Haydi Çocuklar Çürük Okullara!



Yapılan incelemeler sonucunda İzmir’de çürük olduğu bilimsel raporlarla tespit edilen 116 okul binasından sadece 16’sında güçlendirme çalışması yapılıyor. Geriye kalan ‘çürük’ raporlu binaların çoğunda ise tehlike altında eğitim sürüyor.

İzmir’deki okul binalarının depreme dayanıklılıklarını ölçmek amacıyla Bayındırlık İl Müdürlüğüne ait mühendis ve yapı denetim uzmanlarının katıldığı laboratuvar testleri 2006 Eylül ayında tamamlandı. Fizibilite incelemeleri ise 14 Mart 2007’de yapıldı.

İncelemelerde 3 bin 589 okul binasından 243’ü ‘riskli’ bulundu, bunlardan 116’sının ‘çürük’, 49’unun ‘çok çürük’ olduğu belirlendi. Çok çürük 49 binadan 16’sının güçlendirme çalışmasının devam ettiği ve yeni eğitim-öğretim yılına yetiştirilmeye çalışıldığı belirtildi. Güçlendirme çalışmalarına 5 milyon YTL harcandığı, 22 okul binasının ihale hazırlıklarının sürdüğü, 4 milyon YTL ödenek ile güçlendirmelerinin yapılacağı belirtildi.

'Altı okul yıkılsın'
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliğince verilen raporda, altı okulun yıkılması istendi, dört okulun ise güçlendirilmesine gerek duyulmadı.

'Ölümcül hata'
İzmir’deki çürük okulların bir an önce yıkılarak yenilerinin yapılması veya güçlendirilmesi için İzmir İl Genel Meclis Üyesi Ercan Tatı yıllardır mücadele ediyor. Çürük raporu verilen okulların eğitim-öğretime devam etmesinin ‘ölümcül bir hata’ olduğunu savunan tatı şunları söyledi: “Örneğin üniversite altı binanın yıkılması yönünde rapor verdi. Biz ne yaptık? Hâlâ yıkmadık. Yeniden değerlendirmek üzere başka bir üniversiteye havale ettik. Güçlendirilmesi gereken 22 binayı da belirsiz bir tarihe bıraktık. Oysa deprem bizi bekler mi? Bırakın bu binaların eğitim-öğretime açılmasını, içine bile girilemez. Ben iki dönemdir İl Genel Meclisi toplantılarında bunun kavgasını veriyorum. Deprem bu, başka bir şey değil. İhmale gelinecek bir konu değil. Güçlendirmeler devam ediyor, bitmedi. Ama her an deprem olabilir. Olduğu zaman ise ‘ah vah’ diyerek oturup ağlayacağız. En kısa sürede akıl ve bilimin ışığında ne yapılması gerekiyorsa onu bir an önce gerçekleştirmeliyiz.”