenin bilmediği Ukra İnşaat'ın iletişimine onay veren yönetimi merak ettim ve Esenyurt'un yolunu tutup Yönetim Kurulu Başkanı Atila Yavuz'u ziyaret ettim.

Çok eski değil ama çalışkan bir şirket

Çok değil 2003 yılında, 36 dairelik bir kooperatifle inşaat sektörüne adım atmış Atila Yavuz. 'Peki, daha önceleri ne işler yaptınız?' diyorum, "Ben Niğdeliyim ve pek çok Niğdeli gibi alıp satarak ticaret yapıyordum." diye cevaplıyor. 'Neden bu değişim?' diye sorduğumda da, "Daha kalıcı işler yapmak istedim. Müşterileriniz beyaz eşya sattığınızda size teşekkür bile etmiyor ama bir ev sattığınızda kendi paralarıyla satın almalarına rağmen, 'Allah razı olsun' diyorlar. Sanırım bu bana daha cazip geldi." diyor. Firma, 36 dairelik ilk yatırımdan sonra geçen 7 yıl boyunca daire sayısını 3 bin 920'ye çıkarırken, kendini yenileyip geliştirmeyi de ihmal etmemiş. 'Sadece Türkiye'de değil dünyada örnek gösterilecek bir şirket olma hedefiyle' yoluna devam etmiş. Bu sebeple de ülke çapında saygın firmalarla çalışmayı tercih ederken, profesyonel kadrosundan beklentilerini yüksek tutmuş. Ukra İnşaat'ın tamamlanan projeleri Öykü Evleri, Şelale Plaza, Sedai Plus iken, devam edenleri Hanplus ve Haneplus.

Ukra İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Yavuz, iddialı olduklarını, sadece inşaat değil, insanların içinde rahat ve keyifle yaşayacağı konseptler üzerinde çalıştıklarını söylüyor. Birkaç gün önce kaybettiğimiz ünlü Japon mimar Tatsuya Yamamoto'nun imzasını taşıyan Hanplus da bunlardan biri. Hanplus, çehresi giderek değişen ve modern bir görünüme kavuşan Esenyurt'un çok fonksiyonlu ilk projesi olma özelliğine sahip. Başkan Yavuz, son dönemde çok fazla inşaat firmasının ortaya çıktığını ancak bazılarının verdiği sözleri tutamadığını, bundan dolayı da ilerleyen zamanda birçoğunun piyasadan silineceğini söylüyor.



Necati Şaşmaz'ın marka yüzü olduğu Ukra City'nin en büyük projelerinden biri olduğunu vurgulayan Yavuz, İstanbul'un siluetini değiştirecek, Osmanlı mimarisinden esinlenerek hazırlanacak olan konutları hayata geçireceklerini aktarıyor. 500-600 dönüm üzerine konumlandırılması planlanan bu proje için Osmanlı dönemine ait arşiv taraması ve araştırma yapılıyor. Ukra İnşaat ayrıca 2017 yılında GYO (gayrimenkul yatırım ortaklığı) olmak ve Borsa'ya açılmak için bir de hedef koymuş.

"Kurtlar Vadisi Pusu'ya sponsor olmuştuk. Necati Şaşmaz ile tanıştığımızda birbirimizden karşılıklı enerji almıştık. O dönemde de Şaşmaz'ın bilinirliğimize katkısı olduğunu gördük. Kurtlar Vadisi Filistin'e tekrar sponsor olmayı düşünürken reklamlarımızda oynayabileceğine de karar verdik. Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcımız Didem Diptaş da bizi yönlendirdi ve projeye girdik. Çekim sonrası reklamı ilk kez izlediğimde, reklamdaki ışığı fark etmiştim. Ancak dostların tebrik telefonlarını alınca 'Bu iş oldu!' dedim. İpsos verilerine göre Ocak 2010'da yüzde 2 olan bilinirliğimiz bugün yüzde 52'lere çıktı. Yıl sonuna kadar bu oranın yüzde 68'lere çıkacağını düşünüyoruz. Bunun bir firmanın bir yıl içinde gelebileceği en iyi skor olduğunu düşünüyorum. Elbette reklam sonrası bilinilirliğin devamlılığı esastır. Bu anlamda yatırımlarımıza devam ederken profesyonellerimizi yetkilendiriyor ve sorumluluk veriyoruz." diyen Atila Yavuz, Ukra City projesinin reklam kampanyasında medya kullanımı için yıllık 8 milyon dolar bütçe ayırmış.
 
Kime ne kadar ödediğini kalem kalem vermese de firmanın ilk çıkış projesi olduğu için toplam bütçelerinin yüzde 15'ini işin iletişimine ayırdıklarını kaydediyor. Süreç içinde bu rakamı, diğer projelerinin öngördüğü iletişim yatırımı ne kadar gerektiriyorsa yapmayı öngörüyorlar ve reklam bütçelerini toplam cironun yüzde 4-5 oranına çekmeyi düşünüyorlar. "Ben evcil bir patronum. İşim bitince eve gider ve televizyonda neler var, hangisi daha çok izlenir takip ederim. Öngördüğüm diziler de tutar. Bu sebeple reklamlarımızın planlamasını yaparken görüş beyan ederim." diyen Atila Yavuz bugüne değin bu tahminlerinde de hiç yanılmamış.

"Babam Ankara'da bayan terzisiydi. 40'lı yaşlara ulaştığında arkadaşlarının da desteğiyle İstanbul'a gelerek bir markanın bayisi olarak ticarete atılmış. 2003 yılına gelindiğinde ise girdiği kimyasal üretiminden de vazgeçerek inşaat işine girmiş." Atila Yavuz hayata pozitif bakanlardan. Hayırda şer, şerde hayır arayan bir hayat görüşüne sahip olan işadamı, topluma karşı sorumluluk duyuyor ve önemli kurumlarda görevler üstleniyor. Yavuz, "Esenyurt Belediyesini Güçlendirme Derneği başkanı ve İnsan Hakları İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu başkanı olarak görev yapıyorum. AB kriterleri çerçevesinde işin sürdürülmesi için çaba sarf ediyorum. Kent konseyinde de üyeyim." diyor.

Yaptığı işin kalitesini çok önemseyen Atila Yavuz'un ev alacaklara küçük bir uyarısı var, "Konut almak isteyenler önce inşaatın kalitesine baksın, bankalara inşaat firmasını sorsun, internetten araştırsın ve söylenen güzel sözlere de kanmasın. 2011-2012 döneminde günü kurtarmaya çalışan bazı şirketler ardı ardına patlayacak ve sektörde bir duraklama yaşanacak. Ancak sonra aynı hızla güvenilir şirketlerle konut yapımı devam edecek. İnşaat sektörü 200 başka sektörü de harekete geçiriyor. Bu nedenle de sektördeki herkes dikkat etmeli." uyarısını yapıyor.

Nereden nereye?

Atila Yavuz kendisine ve şirketine hedef koyan bir işadamı. "5 yıl sonra inşaat sektöründe ilk beşteyim." iddiasında bulunacak kadar kendine güveniyor. Zaman ne gösterir bilmem ama pazarlama süreçlerini doğru kullanarak yaptığı hızlı çıkış onun ne kadar cesur olduğunu gösteriyor. Her şey iyi güzel ve doğru gözüküyorken küçük bir not düşmeden geçemeyeceğim. Marka olmak uzun zaman ister. Pazarlama ise nankör bir yatırımdır. Böylesine hızlı çıkışlar sonrasında iletişimin mutlaka sürdürülmesi gerekiyor, çünkü tüketici bir anda her şeyi unutuyor.