Yenikapı’da sürdürülen kurtarma kazıları sırasında çıkartılan 47 bin çuvallık
buluntunun toprağa gömülmesi tartışma yarattı. Arkeologlar, kazılar sırasında
bulunan her şeyin tarihi eser olmadığını, özellikle çanak çömleğin dönemine
ilişkin bilgi vermeyen bölümlerinin envanteri çıkarılarak gömüldüğünü
belirttiler.
Avukat Mahmut Tanal’ın Bilgi Edinme Yasası’ndan yararlanarak
öğrendiği 47 bin çuval dolusu buluntunun gömülmesi, ilk bakışta tepki yaratsa da
arkeoloji dünyasında sıklıkla başvurulan bir yöntem.
Arkeologlar, Yenikapı’daki kazılar sırasında 30 bine yakın parçanın müze
envanterine geçirildiğini, gömülmek üzere ayrılan parçaların bir kısmının da
başka disiplinler tarafından araştırma yapılmak üzere ayrıldığını anlattılar.
Kentin 8 bin 500 yıllık tarihine ışık tutan 60 bin metrekarelik alanda
sürdürülen kazıları yapan ekibin zan altında bırakılmasına tepki gösteren
arkeologlar, şu bilgiyi verdiler:
“Çıkan bütün eserler sayılır. Bilgi vermeyen amorf denilen parçalar gömülmek
üzere ayrılır. Etiketli halde çuvallanıp gömülür. Gömülme işlemi kazı alanı
içine ya da Kültür Bakanlığı’nın belirlediği, üzerinde inşaat yapılmayacak
alanda yapılır.”
Sık kullanılan bir yöntem
Türkiye Arkeolojik Yerleşmeleri Projesi (TAY) Koordinatörü Oğuz
Tanındı, özellikle geç dönem kazılarında çanak çömleğe ait o döneme
ilişkin bilgi vermeyen birçok parçaya rastlandığının altını çizdi. Bilgi
vermeyen bu tür parçaların “atık” olarak nitelendiğini, tarih eser olmadığını
vurgulayan Tanındı şöyle devam etti:
Çanak çömleğin boyun, ağız, dip, kulp kısmı, üzerindeki bezeme bulunan bölüm
ayıklanır, diğer kısımlar bir daha bulunmamak üzere gömülür. Kullandığımız
yöntemlerden biri de gömmeden önce ezip un ufak etmektir. Bu gibi parçaların
hepsinin saklanması ve analiz edilmesine imkân yok, gerek de yok. Ama gömülmeden
önce o parçaların ölçüm ve çizimlerinin yapılması gerek.”