Şener: Mortgage, Depreme Hazırlık İçin Kullanılabilecek

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, mortgage sistemi ile sadece konut almak için değil aynı zamanda konutu depreme dayanıklı hale getirmek için de kredi alınabileceğini söyledi. AK Parti'nin aylık ayın organı "Türkiye Bülteni"ne uzun dönemli konut edindirme sistemini değerlendiren Şener, hazırlanan kanun tasarısı ile sistemi belirlediklerini, bununla ev almak isteyen herhangi bir vatandaşın evin bedelinin bir kısmını kendi, kalanını herhangi bir bankadan kredi alarak karşılayabileceğini kaydetti.

Vatandaşın daha sonra aldığı bu krediyi uygun vadede ödeyeceğini belirten Şener, bunun işin görünen tarafı olan birincil piyasa olduğunu ifade etti.

Sistem ile ikincil piyasanın da oluşacağına işaret eden Şener, "alınan evlere ipotek konulacağı için bu ipoteğe bağlı olarak menkul kıymet oluşturulacak ve bu menkul kıymetler piyasasında borsada işlem görecek. Dolayısıyla alacağı uzun vadeli krediyi finanse edecek banka. İşin arkasında ikincil bir piyasanın bulunuşu, faizleri düşürecek ve vadeleri uzatacak" dedi.

Tüketicinin ille de bitmiş konut için kredi almasının şart olmadığını vurgulayan Şener, proje safhasında ya da inşaat halinde bir konutun da satın alınabileceğine işaret etti.

Depreme yönelik kredi
Mortgage sistemi ile sadece konut almak için değil aynı zamanda konutu depreme dayanıklı hale getirmek için de kredi alınabileceğine dikkat çeken Şener, Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığı ve bir çok konutun böyle bir gözden geçirmeye ihtiyacı olduğu göz önüne alındığında, yeni sistemin bu noktada büyük bir katkı sağlayacağını vurguladı.

Faizler düşerse
Sistemde sabit ve değişken faiz olmak üzere iki yöntem olduğunu belirten Şener, her iki faiz türüne göre bankaların kredi verebileceğini bildirdi.

Hangi yöntemin kullanılacağını tüketicinin kendisinin belirleyeceğini anlatan Şener, sabit faiz ile tüketicinin son taksitinin ne olduğunu bileceğini, değişken faizle ise tüketicinin ödeyeceği taksitlerin günün koşullarına göre belirlenecek olan faiz oranlarına göre değişiklik gösterebileceğini kaydetti.

Her iki seçeneğin de kendine göre avantajı ve dezavantajı olduğuna işaret eden Şener, şöyle devam etti: "Diyelim ki vatandaşımız konut almak için yüzde 12 faizle, 20 yıl vadeli kredi aldı. Ancak bir kaç yıl sonra faizler önemli oranda düştü. Yani o günün koşullarında yüzde 12 faiz ile aldığı kredi, bir kaç yıl sonra yüzde 3-4'e düştü. Tabi ki yüzde 12 faiz vatandaşımıza yüksek gelecektir. O zaman eski faizle aldığı krediyi kapatıp, yeni piyasa faizi ile kredi alabilir. Sistem bu amaçla da kullanılabilecek.

Örneğin, vatandaşımız yüzde 21 faizle 20 yıl vade ile 50 milyar kredi aldı. Bunu aylık 500 milyon taksitler halinde ödeyecek. Eğer bu vatandaşımız 500 milyon liralık bir evde kiracı olarak oturuyorsa, 500 milyonla kira ödemek yerine kredi taksitlerini ödeyerek kendilerine ev satın alabilecek."

"Sistemde bütçe hesabı iyi yapılmalı"
Tüketicinin aldığı krediyi ödememesi durumunda, önce kendisine süre verileceğini, yine ödemezse, vatandaşın verdiği ipotek olan gayrimenkulun satılmak suretiyle bankanın krediyi alacağını ifade eden Şener, banka açısından işin garantisinin mudinin almış olduğu konut olduğunu belirtti.

Tüketici açısından ise işin garantisinin kendi hesapları olduğu savunan Şener, "Bu nedenle vatandaşların uzun vadeli düşünüp, bütçelerine göre hesaplarını iyi yapmaları gerekir" dedi.

Konutlara olan talebin artmasıyla birlikte inşaat sektörünün canlanacağını, bundan girdi olarak kullanılan çimento, demir, cam tuğla gibi sektörlerin de olumlu etkileneceğini anlatan Şener, inşaat sektörünün canlanmasıyla ekonominin de canlanacağını, büyüme trendinin yükseleceğini kaydetti. Şener, "Bu topyekün ekonominin tamamına pozitif etki yapacaktır" dedi.

Mortgage ile düzensiz kentleşmenin de ortadan kalkacağına işaret eden Şener, imar planlarına aykırı iskan ruhsatı alamayacak konutların sistemden yararlanamayacağını bildirdi.

"Kredilere hücum edilmemeli"
Tüketicilerin kredi var diye rast gele konut almaması gerektiğini belirten Şener, taksitlerle bütçeler arasındaki ilişkilerin iyi kurulması, ödeme kabiliyetlerinin ve kapasitelerin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Taksitleri ödeyemeyecek vatandaşlara kredi çekmeme uyarısında bulunan Şener, şunları kaydetti: "Tüketicinin hem ödeme kabiliyeti yok, hem kredi çekip ev almaya kalkıyorsa zarar eder. Bir de kredi bollaştı diye inşaat fiyatlarını, konut fiyatlarını yükseltmeye kalkanlar olursa, vatandaşlara tavsiyemiz, böyle yükselen fiyatlara saldırmamalarıdır. Hücum etmedikleri takdirde fiyatlar iner."