İçeride Şirket Birleşmelerinin Tam Zamanı



Krizin yarattığı ortam dünyada yeni bir akım başlattı. Kriz öncesinde büyük sermaye gerektiren projelerde "joint venture" uygulaması gerçekleştirilirken şimdi orta boy şirketler aynı yöntemle güçlerini birleştirerek krizi aşmaya çalışıyor. İlk uygulamalar Uzakdoğu'da başladı. Japonlar bundan böyle ülke içindeki şirket birleşmeleri sayesinde krizin daha rahat atlatılacağına inanıyor.

Geçen ay Sharp liderliğindeki "Sony&Sharp LCD ortaklığı" bu tür birleşmelere örnek gösterilebilir. Krizde düşme eğilimi gösteren ve 2010'da krizin etkisiyle dip yapacağı tahmin edilen LCD panel talebini "düşük maliyet, düşük fiyat" prensibiyle ele almak bu yeni ortaklığın başlıca hedefi olmuş. Keza Panasonic&Sanyo birleşmesi de krizin etkisiyle ileride ucuz güneş enerjisi teknolojisine büyük talep olacağını öngörüyor. Geçenlerde Hitachi Ltd. ve Mitsubishi Electric Corp. arasındaki işbirliği de aynı mantıkla gerçekleşmiş.
    
Hükümetler ülke içi birleşmeleri destekliyor

Japonya'da giderek yayılan birleşmelerdeki asıl hareket noktası, krizin getireceği olası sürprizlere karşı finans ve organizasyon konularında yüksek verimlilik sağlamak. Bu yöntemle teknoloji, tedarik, lojistik, kalite kontrol alanlarında maliyet tasarrufu hedefleniyor.

Bu hareketin ilk yansımaları Amerika'da da görülmeye başlandı. Yetenekli insan kaynağını elde tutan birleşmeler orta ölçekli firmalarda giderek yayılıyor. Kaygıların arttığı bu dönemde hükümet özellikle bu operasyonları teşvik ediyor. Amerika birleşme projelerine bazı kolaylıklar da sağlamış. Yakında çıkacak yasalarla ciddi vergi muafiyetleri getirilecek.

Benzer uygulamanın bizde de hayata geçmesi bekleniyor. Hatırlayacaksınız bir süre önce Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, firmaların, birleşmeler yoluyla büyümesini sağlamak için vergi ve istihdam kolaylıkları getirileceğini söylemişti. Özellikle KOBİ'leri hedef alan bu "ölçek büyüterek krizi küçültme operasyonu" hem şirketleri krizin olası etkilerinden koruyacak hem de keskin rekabeti önleyerek dışarıya açılmada kolaylıklar sağlayacak. Fakat bu konuda Türk hukuk sistemindeki boşlukların acilen doldurulması gerekiyor.
    
Krizin vurduğu sektörlerde çıkış yolu

"Joint venture" her ne kadar şirketler arası bilgi, teknoloji ve sermaye birlikteliğini hedef alsa da kriz döneminde buna pazar paylarının birleştirilmesi süreci de ekleniyor. Özellikle sallantıda olan sektörlerde bu aşama çok önemli. Krizle birlikte "joint venture" yapılanmasını artık şirketlerin sıradan birleşmesi olarak ele almamak gerekiyor. Bu uygulamayı dışarıya açılmanın klasik yöntemi olarak algılamak da yanlış.

"Joint Venture" literatürdeki tanımını korumakla birlikte artık krizden çıkış için olağanüstü işbirliği ve birleşmeleri kapsayan yeni bir formülün adı. Bilindiği gibi yalnız Japonya'da değil şimdi Çin'de de küçük işletmeler birleşiyor ve güç alanlarını korumaya çalışıyorlar. Aynı uygulamanın bir süre sonra Kıta Avrupası'nda da görüleceğini söyleyebiliriz.
    
Güçlerinizi birleştirin

Ülkemizde özellikle yerel girişimcilerin güçlerini birleştirmesi krizin olası etkilerini azaltabilir. Uluslararası "joint venture" kurallarına göre yapılacak bu birleşmelerde en büyük engel henüz ilgili mevzuatın yeterince olgunlaşmamış olması.

Birleşmeler iki şirket arasında olabileceği gibi "equity joint venture" modeline uygun olarak birçok şirket arasında amaçların birleştirilmesi şeklinde de olabilir. Tek eksiği özendirici kuralların yokluğu ve yeterli vergi kolaylıklarının henüz ilan edilmemiş olması. Bu yönde sivil toplum kuruluşlarına ve hükümete önemli sorumluluklar düşüyor.

Dış ticaret hacminin genişlemesi ve iç ticarette sektörel krizlerin önlenmesi bu sistemin bir model haline getirilmesine bağlı. Bilhassa inşaat, boya, çimento, plastik, tekstil, perakende ve lojistik sektörlerinde "joint venture" tipi birleşmelerin krizi önlemede büyük yararı olacağı söylenebilir.

Kısacası "ülke içi joint venture modeli" krizden etkilenen tüm ülkelerde popüler olmaya aday. Örneğin Japonya ve Çin'de şimdiden dillendirilen şu slogan işin önemini çok iyi anlatıyor: Ülke kaynaklı güçlerin birleştirilmesi krizin sert dalgalarını kırmak için en sağlıklı yoldur!
    
Ülke içi birleşmelerde ilk 10 yarar
    
* Sermaye ihtiyacı ve risk karşılamada sinerji
* Dağıtım maliyetlerinde optimum azalma
* Finansal kaynaklara erişimin kolaylaştırılması
* Sektörlerin yapısal gücüne katkı
* Rakip faaliyetlerinin dengelenmesi
* Yeni teknolojiler için güçbirliği
* Hedef pazarlarda daha fazla büyüme
* Dış dünyaya açılmak için güçlü imkânlar
* Tüketici isteklerini karşılayacak seçeneklerin yaratılması
* Maliyet ve istihdamda önemli tasarruf olanakları

Kaynak: Emmett D. Carson

    (Silicon Valley Community Foundation)