KİK Başkanı Sener Akkaynak, bugüne kadar 70 kuruluşun kendilerine başvurduğunu söyledi...
Kamu İhale Kurumu Başkanı Sener Akkaynak, Kamu İhale kanunu kapsamında ikincil mevzuat çalışmalarını tamamladıklarını vurgularken, “uygulayıcılar için eğitim programına bugün ilk kez, MSB ile başladık” dedi.
Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleri bir sohbet toplantısı düzenleyen Akkaynak, eğitim sürecinin, kanunun yılbaşında uygulamaya girmesinden sonra da devam edileceğini söyledi. Bugüne kadar 70’e yakın kurum ve kuruluşun eğitim almak için kendilerine başvuruda bulunduklarını kaydeden Akkaynak, programa ilk olarak, bugün Milli Savunma Bakanlığı (MSB) ile başladıklarını kaydetti.
Yeni hükümetin “kurullara bakışına” ilişkin soru üzerine Akkaynak, “kurum konusunda bir endişemiz yok” dedi. Akkaynak, kendilerinin ilgili kurumlara brifing vereceklerini, yeni hükümetin kurulları ve otoriteleri tanımak isteyeceğini belirtti.
Akkaynak bu arada Kamu İhale kurumu olarak BDDK, EPDK, Türk Telekom gibi ilgili kurumlarla aralarında farklılık olduğunu, bu kurulların belli alanları düzenlemek için oluşturulduğunu, ancak süreci bundan sonra da devam edecek iki kurul olduğunu söyledi.
Sener Akkaynak, “bunlardan biri Rekabet kurumu, ikincisi İhale Kurumudur. Bu kurumlara görevini bitirmiştir denemez. O açıdan sorun yok” şeklinde konuştu.
Kamu İhale Kurumu Başkanı Sener Akkaynak, Kamu İhale Kanunu’nda öngörülen “eşik değer ve yerli girişimcinin korunması” unsurlarının AB mevzuatına uygun olmadığını belirtirken, “ancak AB’nin Türkiye’yi müzakereye çağırmış olması lazım ki onların normlarına uyalım, bu bir üst politikadır” dedi.
Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleri bir sohbet toplantısı düzenleyen Akkaynak ve kurul üyeleri, yılbaşında yürürlüğe girecek Kamu İhale Kanunu hakkında bilgi verdiler.
Kurul’un oluşturulmasından bu yana uygulanan prosedür çerçevesinde hayli süre kaybedildiğini vurgulayan Akkaynak, nihayet geçtiğimiz günlerde kanunla ilgili yönetmeliklerin tamamlandığını, bundan sonra uygulamaya ilişkin etabın başlayacağını belirtti.
Şu anda en büyük problemin, AB ile uyumun sağlanıp sağlanamayacağı konusu olduğunun altını çizen Akkaynak, eşik değer ve yerli girişimcilerin korunması hususunda AB mevzuatına uyumun, ancak müzakere tarihi verilirse ya da başlanırsa sağlanmasının öngörüldüğünü kaydetti.
Akkaynak, aksi halde DTÖ normlarına uyulmasının esas olduğunu belirterek, “müzakere işareti gelirse, ikinci kez Meclis huzuruna gideriz” dedi.
Kanunun, 1 Ocak 2003 tarihinde yürürlüğe girmesinden itibaren anlaşılamamaktan kaynaklanan bazı şikayet ve başvurularla karşı karşıya kalmayı beklediklerine işaret eden Akkaynak, kanunu kamuoyuna doğru anlatmak istediklerini, böylece şikayetlerin azalabileceğini vurguladı.
Akkaynak gelen şikayetlerin aşırı boyutlarda olması halinde, gerekirse kanun ve yönetmeliklerin revize edilebileceğine dikkati çekti. Yılbaşından itibaren ihale başlangıcından sözleşme imza aşamasına kadar her türlü şikayetin kuruma gelebileceğini, bunun kurumca belli bir prosedür ile inceleneceğini bildiren Akkaynak, “Bizim kararlarımız yargı denetimine açık olacak” dedi.
Akkaynak konuşmasında, ilanı tamamlanmış ya da uygulamaya geçilmiş ihalelerin, 2003’te de eski mevzuata tabi olacağını bildirdi.
Askeri ihalelerde sadece silah, mühimmat, helikopter gibi savunmaya dönük bazı ihalelerin, Milli Savunma Bakanlığı’nın kendi mevzuatı çerçevesinde yapılmasına dönük istisnalar bulunduğuna dikkati çeken Akkaynak, bunun dışında hiçbir muafiyetin söz konusu olmadığını ve kanunun kapsamının çok geniş olduğunu sözlerine ekledi.
Bu arada gazetecilerin, kanun kapsamı ve kurulun çalışmalarıyla ilgili soruları, Kurul Başkanı ve üyeleri birlikte cevapladılar.
“Kanunun AB normlarına uygunluğu, yeni kanunun getirdikleri, kurullara ilişkin denetim” konularındaki soruları yanıtlayan kurul üyeleri, AB normlarına ilişkin kanun tasarısının hazırlanırken AB, IMF, Dünya Bankası uzmanlarıyla birlikte çalıştıklarını anlattılar. AB’nin itirazlarına rağmen, yeni kanunda yerli isteklilere ilişkin maddenin özellikle yer aldığını ifade eden kurul üyeleri, o zamanki hükümetin AB’ye üye olmadan bu şarttan geri adım atılmaması taraftarı olduğunu belirttiler.
Kurul üyeleri, “bu siyasi bir tasarruftur, bu konularda çok büyük çatışma noktası da yok. Diğer maddeler AB kriterlerine uygundur. Yeni ihale sistemi AB’ye yeni üye olacak ülkelerdeki sistemle aynıdır” diye konuştular.
“Mavi Akım ve enerji projelerinin bazı ülke firmalarına verilmesi gibi konulara da müdahil olunup olunmayacağının” sorulması üzerine de, ülkeler arasında yapılan ikili anlaşmalar çerçevesinde verilen işlerin kurul denetimleri dışında olduğu anlatıldı.
YENİ KANUNUN ÖZELLİKLERİ
Öte yandan verilen bilgiye göre, yeni kanun şeffaflığı öne çıkarırken, bunun yanında açık rekabet sistemini getiriyor ve ayrımcılığı gideriyor.
Kamu servetinin yüzde 15’i ihalelerle dağıtılırken, yeni kanunla bu miktarın belli insanların elinde toplanması yerine, daha geniş bir tabana dağıtılması sağlanacak.
Eskiden olduğu gibi, bir iş 20-30 yıl süremeyecek, en geç 9 yılda tamamlanacak ve sürekli maliyet artışları ile ihalenin boyutları katlanmadan, teklif edilen para ile iş bitirilecek.
Önceki uygulamada, ihaleyi yapan kuruluşa şikayette bulunulabilirken, yeni düzenlemeler çerçevesinde oluşturulan tarafsız bir kurul, gazete haberini dahi ihbar kabul edebilecek, şikayetleri inceleyerek gerekirse ihaleyi durdurabilecek.