'İade Etsinler Diye 500 Bin TL Dedik'



Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, bir komisyon toplayarak 2006’da çalınıp sahtesiyle değiştirilmesinden bu yana, dünyanın dört bir yanında aradığı, Karun Hazineleri’nin bir parçası olan Kanatlı Denizatı broşu için 500 bin TL değer tespit etmesi, Türkiye’de tarihi eserlerin değeri konusunda tartışma yarattı. Eski Uşak Müzesi Müdürü Kazım Akbıyıkoğlu’nun maaşından 160 yılda tahsil edilecek olan 500 bin TL’lik rakamı bazı uzmanlar az bulurken bazıları ise tarihi eserlerin mal gibi değerlendirilip üzerine fiyat etiketi konulamayacağını savundu.

Turizm ve Kültür Bakanlığı’nın Değer Tespit Komisyonu’nun ismini açıklamayan bir üyesi ise HABERTÜRK’e ilginç açıklamalarda bulundu. Uzman, denizatı broşunu çalanların müze müdürünü cezadan kurtarmak amacıyla eseri geri getirebileceğini düşünerek değerin bu kadar yüksek tutulduğunu belirtti. Uzman şöyle konuştu: "Eğer denizatı çalınmamış olsaydı ve müzelerden birine satılmak üzere götürülseydi taş çatlasın 20-30 bin TL bile verilmezdi. Çünkü bir değeri yok. Meslektaşlar "az vermişsiniz" diyorlar. Çok bile verdik. Böyle bir eser geldiğinde yirmide birini bile vermeyeceklerini biliyorum".

Acınır da teslim edilir sandık

Komisyon üyesi ilginç görüşlerini şöyle sürdürdü: "Mahkeme, Bakanlığa yazıyor. Bakanlık da komisyon kuruyor. Bir malın kaybolmasında kimin zimmetindeyse o kişiye onun ödettirilmesi için yapılan bir işlem. Bu adli bir durumdur. Kimi az, kimi çok bulur. Biz 500 bin TL değer biçtik. Çünkü yurtdışına çıkarılmadıysa belki etkisi olur diye düşündük. Çünkü onun bedeli kaybedenden tazminat olarak alınıyor. Değerinin çok olduğu görülürse o kişiye acınır da, belki teslim edilir diye değerini yüksek belirledik".

'Denizatı'na değer biçilemez'

Türkiye’nin tarihsel ve kültürel mirasının korunması ve kaçırılan eserlerin geri getirilmesi konusunda yıllarca süren araştırma ve çalışmalar yapan gazeteci - yazar Özgen Acar müzeden çalınan Kanatlı Denizatı broşuna 500 bin TL verilmesine tepkili. "Denizatı dünyada benzeri olmayan eşsiz bir eser. Değer biçmek imkânsız" diye konuşan Acar’a göre broşa ancak uluslararası müzayedede değer biçilebilir. Buna da Türkiye’deki yasalar izin vermiyor.

Acar, komisyonun belirlediği 500 bin TL’nin eser kaçakçılarının ekmeğine yağ sürebileceği uyarısında bulundu ve "Eğer bu eser satılmadıysa ve diyelim ki broş için 50 bin TL öngörmüşlerse şimdi komisyonun açıkladığı 500 bin TL rakamı ile piyasayı kızıştırmış ve fiyatı 500’e çekmiş oluyorlar" dedi. Acar, müzedeki eserlerin müdüre zimmetlenmesinin de Batı’da görülmeyen, yanlış bir uygulama olduğunu vurguladı.

'Çağ dışı bir yaklaşım'

Arkeologlar Derneği İstanbul Şube Başkanı Necmi Karul bir tarihi esere değer biçmeyi çağdışılık olarak tanımladı ve şunları söyledi; "Değer biçiyorsanız tarihi eserin alınır satılır olduğunu öngörüyorsunuz. Dolayısıyla herkese ait olması gereken bir şey herhangi birinin malı olabilir görüşünü kabul etmiş oluyorsunuz. Bakanlık bir para cezası verdi. Eserin değeri ile ilişkilendiriliyor bu ceza. Büyük bir hata. Kültür Bakanlığı’nın bir esere maddi değer biçmesini çok yanlış buluyorum. Bu defineciliği teşvik eden bir davranış olur. Bir uzman çıkar da değeri şudur derse onun da uzmanlığından şüphe ederim."

AHT