"Hasankeyf'i Kaybedersek, İnsanlık Tarihi Kaybedecek"



Batman'ın tarihi Hasankeyf ilçesini sular altında bırakacak Ilısu Barajı'nın yapımına karşı çıkan Doğa Derneği ve Atlas dergisi, Hasankeyf'e gitti. Hasankeyf köprüsü önünde "Hasankeyf'e Sadakat" pankartı açan eylemciler, "Hasan'ı rahat bırakın keyfine baksın" sloganı attı.

Doğa Derneği üyesi ve katılımcı 150 kişiyle bu yıl üçüncüsü düzenlenen "Hasankeyf'e Sadakat" gezisine, Ilısu barajıyla ilgili gerçeklere dikkat çekmek isteyen Son Irmak Orkestrası da eşlik etti. İlçede El Rızk Camisi önündeki konsere çok sayıda Hasankeyfli katıldı. Orkestranın şefi Utku Barış Andaş, "Bu gece antik kent Hasankeyf'in yaşaması için destek verdik. 'Dünyanın bütün nehirleri bizimdir' parolasıyla her yere gitmeye çalışıyoruz. Hasankeyf yok olmasın diye buradayız" dedi.

"Hasankeyf Yok Olmasın" kampanyası kapsamında sembolleştirilen Aydan Çelik'in yarattığı "Kaplumbağa Rafet" de gün boyu etkinliklerde yerini aldı.

Doğa Derneği Genel Başkanı Güven Eken şunları söyledi:

"Avrupa'daki birçok ülke Ilısu barajından desteğini çekti. Türkiye bu projede yalnız kaldı. Baraj çalışmaları ağır aksak sürüyor ama biz Hasankeyf'in çığlığını herkese duyurmaya kararlıyız. Özellikle büyük kaya parçasının düşmesiyle birlikte Hasankeyflilerin turizmden olumsuz etkilendiklerini de biliyoruz. Ama Hasankeyf'i yaşatmak için ilçeye gelmeye devam edeceğiz."

Hasankeyf Gönüllüler Derneği Başkanı gazeteci Arif Arslan da barajın yapımına karşı Hasankeyflilerin bilinçlenmeye ve tepki vermeye başladıklarını belirterek, "Artık bütün Hasankeyfliler, Doğu ve Güneydoğu'nun Kapadokya'sı olan Hasankeyf'in sulara gömülmesine karşı çıkıyor" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilçeye ilk üç gelişinde "Hasankeyf'i kurtaracağız" dediğini anımsatan Arslan, "Ama dördüncüsınde 'Hasankeyf'i taşıyarak kurtaracağız' gibi komik açıklamalar yaptı. Buranın taşınması mümkün değil. Taşınırken taş yapısı nedeniyle tuz buz olur. Diyelim tarihi taş yapıları götürdüler, suyu nasıl taşıyacaklar" dedi.

Hasankeyf'in yerinde korunması için bir dizi eylem yapacaklarını söyleyen Arslan ilçedeki işsizlik ve hızlı göçü anlattı:

"Kale kapısı kapandıktan sonra 150 bine yakın turist, ilçe Mardin- Midyat- Hasankeyf paket gezisinden çıkarılınca, buraya gelmemeye başladı. Geziler artık Midyat üzerinden işliyor. Batman'daki 8 otel boşaldı. Ailelerin geçim kaynağı olan, turistlerin dinlendiği 100 çardak işletmesi kapatıldı. Bunun üzerine ilçe çok hızlı göç vermeye başladı ve sayı 3 bine düştü.

"İnsanın yedeği olmadığı gibi Hasankeyf'in de yedeği yok. Burayı kaybedersek insanlık tarihi çok şey kaybeder. Yeraltında 3-4 katman şeklinde inilecek tarih var burada. 100 yıl sürecek kazılar varken devlet burayı su altında bırakacak. Kiliseler, külliyeler, hamam, darphane, medreseler hep su altında kalacak.

"Ayrıca buradaki insanlar için mezarlık kültürü de çok önemli. Kimse kültürünü, yakınlarının mezarlarını sular altında bırakıp gitmek istemiyor. Bölgedeki insanları taşımayı planladıkları TOKİ konutlarını da istemiyorlar."