İETT Özelleştirmesinde Sona Yaklaşıldı



İETT Genel Müdürü Mehmet Öztürk, 2003 yılından beri özelleştirilmesi gündemde olan İETT'ye halk otobüsçüleri ve şehirlerarası otobüs işletmecilerinden sonra İtalyan ve Fransız firmaların da talip olduğunu açıkladı. Öztürk, isimlerini şimdilik saklı tuttuğu İtalyan firmasının 68 bin araçlık filosunun olduğunu, Fransız firmasının ise toplu ulaşımda dünyada bir numara olduğunu ifade etti.

“İhale 2007'ye sarkmaz. Birkaç firmanın toplu ulaşıma dahil olmasının daha uygun olacağını düşünüyoruz. Bu firmaların getireceği ilk 500 otobüs 2007'de sefere başlamış olur.” diyen İETT Genel Müdürü, şehir içi toplu ulaşıma talip olan firmaların maliyetlerini koruyarak kâr etmek için çalışacaklarına dikkat çekti. İETT Genel Müdürü, belirli oranlarda sübvanse edilmeleri gerektiğini söyledi. Öztürk, firmaların ücret belirlenmesi, duraklar, istasyonlar ve sefer düzenlemesi gibi tüm denetimlerini kendilerinin gerçekleştireceğini kaydetti. “Mesela İETT araçlarını Ayazağa garajından çekerek hatlarıyla birlikte o firmaya şartlarıyla verebiliriz. Ayazağa garajından çalışır. Belli bir garajı tahsis etmeden birçok garaja ve hatlara girip çalışabilirler.” şeklinde konuştu.

Mehmet Öztürk, İETT'nin özelleştirilmesinin yanlış anlaşılmaması gerektiğine dikkat çekti. Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nda da ‘işlettirir' ifadesinin yer aldığını anlatan Öztürk, “Bu kanunda özel firmanın mahalli idareler seçimini müteakip 6 ay sonra sözleşmesi biteceği hükmü vardı. Hâlbuki bu tür işletmeciliklerde fizibilite ve nakit akımı çalışmaları yapmanız gerekir. Gelir-gider durumuna bakacaksınız. Projenin kendisini geri ödeme zamanı koymanız lazım. Bu da asgari 10 yıl gerektiriyor.” diye konuştu. İETT Genel Müdürü, İETT'nin 9 bin çalışanını da kaygılandıran durumun yanlış anlaşılma olduğunu ve İETT Kanunu'nda yapılan değişiklikle bu süre kısıtlamasının ortadan kalktığını söyledi.

İETT Genel Müdürü Mehmet Öztürk, yerli ve yabancı firmaların farklı yaklaşımlarının olduğunu anlattı. “İtalyan firması uluslararası çapta iş yapıyor ve birçok ülkede toplu taşıma sektöründe faaliyet gösteriyor. Fransız firması ise dünyada bir numara.” diyen Öztürk, “Fransız firmasının filosunda kargo araçlarından tutun toplu taşıma aracına kadar araçları var. Fransızların filosu İtalyanlarınkinden daha fazla. Özelleştirme furyası Avrupa'da Margret Thatcher döneminde başladı. Değişe değişe bugüne kadar geldi. Şimdi istikrarlı bir şekilde gidiyor.” dedi.

“Bu iki firmanın da söyledikleri bizim için yeni değil.” şeklinde sözlerini sürdüren İETT Genel Müdürü, “Bizim düşünmediğimiz bir şeyi söylemiyorlar. Onların bize cazip gelen yönleri şu: Onlar bu işi belli bir disiplinle yapıyorlar. Toplu taşımacılık ciddi bir disiplindir. O disipline uyarak yapılır. Yoksa alaturka bir şekilde değil. Kurallarını koyacaksınız, iş disiplinine sahip olacaksınız. İş disiplini açısından yabancı firmaların konumu çok önemli.” ifadelerini kullandı.

“Ulusoy firmasıyla yaptığım görüşmelerde özelleştirmeye çok ciddi yaklaştıklarını gördüm.” diyen Mehmet Öztürk, “İkinci görüşmeye gelecekler. Onların bir marka olarak itibarları var. Şehiriçi taşımacılığında bu itibarlarını zedelemeyecek şekilde hizmet verirler.” dedi.